52 ülkeden 107 bilim insanının hazırladığı rapora göre doğal varlıklar üzerindeki insan müdahalesi tehlikeli boyuta ulaştı. Her üç araziden birinin tahrip edildiğine dikkat çekilen raporda “Önlem alınmazsa iklim krizi 30 yıl sonra 220 milyon insanı vuracak” denildi.

Her üç araziden birinde insan eliyle tahribat

Gökay Başcan

Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) Arazi Özel Raporu’ yayımlandı. Raporu 52 ülkeden 107 bilim insanı hazırladı.

Bu isimler arasında TEMA Vakfı Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Murat Türkeş de yer aldı.

Dünyanın yaklaşık yüzde 75’inin insanlar tarafından kullanıldığı ve bu alanların yüzde 25’inde tahribat meydana geldği belirtilen raporda şu noktalara dikkat çekildi.

♦ İnsanlar, ormanların yaklaşık yüzde 80’i, doğal otlak alanların yüzde yaklaşık 90’ında tahribat yaratıyor.

♦ Arazi tahribatı biyolojik çeşitliliğin yaklaşık yüzde 14 oranında azalmasına neden oluyor.

♦ Arazilerin yaklaşık yüzde 14’ünü teşkil eden tarım arazilerinde yaygın olarak uygulanan toprak işleme erozyona yol açıyor.

♦ Gıdaya olan talebin artışıyla 1961’ten bu yana kimyasal gübre kullanımı 9 kat su kullanımı iki kat arttı.

♦ Üretilen gıdaların yaklaşık yüzde 30’u israf ediliyor.

♦ 2050 yılında küresel ısınmanın 2 santigrat dereceye ulaşması durumunda 220 milyon insan olumsuz etkilenecek.

♦ 21. yüzyılda sıcak hava dalgalarının sıklık, yoğunluk ve süresinin; kuraklıkların ise sıklık ve yoğunluğunun özellikle Akdeniz bölgesi ve Güney Afrika’da artacağı tahmin ediliyor.

♦ Küresel ısınmanın etkileri şimdiden Afrika, Güney Amerika ve Güneydoğu Asya’da görülüyor. Bu bölgelerde kuraklık; daha şiddetli su kıtlığı, daha fazla erozyon, bitki örtüsü tahribatı, orman yangını, biyolojik çeşitlilik kaybı ve gıda arzının riske girmesi anlamına geliyor.

TÜRKİYE RİSKLİ BÖLGEDE

TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, IPCC’nin raporuna ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı: “İklim değişikliğinden en fazla etkilenecek yerler arasında gösterilen Akdeniz bölgesinde yer alan ülkemizde verimli tarım topraklarının korunması çok önemli. Toprak dostu sürdürülebilir tarım uygulamalarının yaygınlaşması, ormanların korunması ve genişletilmesi ile meraların ıslahının önemini her zaman vurguluyoruz. İhtiyacımızdan fazla tüketmemenin, gıda israfını önlemenin doğal varlıklara olan baskının azaltılmasının ve iklimin korunmasının önemine bir kez daha dikkat çekiyoruz.”