"Hem mültecilere eziyet hem de mülteci göçünden zarar"

BirGün Ankara

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı, İstanbul Milletvekili Fethi Açıkel yaptığı yazılı basın açıklamasında, AKP iktidarının Suriye politikasını ve Suriyeli mülteciler konusundaki uygulamalarını eleştirerek Türkiye'nin hem mültecilere eziyet eden hem de yoğun mülteci göçünden zarar gören bir ülke konumuna düştüğünü belirtti. Açıkel, AKP'nin sebep olduğu mülteci sorununun sadece insani bir dram olmadığını, bu sorunun Türkiye'nin AKP tarafından, kültürel, sınıfsal ve ekonomik olarak Ortadoğulaştırılması projesinin bir parçası olduğunu vurguladı.

Suriyeli mülteciler konusunun iki açıdan değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Açıkel, Türkiye'deki Suriyeli mültecilerin yaşadığı sorunlar ile Suriyeli mültecilerin etkileri nedeniyle Türk halkının yaşadığı sorunların birlikte ele alınması gerektiğinin altını çizdi. Açıkel, açıklamasında şunları söyledi:

"Türkiye, AKP iktidarının hamasi ve fırsatçı zihniyeti yüzünden Suriye'deki iç savaşa müdahil olmasının sonuçlarını, 4 milyon Suriyeli sorunuyla yüzleşerek yaşıyor. Ve Türkiye, AKP'nin akıldışı dış politikası yüzünden yerinden yurdundan edilmiş 4 milyon Suriyeliye bakıcılık rolü üstlenmiş durumda. Suriye'de işlerin yeniden rotasından çıkması durumunda 4 milyon Suriyelinin daha ülkemize gelme tehlikesi bulunmaktadır. Türkiye, radikal İslamcı gruplarla verdiği desteğin sonucunu yeni bir mülteci akınına maruz kalarak daha da dramatik bir biçimde yaşayabilir. AKP'nin Türkiye'yi ve sınır illerimizin çoğunu mülteci kamplarına çevirme tehlikesi var."

"AKP kum fırtınasında telef oldu"

AKP'nin, Ortadoğu'da uzun yıllardır birbiriyle rekabet halinde olan İslamcı akımlardan birisine aşırı şekilde angaje olduğunu ve bu politikanın Suriyeli mülteci sorununun ana nedeni olduğunu belirten Açıkel, "AKP, Türkiye'yi Ortadoğu'da Selefi İslam ile İhvancı İslamın radikal ideolojik anlayışları arasında tercih yapan, bu ikisi arasında pazarlık yapan itibarsız bir ülke durumuna düşürdü. Türkiye, Ortadoğu'daki siyasal eksenlere gereğinden fazla müdahil oldu. Avucumun içi gibi bilirim dediği ama hiç bilmediği sokaklarda kayboldu, kum fırtınasında telef oldu. Türkiye, AKP'nin yürüttüğü bu hayalperest dış politikadan bir şey kazanamadığı gibi, uluslararası arenada büyük bir itibar kaybına uğradı ve önündeki kültürel ve ekonomik imkanları kaybetmiş oldu" dedi.