Üniversitelerimizin araştırma haberlerini neden göremiyoruz ya da az görüyoruz? Ödeneksizlikten şikâyet ediliyor ama her şey para değil. Ödenek kullanmadan da araştıma yapılabilir

Her şey para değil

Kopenhag Üniversitesinin yaptığı bir araştırmaya göre ‘mavi gözlü insanların ortak bir atadan geldiği’ sonucu çıkmış.

Bu hafta servis edilen haberlerden özellikle baktım, ’’..üniversitesinin yaptığı araştırmaya göre diye başlayan pek çok haber var. Her zamanki gibi… Yazının başında da böyle bir haberle başlamamın sebebi bizim üniversitelerimizin böyle haberlerini veremeyişimiz. Şimdi pek çok kişi şunu söyleyebilir. ‘E bizim üniversitelerimize o kadar bütçe verilmiyor ki’ Tamam bu doğru. Bu konuda yazının ilerleyen bölümlerinde daha detaylı bilgiler vermeye çalışacağım.

Bakıldığında bu dünya çapında haber olan araştırmaların aslında devasa bütçeler gerektirmeyen araştırmalar olduğu görülebilir. İçlerinde tabii ki çok ciddi bütçelerle yapılmış araştırmalar da var. Bir ülkenin, üniversitemizin kendini dünyaya duyurması için en iyi reklam araçlarından biri aslında bu tip araştırmalar bana göre.

Genel olarak gördüğüm resim aslında biraz üzücü. Üniversitelerimiz, araştırma görevlilerimiz, öğretim görevlilerimiz, doçentlerimiz, profesörlerimiz epey tembel. Kimse kusura bakmasın, bozulmasın. Köhneleşmiş, sıkıcı, vizyonsuz, tembel bir eğitim anlayışı neredeyse tüm ülkeye yayılmış vaziyette. Neden Massachusetts Üniversitesinin yaptığı araştırmalardan haberimiz oluyor da sizin yaptıklarınızdan olmuyor? Adını bile yazarken kontrol ettiğimiz bir üniversitenin araştırma haberleri yerine sizin yaptıllarınızı yazmaktan büyük zevk duyarız. Emin olabilirsiniz. Tabii ki onların yaptıklarına yer veririz, görmezden gelecek halimiz yok tabi ama büyük manşetlerde sizlerin olmasını gerçekten çok isterim.

Bilgilerin ışık hızında tüketildiği bu dönemde sizler de tarihe iz bırakmak istemez misiniz?

Bilginin bu kadar hızlı tüketildiği ve sürekli habere ihtiyaç duyulan bu global platformda eskiye oranla çok daha büyük imkanlara sahipsiniz. Üniversiteniz, şehriniz, ülkemiz bir anda tüm dünyada haber olma şansına sahip artık. Tamam eskiden çok güzel işler yaptınız belki, o zamanki teknoloji ile şimdiki arasında dağlar kadar fark var. Belki o zaman yerel gazeteden öteye gitmedi yaptığınız araştırma sonuçları ama şimdi öyle değil. Belki 10 dakika içerisinde tüm dünya sizin araştırma sonuşlarınızdan konuşuyor olabilir. Bu büyük bir fırsat! Hem böylece burnunuzun dibindeki devlet yöneticileri bile sizi fark edebilir. Bu başarının, reklamın tadını alarak size daha geniş araştırma bütçleri çıkartabilir.

Sen durumun farkında değilsin, nerede beş kuruş ödeneğimiz mi var ki yapalım diyor olabilirsiniz. Bununda cevabını vereyim. Elinizin altında hiç yoksa ciddi boyutta iş gücüne sahipsiniz. Bilgiye, gelişmeye aç öğrencileriniz ne güne duruyor? Sadece Doçent/Profesörlerin özel araştırma, makalelerini hazırlama gibi işlerde heba olup gitmemeliler.

ARAŞTIRMALARDA NEREDEYİZ?

her-sey-para-degil-101018-1.Çok basit bir örnek vermek istiyorum. Mesela şöyle bir araştırma yapılmış olsa ben manşetten yazarım bu haberi, üniversite ismi, araştırma konusu tamamen uydurma bir örnek veriyorum.
Erzurum Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırmaya göre ‘internette geçirilen zamanın sadece yüzde 4’ü verimli olarak geçiriliyor’

Alın size mis gibi araştıma konusu. Bunu yapmak için ne kadar bütçeye ihtiyacınız var? Hiç!

Çalışanlar okulunuzun pırıl pırıl öğrencileri. Soru setlerini hazırlayın, salın sokağa, dijital ortamda da anketi açın. Sonuçları toparlayın. Hazırlayın basın bültenini verin servise bakın neler oluyor!

