Hendek’te havai fişek fabrikasında, 7 işçinin yaşamını yitirdiği patlamanın üzerinden iki yıl geçti. Bu süreçte her faciada olduğu gibi sorumlular yine cezalandırılmadı. Faciada kardeşini yitiren Tepeçınar: “Adalet kırıntısı kalmadı”

Hendek’te adalet kırıntısı kalmadı

Aycan KARADAĞ

Sakarya Hendek'te 3 Temmuz 2020’de 7 işçinin yaşamını yitirdiği ve 127’sinin yaralandığı Büyük Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası’ndaki facianın üstünden 2 yıl geçti. Yaşanan faciada sevdiklerini kaybedenlerin acısı ve adalet mücadelesi ise sürüyor.

Patlamanın hemen ardından fabrikanın sahibi olan MÜSİAD Sakarya Şube Başkanı Yaşar Coşkun için kentte MÜSİAD tarafından “Geçmiş olsun” yemeği düzenlendi. Daha ölen işçilerin cenazeleri toprağa verilmeden MÜSİAD’ın sosyal medya hesaplarında paylaşılan yemek fotoğrafı, yoğun tepki üzerine bir süre sonra silindi. 9 Temmuz'da fabrikadaki havai fişeklerin tahliyesi sırasında, ikinci patlama meydana geldi ve bu patlama sonucu üç jandarma yaşamını yitirirken on iki kişi de yaralandı.


Fabrikaya ait 180 dönümlük alanın sanayi imarı patlamanın ardından resen iptal edildi. Sakarya Valiliği de fabrikanın ruhsatının iptalini kararlaştırdı.
Olay hakkındaki dava 6 Ocak 2021'de Sakarya 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başladı. Ancak duruşma, mahkeme salonunun yetersiz olması nedeniyle 15 Mart'a ertelendi. Fabrika sahibi ve sanık Yaşar Coşkun, asıl mağdurun kendisi olduğunu iddia etti. Dava sırasında daha önce aynı fabrikanın denetimlerden kaçtığı ortaya çıktı. Fabrika sahiplerinin patlamada kusurlu bulunduğu davada savcı sanıklar hakkında 22 yıl 6 aya kadar hapis cezası istedi. Davada karar 28 Şubat’taki sekizinci duruşmada karar çıktı. Ülkede yaşanan her faciada olduğu gibi sorumlulara yine ödül gibi ceza verildi. 7 sanığın ‘olası kastla öldürme’ suçundan Sakarya 1’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı davada; sanık Hasan Ali Velioğlu'nun ‘olası kast’ suçu yerine ‘bilinçli taksir ile öldürme’den 12 yıl 6 ay hapis cezasına; Ali Rıza Ergenç Coşkun ve Yaşar Coşkun'un aynı suçtan 16 yıl 3 ay hapsine karar verildi. Sanıklar Asiye Angın, Erşan Öztürk, Ahmet Çağırıcı, Aslı Bozkurt ‘taksirle öldürme’ suçundan ayrı ayrı 6 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı. Tutuklulukta geçirdiği süre göz önüne alınarak genel ustabaşı Hasan Ali Velioğlu tahliye edildi. Mahkeme ‘iyi hal indirimi’ uyguladı. Dava dosyası sanık avukatlarının itirazlarıyla istinaf mahkemesine gönderildi.

Dava devam ederken hazırlanan bilirkişi raporunda ise çarpıcı detaylara yer verildi. Raporda “Üretim alanları ve depolarda yasal sınırın üzerinde patlayıcı malzeme bulundurulduğu ve bu malzeme miktarına ilişkin sağlıklı ve planlı bir takip sisteminin oluşturulmadığı anlaşılmaktadır” denildi. Raporda, fabrikanın bazı bölümlerinde elektrik tesisatının mevzuata aykırı şekilde yapıldığı, statik elektrik ihtimalinin gözardı edildiğinin anlaşıldığı belirtilerek, risk değerlendirmelerinin yapılmadığının anlaşıldığı aktarıldı.

Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nce açıklanan 312 sayfalık gerekçeli kararda, fabrikada kaçak barut üretildiğine değinildi. Gerekçeli kararda, bilirkişi raporu ile fabrikadaki mevzuata aykırılıklar nedeniyle fabrika sahipleri Yaşar Coşkun ve Ali Rıza Ergenç Coşkun'un asli, diğer sanıkların ise tali kusurlu olduklarının kabul edildiği vurgulandı.

