Alım gücünün erimesiyle öğünü küçülen yurttaş Et ve Süt Kurumu’nun önünde uzun kuyruklar oluşturuyor. Erkenden kuyruğa girdiğini belirten Kemal Çalkan, “Sürekli makarna, ekmek... 6 aydır et yemiyorum” dedi.

Her şeyin ucuzu kuyruk sonunda

Nisa KÜÇÜK

Döviz kurundaki sert yükseliş halkın alım gücünü iyice düşürürken yaşanan ekonomik kriz yurttaşı alternatif yollara itiyor. Et ve Süt Kurumu’nun önünde uzun kuyruklar oluşturan yurttaşlar, beş altı ayda ancak bir kilo et alabildiklerini anlatıyor.

Türk Lirası’ndaki değer kaybıyla birlikte raflardaki ürünlerin fiyatları hızla yükselmeye devam ediyor. Ekonomik krizle birlikte hane halkı gelirleri erimeyi devam ederken yurttaş temel ihtiyaçlarını dahi karşılamakta zorlanıyor. Beslenebilmek için alternatif yollar arayan yurttaş, Et ve Süt Kurumu’nun önünde uzun kuyruklar oluşturuyor.


Ankara Kızılay Et ve Süt Kurumu’nun önünde metrelerce uzunluğunda sıra oluşturan yurttaşlar, sıkıntılarını BirGün’e anlattı. Sabah 09.30’da sıraya girdiğini kaydeden Kemal Çalkan, emekli olduğunu söylüyor. 40 yıl devlet memurluğu yaptığını aktaran Çalkan, “Emekliyim aylık 3 bin 200 TL alıyorum, 700 TL kiraya veriyorum. Aldığım emekli maaşıyla geçinmenin imkânı yok. İş bulsam çalışacağım ama iş de yok. Yaşımdan dolayı da iş vermiyorlar, ben de bu yaştan sonra çalışmak için can atmıyorum ama koşullar ortada” dedi.

1 TL’LİK FARKI KÂR SAYIYOR

Et ve Süt Kurumu’nda fiyatların kasaplara göre ucuz ancak bütçelerine göre yine de pahalı olduğunu ifade eden Çalkan, şunları kaydetti:

“Fiyatlar uçtu gitti. Etin, sütün, yumurtanın tadını unuttuk. Beş altı aydır et yediğim yok. Sürekli makarna, ekmek tüketiyordum ama onlar da aldı başını gitti. Bugün de ‘Kırk yılın başı et yiyelim’ dedim. Onun için de kasaba değil buraya geldim. Burası dışarıdan görece daha ucuz ama bir kilo kıymanın yarısından fazlası yağ, taş çatlasın bir kilo kıymada 300 gram et yok. Ancak yapacak bir şey yok buradan alabiliyorum. Üç tane üründe bir lira farkı kar olarak görüyorum. Ettiğim bir iki liralık kârla belki bir kahveye gidip bir çay içerim, çay içmek bile artık lüks. Dışarıda içeceğin bir çayın dahi hesabını yapar oldum. ”

her-seyin-ucuzu-kuyruk-sonunda-955143-1.



ÜÇ AYDA YARIM KİLO ET

Erken saatlerde kurumun önüne geldiğini söyleyen ve emekli olduğunu belirten Sakire Aydemir ise yaşadıklarını şöyle anlatıyor:

“Eşim de emekli ama aldığımız para yetmiyor. Bir iki gün önce aldığımız şeyi bugün alamıyoruz, fiyatlar her gün değişiyor. Üç ayda iki kişi bir kilo et tüketmiyoruzdur. Her şeyin en ucuzu nerede satılıyor, bu ay nereden kısalım diye düşünüyoruz. Bu yaştan sonra üç ayda bir yediğim yarım kilo kıymadan mutlu olmak çok üzücü.”

ETTE DE KOTA VAR

Ankara’da başka bir şubede çalışan ve ismini vermek istemeyen bir işçi, son yıllarda talebin arttığını söylüyor. Üç yıldır aynı yerde çalıştığını aktaran işçi, “Son bir yılda talep gözle görülür bir şekilde arttı. Kurumu sabah 09.00’da açıyoruz. Daha kurum açılmadan sıra oluşmuş oluyor. Akşam 18.00’da kapatıyoruz ama ürünler öğlen olmadan bitiyor. Et ürünlerinde kişi başına bir ürün kotamız var. Kıymada ise iki paket kotamız var” diye konuştu.