Tuhaf bir akademide geçen, doğaüstü gizemlerle dolu olayları kapsayarak özünde bir dedektif öyküsü sunan Wednesday popüler kültürü arkasına alsa da woke yağmacılığına prim vermeyen duruşuyla ideal.

Her yaşa uygun Burtonesque dizi

Alman Dışavurumculuğundan en çok etkilendiği her haliyle belli olan yönetmen tartışmasız Tim Burton’dır. İnsanın karanlık tarafını fantezi-korku kurgu tarzında gotik mekânlar içinde, grotesk ögelerle bezeli, ironik biçimlerin doğaüstü karakterlerle buluştuğu dünyalar yaratabilen yönetmenlerin en başarılısıdır. Çok yetenekli olması gerçeğinin yanı sıra, sinemaya ilk başladığı yıllardan itibaren benzeri görülmemiş tasarımlar ile kendine ait olan yaklaşımlar oluşturmuştur. Burton’ın gizli baharatları da diyebiliriz bunlara. Şaka yapıyorum elbette! Açıkçası belli bir kalıba oturtulamadığından, yok baharattı yok kıvamdı betimlemelerinden hepimizi kurtaran bir kelime icat edildi neyse ki ve yönetmenin özgün tarzı bugün “Burtonesque” olarak tanımlanıyor. Netflix’te yayınlanan Tim Burton’ın yönetmen / baş yapımcı olduğu Wednesday isimli yeni dizinin de Burtonesque tarzında olduğunu söyleyebiliriz.

BURTON’IN CANAVARLARI

Karikatürist Charles Addams tarafından yaratılan 1991 yılında seyirci ile sinemalarda buluşan eksantrik Addams Ailesi, 1993 yılında devam filmi olarak Addams Family Values olarak yayınlanmış ve en son olarak da 2019'da animasyon olarak vizyona girmişti. İşte bu tuhaf ailenin kızı olan zamanında Christina Ricci tarafından canlandırılan Wednesday Addams, şimdi ilk kez sadece Wednesday’e odaklanılarak, Tim Burton tarafından Netflix için sekiz bölümden oluşan bir spin off dizisi haline getirildi. Wednesday’in, dışlanmışlar, her türlü tuhaf ve esrarengiz yeteneklere sahip çocukların gittiği Nevermore Akademi'deki okul günlerini takip eden dizide, kendi psişik yeteneğinde ustalaşmasının yanı sıra kasabayı terörize eden canavarı durdurma girişimleri üzerine kurulu… Tim Burton filmlerinde hayaletler, canavarlar, yaratıklar en merak edilen karakterlerdendir, hem tasarım olarak hem de aslında çoğu bir şekilde salt kötü olmadığından kötü olmalarının gerekçelerinin hoş birer hikâyeye sahip olduğundan son derece dikkat çekicidirler. Canavar ve yaratıklar, transformasyona uğramış ve deforme olmuş insanlardır çoğunlukla. Bu dizideki canavarın adı Hyde. Gözleri patlamak üzere gibi şişkin bu canavarın bu şekilde dönüşmesine neden olan gizli karanlık tarafı keşfetmek için dizinin sonlarına kadar gelmek gerekli.

GERÇEK VE DOĞAÜSTÜ

Wednesday dizisi, marjinal karakterlerin yer yer ironik anlatımlarla eğlendirdiği, içinde tatlı bir aşk üçgenlerinin de olduğu bir yapım. İlk izlendiğinde yabancı gelen, kısa sürede dışavurumcu grotesk dünyasına hızla alıştıran bir dizi. Yani bir yandan tüm tuhaflıkları kendi dünyamıza adapte etmeyi bir şekilde başarabildiğimiz bir tutarlılık ortaya koyuyor. Tuhaf bir akademide geçen, doğaüstü gizemlerle dolu olayları kapsayarak özünde bir dedektif öyküsü sunan Wednesday popüler kültürü arkasına alsa da woke yağmacılığına prim vermeyen duruşuyla ideal. Yetişkin hayatların içerisine tam dozunda yerleştirilmiş çocuksu yanları ise iyi harmanlanmış. Bazı bölümlerde bu çocuksu ögeler belki biraz fazla kaçıyor olabilir derken dizinin hemen bu anlamda kendini toparladığını söyleyebilirim. Gerçek mekânlar ile sürreal mekânların tezatlığı başarı ile iç içe geçmiş.

Tim Burton evreninde toplumun dışına itilmiş ürkek karakterler aynı zamanda filme isim veren karakterlerdir. Bu kimlikteki karakterlerin başrol oyuncusu ve hikâye edilen kimse olduğunu söyleyebiliriz. Karakterlerin fiziksel verileri ve giyimleri psikolojileri ile örtüşür biçimdedir. Siyah elbise, beyaz yaka ve iki yandan örgülü saçları, kahkülleriyle herkesin seveceği gotik tarzı yakalamış dış görüntüsü ile Wednesday bir harika olmuş. Gerçi her karakterin özelliğini ortaya koyan bütün kostümleri çok beğendim. Wednesday karakterini 2002 doğumlu, esrarengiz bir güzelliği olan Jenna Ortega harika bir şekilde canlandırıyor. Wednesday’in en yakın arkadaşı olan aslında Addams ailesi için bir tür uşak görevi gören bedensiz el Thing'in dizide yer alması tam isabet olmuş. İnsan bir el için üzülür mü arkadaşlar? Üzülüyormuş bunu izlerken anladım! Sinemanın, masalsı dünyasının gücü bu işte. Uzun lafın kısası Jenna Ortega başta olmak üzere oyunculukların iyi olduğu, Tim Burton’ın kendisine bir kez daha hayran bıraktığı hoş bir sürpriz dizi, tavsiye ederim.