“Kendi öz yarısını köle addeden bir toplumun kendisi de istiklale layık değildir.” Bu Anıttepe’deki bir kız yurdunun kapısında taşa kazınmış bir ibare ve altındaki imza da Mustafa Kemal Atatürk.

Belirli bir etnisiteden millet adı çıkartmak büyük bir hata; ama Gazi Mustafa Kemal de çok büyük bir kahraman ve ‘Aydınlanma’cı.

İnsanlık, ‘Aydınlanma’ ile başlar ve devlet yönetimine yansıması ‘laiklik ilkesiyle olur: Laiklik ilkesinden yana olmayan, tam tamına bir insanlık düşmanıdır.

‘İdam’ cezası geri getirilmemelidir; getirilecekse de sadece ‘laiklik ilkesi anayasadan kaldırılsın’ diyenler için getirilmelidir: İnsan canı onlar için önemsizdir; referansları mezar-ötesi, hayat sonrasıdır; bir an önce o tarafa gönderilmelidirler.

Halkımız ‘idam’ cezasını istiyormuş, milli iradeymiş: Ben %52 oyla seçildim diyene her an hatırlatmalıyız, cumhurbaşkanlığında sana verilen oy, sadece 37 küsur, toplam seçmen bazında; yani, seçmenlerin %62’den fazlası sana oy vermemiş cumhurbaşkanı olasın diye.

Ayrıca, ‘Hıristiyanların mallarına el konulup Müslümanlara dağıtılsın’ mı veya ‘Hıristiyan erkekler sünnet edilsin mi’ diye bir halkoylaması yapıldığında sonuç ‘evet’ çıksa, hem de yüzde 99 oranında, bunu meşru mu sayacağız?

Başkanlık/cumhurbaşkanlığı soytarılıklarına kendimizi hapsetmeden, şunu dimdik dayatmalıyız: Eşit seçme-seçilme hakkı, bunun için de sıfır barajlı ve ‘milli bakiyeli’ seçim sistemi; o kadar. Buna karşı çıkan ise 12 Eylül darbecisi ve ‘milli/siyasal’ irade dolandırıcısı korsan pislik.’

Son söz olarak da, müteffikleri pedofilist Mursi, nekrofil İhvan ve de yamyam Suudiler olanlara bin lanet. Ama bu lanetimizin altını boş bırakmayalım: Mursi, 9 yaşındaki kızların evlendirilmesini meclisten çıkartmak için yırtındı; buradaki sapıklar ise 3-5 yaşındaki kızların başını örtüp erkek çocuklarından ayırıyor ve 6-8 yaş arası kızları ‘karı’ yapma yolunda fetva veriyorlar.

“Hepiniz sübyancı, ölüsever ve de yamyam canilersiniz”: ama, yine de “yaşasın AKP”.