Şu bir gerçek ki iki kişinin ölümüne neden olmak vicdanlı insanlarda tarifi imkânsız bir yıkıma neden olur. Emrah Serbes içerde kalacağı uzun tutukluluk günlerinde şüphesiz kendini sorgulayacaktır. Emrah’ı hiç tanımasam da açıkçası kendini bu hale getirdiği ve iki kişinin ölümüne neden olduğu için kızgınım

‘Her temas iz bırakır’

Sibel Köklü

Çoğunluk, Behzat Ç. Adlı televizyon dizisiyle tanıdı Emrah Serbes’i. 2010 yılında televizyonlarda yayınlanmaya başlamış ve büyük bir ilgi görmüştü. Oysa dizi bir kitap uyarlamasıydı. “Bir Ankara Polisiyesi Behzat Ç.” serisinin ilk kitabı “Her Temas İz Bırakır” 2006 yılında yayınlanmıştı. Dizi o kadar sevildi ve meşhur oldu ki yarattığı karakter kendi isminin önüne geçti. Cinayet Büro Amirliği’nde başkomiser olan Behzat Ç., hayata karşı işlenen suçlar uzmanıydı… Müzik dinlemez, polis telsizi dinler, kitap okumaz, gazeteye spor sayfasından başlardı.

Herhangi bir siyasi görüşü yoktu. İçimizden birinin üçüncü sayfa haberlerine yansımış hali gibi, adı bile tam değil, yarım… Behzat Ç. 1.Amatör’de duran toplara iyi vuran bir stoperken, topçuluğu bırakıp başkalarını tekmelemeye başlamış. Mesela beş lira için kalbinden adam bıçaklayanları, on üç yaşında kızlara tecavüz eden, namus için en yakın akrabalarını vuranları… Kendine göre bir adalet anlayışı vardı Behzat Ç.’nin, kötüleri cezalandıran…

Behzat Ç. Bir roman karakteriydi ama Emrah Serbes, polis alemine dikiz atan bir suç yazarıydı…

Peki ya bu ülke? Bu ülke yazarlarını öğüten bir değirmen miydi? Daha 36 yaşında, genç ve parlak bir yazar nasıl olmuş da bu korkunç felakete giden yola girmişti? ‘Hayata karşı işlenen suçlar uzmanı’ bir karakter yaratmış bir yazar, şimdi jandarmaların kolunda cezaevine götürülüyordu… Suçların en büyüğünü işlemiş, kazayla da olsa iki insanın ölümüne neden olmuştu.

Bu büyük trajedi haliyle ülke/twitter gündemine yerleşti ve insanlar hızla ikiye bölündü. Twitter’da bu konuyla ilgili binlerce tweet atıldı. Çoğu kaza sırasında alkollü olduğu, uyuşturucu kullandığı, yakalanacağını anlayınca meydana çıktığı, şov yaptığı gibisinden yorumlardı. Sosyal medyada adeta linç edildi.

Yandaş gazeteler alkolik, gezici, çapulcu, müptezel gibi tanımlamalarla olayı bir cinayet olarak çoktan lanse etmişti. Yüksek tirajlı, ismi büyük gazeteler ise “Behzat Ç.’lik itiraf”, “İtiraf senaryosu”, “Çirkin senaryo” gibi başlıklarla yazarın teslim oluşunu vicdan azabına değil, daha az ceza alma planına bağlıyordu.

Sol/demokrat kamuoyu ise şok ve dehşet içindeydi. Gezi direnişine bizzat katılan ve sonrasındaki süreçte de politik görüşlerini açıklamaktan çekinmeyen bir ‘mücadele arkadaşını’ savunmak/savunamamak gibi bir ikileme düşüldü. Emrah Serbes’in azıcık para, şan, şöhret görünce şımardığını, delikanlılık ayaklarıyla racon kestiğini, ağlak bir arabesk edebiyatı ile prim yapmaya çalıştığını, bu sonun sürpriz olmadığını düşünenler, sebep olduğu kazanın itirafını Twitter üzerinden yapmasının uğradığı linci hakettirdiğini söyleyenler, el yazısıyla Twitter’da paylaştığı itirafnamenin bile prim yapma amacı taşıdığını öne sürenler vardı. Kazadan sonra suçu üstlenmemesi ve arkadaşının kendi yerine hapse girmesine göz yumması en büyük eleştiri sebebiydi.
Şu bir gerçek ki iki kişinin ölümüne neden olmak vicdanlı insanlarda tarifi imkânsız bir yıkıma neden olur. Emrah Serbes içerde kalacağı uzun tutukluluk günlerinde şüphesiz kendini sorgulayacaktır. Kazadan sonra içinden çıktığı arabasının görüntüsü, kendisinin de mucize eseri kurtulduğunu açıkça gösteriyor. Emrah’ı hiç tanımasam da açıkçası kendini bu hale getirdiği ve iki kişinin ölümüne neden olduğu için kızgınım.

Tutuklandıktan sonra götürülürken “Hayatını kaybedenlerin yakınlarından özür dilerim. Hiç birşey bir genç kızın hayatı etmez. Yere batsın Emrah Serbes. Adımın sonunda T yok, bundan sonra benim sonumda hiçbir şey yok. Ömür boyu bu vicdan azabıyla yaşayacağım. Keşke ben ölseydim o kazada” demesi samimi bir itiraf… Ölenleri geri getirmiyor ne yazık ki ama yaşadığı vicdan azabını gözler önüne seriyor. Bu tavrıyla da çokça benzetilerek örnek verilen Rüzgar Çetin vakasından farklı bir profil çiziyor.

Emrah’ın edebiyat ve televizyon dünyasındaki başarısını kıskanan, düşene bir tekme atmayı bırak üzerinde tepinmeyi kendine hak gören çok insan var. Bu ülke adamı iki dakikada vezir de eder, rezil de… Emrah gibi genç bir yazarı bir anda ülke çapında şöhrete ulaştıran sistem, iki dakikada bitirip yerin dibine de sokar.

Büyük bir felaket bu… Dilerim kimse yaşamasın

Ölenlerin yakınlarına başsağlığı ve sabırlar dilerim.