ÖDÜL GİBİ CEZA VERİLDİ

Patlamada hayatını kaybeden Sebahattin Tepeçınar’ın kardeşi Ayşe Tepeçınar, BirGün’e yaptığı açıklamada, “Katliamın üzerinden iki yıl geçti. Bizler sevdiklerimiz olmadan geçen iki yılı bir ömür gibi yaşadık" dedi. Mahkeme kararına tepki gösteren Tepeçınar, “Bizim açımızdan şok edici bir sonuçtu. Mahkeme başkanına vicdani olarak bağlanmıştık. Hal ve tavırları, karşı tarafa yaptığı tepkiler bizi ümitlendirmişti. Sonuç açıklanınca beynimizden vurulmuşa döndük. Ödül gibi ceza verildi. Katiller ceza almadı. Eskiden adalet kırıntısı vardı ama şu dönemde adalet kırıntısı kalmadı. Adil olan bu dönem hiçbir şey yok” diye konuştu.

Mücadelelerine devam edeceklerini dile getiren Tepeçınar, “Sonuna kadar devam edeceğiz. Sonuna kadar gitmezsek adaleti sağlayamayız. Kaybettiğimiz canlar için adaleti sağlayacağız” ifadelerini kullandı.

SİCİLİ BOZUK BİR FABRİKA

İşçi ailelerinin avukatlarından Gülşen Uzuner, “Bu süreç hepimiz için zor bir süreçti” dedi ve ekledi: “Türkiye’de iş cinayetlerinin maalesef oturmuş bir yargı pratiği yok. Oturan da yargı cezasızlık pratiği aslında. O yüzden hem aileler için hem avukatlar için zor bir süreçti.”

Uzuner, “Biz cezaları ve cezaların nitelendirilmesini doğru bulmadık. Çünkü burası oldukça tehlikeli maddeler üreten bir iş yeri. Patlayıcı üretiyorlar. Ancak yasal mevzuatımızda tehlikeli üretim biçimlerinin çok sıkı bir kural bütününe bağlandığını görüyoruz. Bu işyeri aslında alelade bir üretim yerinin alelade bir üreten fabrikanın dahi alacağı güvenlik tedbirlerini, iş güvenliği tedbirlerini almış. Çünkü bilerek almaması kâr maksimizasyonu açısından ve işçilerin fazla üretime bütün iş güvenliği tedbirlerini ortadan kaldırarak zorlanması bir politika haline gelmiş ve daha önceki iş cinayetleri bakımından da oldukça sicili bozuk bir fabrika. Cezasızlık yaptırımıyla birlikte de bu katmerleşmiş” ifadelerini kullandı.

Uzuner şunları söyledi: “Patronların yargılandığı bir süreç var. Biz tabii onların suçsuz olmadıklarını düşünüyoruz ama bunda kamunun da sorumluluğu var. İşçi canının da bir kişiye bırakılacağı geleneğinin bırakılacağını düşünüyoruz. Denetimcilerin sorumluluğu konusunda kalem oynatılmadığını gördük. Bu konuda da farklı girişimler yapmayı sürdüreceğiz. Raporların gerçeğe uygun hazırlanmaması bizim için çok önemli ve bunun peşini bırakmayacağız.”

***

Anma yapılacak

Sakarya Hendek’te Büyük Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası’nda 3 Temmuz 2020’de meydana gelen patlamada yakınlarını kaybeden aileler açıklama yaptı. Ailelerin açıklamasında, "Yargılama sürecinde, bizlere ve avukatlarımıza her fırsatta tehditler ve hakaretler savuran sanıklar ve sanık müdafilerine, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun adını defalarca anarak sırtını siyasi iktidara dayayan patron Yaşar Coşkun’un "Siz daha gençsiniz, daha iyi yerlere gelirsiniz" diyerek mahkeme heyetine rüşvet teklif etmesine şaşırmadık" denildi. Öte yandan yaşamını yitiren işçiler bugün Hendek Havai Fişek Fabrikası önünde saat 12.00’de anılacak.