Hendek iş cinayeti davası 6 Aralık'a ertelendi
Mahkeme heyeti, bilirkişi raporunun tekrar alınmasına ve keşif talebinin reddine, tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek davayı 6 Aralık’a erteledi.
Sakarya’nın Hendek ilçesindeki havai fişek fabrikasında 7 kişinin hayatını kaybettiği, 127 kişinin de yaralandığı patlamanın ardından Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın beşinci duruşması bugün yapıldı. Mahkeme, fabrika sahibi Y.C. ile sorumlu müdürü H.A.V.’nin tutukluluğunun devamına karar vererek davayı 6 Aralık’a erteledi.
Ferizli ilçesindeki cezaevi kampüsü içinde yer alan salonda yapılan duruşmaya işçi yakınları yine büyük ilgi gösterdi. Fabrika sahibi Y.C. ve sorumlu müdürü H.A.V.'in tutuklu olarak yargılandığı duruşmaya, tutuksuz sanıklar E.Ö., A.A., A.Ç. ve taraf avukatları katıldı. Tutuksuz yargılanan A.R.E.C. ve A.B. ise duruşmaya katılmadı.
6 ARALIK’A ERTELENDİ
Duruşmanın ilk oturumunda, yeniden talep edilen bilirkişi raporu mahkeme heyetine sunuldu. 7 yeni tanık mahkeme heyeti tarafından dinlendi. Sanık avukatları, raporda kusur tespiti olmadığı için raporu kabul etmediklerini, patlayıcı uzmanı ve bomba uzmanının da aralarında bulunduğu bir heyetle tekrar bilirkişi raporunun hazırlanmasını ve bu süreçte müvekkillerinin tahliyesini talep etti.
Bu sırada görüşünü açıklayan iddia makamı, tutuklu sanıkların dava konusu fabrikadaki çalışma süreleri, yetki görev ve sorumluluklarının niteliği, sanıklar üzerine atılı suçun bilinçli taksirle işlendiği iddiası ve adli kontrol tedbirlerinin yetersiz kalacağı gerekçesiyle sanıklar Y.C. ile H.A.V.'nin tutukluluk halinin devamını talep etti. Bunun ardından söz verilen sanıklar ve avukatları, tahliye taleplerini yineledi. Mahkeme heyeti, bilirkişi raporunun tekrar alınmasına ve keşif talebinin reddine, tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek davayı 6 Aralık’a erteledi.
“CEZASIZLIK GÜÇ VERMİŞ”
Patlamada hayatını kaybeden Muhammet Seyfi Çanakçı’nın yakını ve avukatı Gülşen Uzuner, duruşma sonrasında yaptığı açıklamada, “Suç değerlendirmesinin taksir değil, kasıt değil, ihmal, buna rağmen sonuca engel olmama üzerinden daha ağır bir maddeden olması gerektiğini bu celsede söyledik. Bu celse birkaç hususun araştırılmasına karar verildi. Ancak aralık ayında dosyaya dair hem bizim esas hakkındaki düşüncelerimizi hem de savcılık makamının esas hakkındaki görüşlerini alacak. Dolayısıyla aralıkta, en erken bu dosyayı bitirme niyetinde mahkeme başkanı. Bizce de dosyada şimdiye kadar toplanan deliller açısından çok açık bir sorumluluk tarifi var. Önlem almama, bir şeyi unutma değil. Burası çok tehlikeli bir iş yeri, patlayıcı üreten bir işyeri. Yıllardır bu işleri yaptıklarını söylüyorlar kendi beyanlarında; dolayısıyla önlem almamaya ve işçinin canına kastetmeye karar vermişler. Çünkü bugüne kadar bunun bir yaptırımı olmamış. Diğer dosyalardan cezasızlıkla yırtmışlar ve bu onlara güç vermiş. Biz, bunun böyle olmaması için burada hep birlikte ne olması gerektiğini anlatıyoruz. Biz, artık işçinin canını size kurban etmeyeceğiz ve işçinin canının yandığı her alanda bunu bağıra bağıra dile getireceğiz” dedi.
"ÖLEN ÖLDÜĞÜYLE KALMASIN"
Patlamada hayatını kaybeden bir işçinin yakını olan Hatun Tepeçınar isimli vatandaş ise “Bizim, bugüne kadar işçi nasıl eziliyor, hakları nasıl yeniyor hiçbir şeyden haberimiz yoktu. Ne zaman canımız yandı; bundan sonra işveren tarafından ezilen, hor görülen ve canlarını kaybeden işçilerin her zaman arkasında olacağız” diye konuştu.
Başka bir işçi yakını da “Bizim canımız yandı, anılarımız görmezden gelindi. Kaybettiğimiz canlar parmak hesabı yapıldı. Ölen öldüğüyle kalsın istemiyoruz, bir şeyler değişsin istiyoruz” dedi.
(ANKA)