Resmi Gazete çöktü mü?

Resmi Gazete’ye önceki gece 00.00’dan itibaren girmek isteyenler "Sayfada Çalışma Yapılmaktadır" uyarısı ile karşılaştı. Siteye ancak 00.30 gibi erişim sağlanabildi. Siteye giriş yapmak isteyenler “sayfada çalışma yapıldığı” notunu gördü.

Resmi Gazete’de yayımlanan her açıklama politik bir metin, siyaseten bir tercih aynı zamanda… Atılan adımların, ayrılan kaynakların halktan yana mı, patronların, yandaşların, TÜGVA’ların, Ensar’ların çıkarına mı olduğunun belgesi…

Çöken de eğitimin, sağlığın, derelerimizin, topraklarımızın halka, bize ait olan ne varsa umarsızca, pervasızca talanı… 20 yıldır uygulanan politikaların iflası, çöküşü…


Resmi Gazete’de yapılan “çalışma” biter bitmez yayımlanan ilk kararlardan biri de özel okullara, özel meslek liselerine aktarılacak destek miktarları oldu. Desteklenen kim? Bize ait olan kaynaklara bizim adımıza nereye, kime aktarılacağına kim ve nasıl karar veriyor? Halkın vergilerinin halk için, çocukların, eğitim emekçilerinin hakları için değil sermaye, yandaşlar için kullanılmasının kararı nasıl veriliyor?

Ve bizim için asıl soru… Bize ait olana nasıl sahip çıkacağız?

Dün Dünya Çocuk Hakları Günü’ydü. Dünyanın her yerinde ve memleketimizde çocuklar çocukluklarının en güzel anlarında, yıllarında çalıştırılıyor, iş cinayetlerinde yaşamını kaybediyor, çocuk yaşta evlendiriliyor, eğitim bir hak olmaktan çıkarılıp ellerinden alınıyor, egemenler rantlarına rant, güçlerine güç katsın diye açlıktan, yoksulluktan, savaşlardan kaynaklı dünyanın her yerinde tarifsiz acılarla baş başa bırakılıyor.

Suriye’den Mersin’e göç eden 13 yaşındaki bir çocuk çalıştırılırken boynundaki eşarbın makineye sıkışması sonucu yaşamını kaybetti bizim memleketimizde… Onu kurtarmaya çalışan arkadaşı ise makineye kolunu kaptırdı.

Her kelimesi acı, her kelimesi dinmeyecek bir öfke içimizde…

Yoksulsa, “çocuk işçi” olarak çalıştırılıyorsa, mülteciyse, kız çocuğuysa yaratılan tüm kötülükler kader adıyla dayatılıyor çocuklarımızın yaşamına…

Her çocuğun yaşamı için, hayalleri için umudu örgütlemeye devam ediyor Öğrenci Veli Derneği… Siyasi iktidarın sözcüleri illerden önergeler veriyor. Okul öncesi eğitimde Kuran kursları zorunlu eğitim kapsamına alınsın diyorlar. Siyasi iktidarın seçim beyannamesinde yer alan içeriğine dair öğretmenlerin tek bir sözünün, bilgisinin olmadığı ve eğitimde atılan her adımla eğitim emekçilerinin mücadele ederek kazandığı haklarını kaybettiği bir gerçeklikte “Öğretmenlik Meslek Kanunu” çıkarılsın açıklamaları yapıyorlar. Öğrenci Veli Derneği ise kendi ajandasını yaşama geçirmek için kesintisiz süreç işletenlerin sözde Şura’ları için değil Halkın Eğitim Şurası için 23-24 Kasım’ da bir araya gelme, birlikte mücadele etme çağrısını büyütüyor.

Her çocuğun, her gencin yaşamından sorumluyuz. Bekleyerek değil mücadele ederek değiştireceğiz bu örgütlü karanlığı… Mücadele ettiğimiz tüm değerler halkın değerleridir. Emeğin hakkı, kamusal eğitim, kamusal sağlık hakkı için, laiklik için, emperyalizme karşı tam bağımsız bir memleket için, bu memlekette SOL’da atan milyonlarca yürek var demek için, zamlara, yoksulluğa, işsizliğe, adaletsizliğe “Artık Yeter!” demek için bugün Kartal’ da bir araya geliyoruz.
Milyonlarca yürek, emekçiler, gençler, kadınlar artık nefes almak istiyor. Devrimci demokratik bir Cumhuriyet’e ekmek kadar, su kadar, nefes kadar ihtiyacı olduğunu haykırıyor.

Yaşatılan her karanlığın sonunda birlikte kazanacağımız aydınlık bir gelecek mücadelemiz var. Ve biz birbirimizin nefesine nefes olduğumuz her anda olduğu gibi mutlaka kazanacağız.