Ben dahil pek çok gazeteci bu konuyu alır, geniş geniş yazar. Ben kendi adıma söyleyeyim bir de büyük tebrik patlatırım yazımın sonunda. Bir sürü farklı açılımlar çıkartır, o hafta yazar, ileride yeri geldiğinde bunu hatırlar tekrar bir konu çıkartırım. Üstelik ışığı gördüğüm için üniversite ile direk temas kurar daha detaylı bilgiler alır, öneriler veririm. Hatta birlikte başka bir araştırma üzerine bile konuşurum. Her şeyden önemlisi artık Massachusetts Üniversitesi değil Erzurum Üniversitesi benim radarıma girmiş olur. Alın size gündemde kalma, akılda kalma. Yarın öbür gün birine bir üniversite tavsiye edecek olsam aklımda ki üniversitelerden birisi olacağınız kesin.

Şimdi işin diğer tarafına bakalım. gerçekten ödenek sorunu çok büyük. Biz üniversitelerimiz için ödenek filan ayırmıyoruz. Eğri oturalım doğru konuşalım lütfen. Alın size bulabildiğim Türkiye’nin AR-GE için ayırdığı en yakın tarihli rakamlar.

TÜİK verilerine göre 2014’te AR-GE için harcanan miktar 5.611 Milyon TL’idi. Bu rakamın Gayrisafi Yurtiçi Hasıla içerisindeki oranıyüzde 0,32, merkezi yönetim bütçe harcamaları içerisindeki payı iseyüzde 1,12. Aynı yıl dolaylı AR-GE desteği ise 1.360 Milyon TL şeklinde.

Yapılan ödeneklerin dağılımı ise şu şekilde:

Yüzde 40,2 - Genel bilgi sistemleri: AR-GE (Genel Üniversite Fonlarından finanse edilen)

Yüzde 21 - Savunma

Yüzde 16,2 - Endüstriyel Üretim ve Teknoloji

Yüzde 9,1 - Genel Bilgi Gelişimi (diğer kaynaklardan finanse edilen)

Amerika’ya baktığımızda ise;

2015’te savunma amaçlı olmayan ar-ge çalışmalarına 67,6 milyar dolar; savunma amaçlı AR-GE çalışmalarına ise 75,4 milyar dolarlık ödenek ayrıldı. Bu rakamların ülkedeki Gayrisafi Yurtiçi Hasıla içerisindeki oranı ise totalde %0,76 şeklinde.

Devlet tarafından en çok desteklenen üniversiteler (ABD)

1 - John Hopkins Üniversitesi: Federal devletten 1.88 milyar dolar ödenek ve almasının yanında yaklaşık 2.5 milyar dolar bağış topluyor.

2 - Washington Üniversitesi: Federal devletten 949 milyon dolar ödenek almasının yanında bağışlardan yaklaşık 2 milyar dolar gelir elde ediyor.

3 - Michigan Üniversitesi: Federal devletten 820 milyon dolar ödenek almasının yanında yaklaşık 7.5 milyar dolar bağış topluyor.

4 - Pennsylvania Üniversitesi: Federal devletten 707 milyon dolar ödenek almasının yanında Yaklaşık 6.75 milyar dolar bağış topluyor.

5 - Pittsburgh Üniversitesi: Federal devletten 662 milyon dolar ödenek almasının yanında yaklaşık 2.5 milyar dolar bağış topluyor.

Şakalar komiklikler ülkesiyiz. Bu yadsınamaz bir gerçek. Buna rağmen 10 katı efor sarf edip zoru başarmak için bir çabamız da yok. Yılmışlık var belli ki. Buna hakkımız yok. Lütfen genç beyinleri boş bırakmayalım. Bu hepimizin sorumluluğu. Çok net söylemeliyim, ülke olarak AR-GE konusunda kuş kafesinin içerisindeyiz. Sadece bir şirket olarak Bosch dünya üzerindeki AR-GE yatırımı 5 Milyar Avro! Bir firma bizi bu konuda geçememeli. Ben Bosch yanlış yapıyor demiyorum. Bari onun kadar olalım diyorum. Bu konu ile ilgili farklı bilgiye sahipseniz lütfen benimle paylaşın. Üniversitelerimiz güzel araştırmalar yapıyorsanız siz de sonuçları benimle paylaşın. Hatta araştırmalarınıza katkım olacaksa başında paylaşın, elimden geldiğince size yardımcı olmaya çalışayım. Mutlu, sağlıklı, bol araştırmalı, meraklı olduğumuz bir yıl olsun.