Durumumuzdan şikâyet etmek dışında ne yapabiliriz...

Hep şikâyet

Durumumuzdan şikâyet etmek dışında ne yapabiliriz? Özellikle 80’lerin yenilgiye uğramış sol’uyla dalga geçenlerin ‘içelim ağbi’ ya da ‘bu halk bizi anlamadı’ replikleri eşliğinde tanımladığı şikâyetçi ruh hali son aylarda (CB seçimleri, Kobane duyarsızlığı, uluslararası siyasetin pragmatizmi vb. sonrası) tekrar egemen. Geleceği şekillendirebileceğine sonsuz inanç ile hiç bir şey yapamayacağı düşüncesi arasındaki noktaları göremeyen bir bakış açısı içinde olduğumuzda ‘yaparız ederiz’ ile ‘bittik mahvolduk’ dışında seçenek kalmıyor. Eleştirel düşünce ve bilim temelli eğitim zorunlu din dersi gelmeden önce diğer zorunlu ezberler ile yok edilmiş olduğundan ötürü seçenek üretemez haldeyiz. Soruya cevap olarak sunulan 4-5 seçenekten birisini seçmeye alışmış aklımız, seçenekler beğen beğen al olduğunda ya ‘beterin beteri var’ ya da ‘elbet bir gün…’ arasında sıkışıp kalıyor. İki seçeneğin de doğru cevap olduğu durumlar olsa da, ikisinin de bugün’e yanıt vermediği aşikâr. Oysa gerçek olan bugün. Geçmişe dönük özlem ve yerinmeler ya da geleceğe ilişkin büyüklenmelerden sıyrılmak, bugün için ruhumuza ‘güvenli alanlar’ ya da ‘tampon bölgeler’ yaratmak zorundayız. Yoksa, ruhlarımız ölecek. Biz sağ kalacağız.


Beni yaşat
Engin Geçtan’dan öğrendiğim: Kendimizi yaşatacak birisine ihtiyaç kalmadığında büyümüş oluruz. Engin Bey’in son kitabından öğrendiğim: “Yeryüzünde yaşam sevincini cezalandırma eğiliminin yaşandığı başka yerler de herhalde vardır, ama en azından onların uygar olma gibi bir iddiaları yok. Kaldı ki, kültürümüzde başarının da cezalandırılmak istendiği oluyor. Benim yaşam sevincim yeşermemişse, senin yaşam sevincin de körelmeli tavrı psikolojik faşizmin doğrudan bir ifadesi.” (Rastgele Ben, s.14).

Anormal?
1999 depremleri sırasında çokça söylediğim bir yorumu bugüne taşırsam, “Anormal durumlarda normal ruhsal tepkiler vermek normal değildir.”

Yandaşlık
İktidar yandaşı olmayı anlayabilirim. Ama muhalif olanları kıskanmak da nesi? Yandaşlık yandaşlara bile ağır geliyor ki, kendilerini muhalif gösterecek, baskıya uğramışlık anlatılarına rağbet ediyorlar

Trajik ve komik
Trajik: İmkânsızı mümkün kılmaya çalışırken, mümkün olanı yapmamak.
Gerekli olanı yapmaktan önemli olana bir türlü sıra gelmemesi ve acı çekmek.
Komik: Önemli olanı yapayım derken gerekli olanı yapmamak ve yok olmak.


İyimser kimdir?
Her şeyin bir biçimde iyi gideceğine inanana iyimser diyemem. Bir problemle karşılaştığında onu aşmaya yetecek birikimde olduğuna inanan iyimserdir.

Hayalcilere not
Bir işi daha başlangıç noktasında bitmiş olarak görmek umut duygusunu da beraberinde getirir. Vizyoner olarak tanımlanan kişilerdeki iyimserlik ‘olmamışın olacağını’ hayal etmenin yarattığı düşüncedir. Bu düşünce hayalin gerçekleşmesinde kritik rol oynar. Çılgın ya da aklı başında her türlü proje iyi bir hayal edilme gerektirir.

Kanıt
“Kanıt yokluğu, yokluğun kanıtı değildir.” (Anonim)

Anlamak için
Akıl yetmez, kalp gerekir.