Türkiye bir 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü’nü daha, artan çocuk emeği sömürüsü ve çocuk işçi ölümlerinin utancıyla karşılıyor. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi’nin hazırladığı rapora göre, yalnızca bu yılın ilk beş ayında en az 26 çocuk iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. 2017’de 60 çocuk, 2018’de ise 67 çocuk iş cinayetlerinde can vermişti. […]

Her ay en az 5 çocuk iş cinayetinde ölüyor!

Türkiye bir 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü’nü daha, artan çocuk emeği sömürüsü ve çocuk işçi ölümlerinin utancıyla karşılıyor.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi’nin hazırladığı rapora göre, yalnızca bu yılın ilk beş ayında en az 26 çocuk iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. 2017’de 60 çocuk, 2018’de ise 67 çocuk iş cinayetlerinde can vermişti. Rapora göre, bu yıl en çok çocuk iş cinayetinin yaşandığı iller Urfa, İstanbul, Antep, Antalya ve Adana oldu. Yaşamını yitiren 26 çocuktan 4’ü kız çocuğu, 4’ü mülteci/göçmen çocuktu.

TARIMDA ÖLÜM YAŞI 8’E DÜŞTÜ

Ücretsiz aile işçiliğinin ve küçük yaşta çalışmanın yaygın olduğu tarım sektöründe ölümlerin 8-10 yaşlarına düştüğü görüldü. İş cinayetinde ölen çocukların yarısı tarım işçisi çocuklardı. Yaşamını yitiren çocukların yüzde 43’ü sanayide, yüzde 7’si ise hizmetler sektöründe çalışıyordu.

Çocuk işçiler en çok zehirlenerek/boğularak, trafik/servis kazalarında, düşerek ve ezilerek hayatını kaybetti. Boğulma sonucu ölen çocuk işçilerin tümü, temiz su ya da serinlemek için sulama kanallarında boğulan tarım işçisi çocuklardı.

İş cinayetinde yaşamını yitiren çocukların 9’u 14 yaş ve altındaydı. Raporda, 14 ve altının yasal olarak çalışması tamamen yasak olan bir yaş olduğuna dikkat çekildi.

VERİLER SÖMÜRÜYÜ ORTAYA KOYUYOR

Raporda ayrıca, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine dikkat çekilerek şu bilgilere yer verildi:

• Türkiye’de 6-17 yaş grubundaki çocuk işçilerin yüzde 44,7’si tarım, yüzde 24,3’ü sanayi ve yüzde 31’i hizmetler sektöründe çalışıyor.

• Her 5 çocuktan 4’ü kayıt dışı çalıştırılıyor. 6-17 yaş grubundaki çocukların haftalık ortalama fiili çalışma süresi 40 saati bulurken, bu süre 15-17 yaş grubundaki çocuklar için 45,8 saat. Okula devam etmeyen çocuklar için ise haftalık ortalama fiili çalışma süresi 54,3 saat ile Türkiye ortalamasının bile üstünde.

• Tarım sektöründeki çocukların hepsi kayıt dışı. Mevsimlik tarım işçisi çocukların yarısından fazlası okula gidemiyor.

• Hizmetler sektöründe çalışan çocuklar genellikle ayakkabı boyacılığı, seyyar satıcılık, araba camı silme, atık toplama gibi işlerde çalışıyor. Dengeli ve yeterli beslenmeyen bu çocukların bir kısmı geceyi sokakta veya çöplüklerde geçiriyor. Üst solunum yolu enfeksiyonları, kurşun ve cıva gibi maddelerin etkilerine maruz kalma ve parazit kapma, fiziksel şiddet ve cinsel taciz sokakta çalışan çocukların en sık maruz kaldığı riskler.

• Sanayide çalışan çocuklar ise uzun çalışma süreleri, tozlar, boya, vernik gibi kimyasallar, ağır yük taşıma, gürültülü ortamda çalışma, uzun süreli ayakta çalışma, tehlikeli donanım gibi birçok riske maruz kalıyor.

GÖÇMEN ÇOCUKLAR KARIN TOKLUĞUNA ÇALIŞIYOR

Rapora göre, göçmen/mülteci çocuklarının durumu daha da vahim. Suriyeli sığınmacı çocuklar, emek piyasasında daha kötü koşullarda ve düşük ücretlerle çalışıyor ve ayrımcılığa uğruyor. Özellikle küçük işletmelerde, ucuza ve uzun sürelerle çalışabilecek, haklarını aramayacak, her türlü çalışma koşulunu kabul edecek mülteci çocukları karın tokluğuna çalıştırılıyor. Çoğu kayıt dışı.

Raporda, yasal kılıf altında meşrulaştırılan çoraklık ve ‘mesleki eğitim’ adıyla stajyerliğin de çocuk emeğini sömüren yaygın çalıştırma biçimleri olduğuna dikkat çekiliyor. Türkiye’de stajyer-kursiyer-çırak adı altında sömürülen 1,5 milyona yakın çocuk bulunuyor.