Her yer mücadele ve dayanışma alanı
Pandemiyi fırsata çevirmeye çalışan AKP, salgında kontrolü kaybederken gençliğin itirazı büyük. Gençler, 1 Mayıs’ta sokaklarda olacaklarını söyleyerek “Karanlık sayfayı kapatıp yeni bir hayat kuracağız” dedi.
Genç BirGün
Gençlik AKP’ye ,gericilere, akademi düşmanlarına karşı 1 Mayıs’ta da direnecek. Salgın dönemini fırsat bilen AKP, gençlerin eğitim hakkını, özgürlüğünü, geleceğini elinden almaya çalıştı.
Okula gidemeyen gençler, iş cinayetlerinde katledildi. Bazılarıysa işsizliğe, geleceksizliğe ve yoksulluğa mahkûm edildi. Ancak gençler aylardır sokaklarda, meydanlarda, üniversitelerde ‘bu korku iktidarına biat etmeyeceğiz’ demeye devam ediyor. Gençler bu köhnemiş düzeni kabul etmiyor, yasaklara rağmen 1 Mayıs’ta sokağa çıkıyor. Sayılı günler kalan 1 Mayıs’a doğru giderken gençlik örgütleri temsilcileri BirGün’e konuştu:
***
Eşitlik özgürlük laiklik için
Sol Genç-Milena Sarpkaya:
1 Mayıs'a pandemi koşullarında gireceğiz. AKP iktidarı salgını yönetemediği için her gün yüzlerce kişi hayatını kaybediyor. Koronavirüsten ölmeyenler açlığa, yoksulluğa mahkûm ediliyor. Bunların yanı sıra gençlere, kadınlara, emekçilere olan baskı ve saldırıların gittikçe arttığı bir dönemden geçiyoruz. AKP iktidarı pandemiyi bir fırsat haline getirerek 1 Mayıs'ı dahi yasaklamaya çalışıyor. Bizler 1 Mayıs'ın toplumun her kesimi için bir mücadele ve dayanışma günü olduğunu biliyor, ‘1 Mayıs yasaklanamaz’ diyoruz. Gençlik yasaklara biat etmeyecek. Biliyoruz değiştirecek güç biziz. Genç işsizliğin tavan yaptığı, gençlerin umutsuzluk sarmalı içinde geleceksizliğe sürüklendiği bu düzene mahkûm değiliz. Tek adamın iki dudağı arasından çıkacak olan iki söze bakan saltanat rejimini tanımıyoruz. Karanlık sayfayı kapatıp yeni bir hayat kurabiliriz. Başka bir dünya mümkün! Eşit, özgür, laik bir ülke için, sosyalizm için biz değiştireceğiz!
Yasakları tanımıyoruz
Devrimci Gençlik Dernekleri-Elif Üçerli: 1 Mayıs AKP tarafından keyfi şekilde yasaklandı. Boğaziçi'ne kayyum rektör atandığından beri gerek gençlik gerekse tüm toplumsal muhalefete yönelen faşist baskılar da yükseldi. Yasaklar silsilesi başladı. 1 Mayıs'ı pandemi koşullarına uygun şekilde kutlamak mümkün. Ancak salgının bu kadar yayılmasının en büyük faili AKP bu konuda ikiyüzlülük yapıyor. Emekçiler her gün işe giderken 1 Mayıs'ı yasaklıyor. Biz, yasakları tanımıyoruz eşitlik adalet ve demokrasi için, her yurttaşın sağlık hakkına eşit şekilde erişebilmesi için mücadele ediyoruz. Bu sene de 1 Mayıs'ta Taksim'de olacağız.
Mücadele günü
Türkiye Komünist Gençliği-Mert Doğan: Sermaye egemenliğinin piyasacı sağlıkla canlarımıza, patronların kârını artıracak yasalarla haklarımıza, yaydığı umutsuzlukla geleceğimize saldırısı artarak devam ediyor. Emekçilerin, düzen siyasetinin dar ufkundan sıyrılmasıyla acilen ücretsiz aşılamayı, maddi kayıplarının karşılanmasını öne koyarak, salgın bahanesiyle uygulanan dinsel düzenlemeleri reddederek sözünü söylemesi gençler için de elzem, bizim ihtiyaçlarımızla da tamamen örtüşüyor. Bilimin, aydınlanmanın ve örgütlü bir toplumun mümkün olduğu tek toplumsal düzende, sosyalizmde ısrar etmek bu sebeple her 1 Mayıs’tan daha acil ve güncel.
Renklerimizi kuşandık
Öğrenci Kolektifleri-Cihan Çiçek: 1 Mayıs’a girerken bu süreçte belli başlı talepler önem taşıyor. Üniversiteler açılsın. Herkes için hemen aşı! AKP’nin manipülasyonlarıyla değil akademinin olanaklarıyla pandemiye karşı mücadele için aklı ve bilimi yükseltelim! Özek-demokratik üniversiteyi inşa için seferberlik. Kayyumlara karşı akademinin tüm bileşenlerinin söz hakkını büyütelim! Polis ve ÖGB üniversitelerimizden dışarı. Kampüslerde CTS, CİTÖK ve KASAUM'ları işlevlendirelim! Üniversite bütçeleri kayyumlar/yandaşlar için değil üniversiteliler için kullanılsın. Renklerimizi kuşandık, faşizmin karanlığını dağıtacağız!
Örgütlenelim değiştirelim
Emek Gençliği-Hazan Ilık: Bu 1 Mayıs, tek parti yönetimi ve ardındaki sermaye güçlerinin ağır saldırıları karşısında itirazı olan gençlerin dünyanın dört bir yanında sömürülen ve ezilen yığınlarla eş zamanlı olarak kendi gücünü gösterme, eşit ve özgür bir dünya özlemini her zamankinden daha güçlü dile getirme günü. Türkiye’nin dört bir yanında kendini yalnız hisseden, öfkesini nasıl ifade edeceğini bilemeyen arkadaşlarımız olduğunu biliyoruz. Ama başka bir geleceğin, insanca yaşayabilmenin, birlikteliğin gücüyle mümkün olduğunu da biliyoruz. Önümüzdeki 1 Mayıs, demokratik bir Türkiye ve özgür bir gelecek için daha sıkı bir mücadelenin aracı olacaktır. Birleşelim, örgütlenelim, değiştirelim!
Yeni bir ülke
Türkiye Komünist Hareketi Gençliği-Evrim Saldıran: 1 Mayıs’a AKP iktidarının gençliğe, işçi sınıfına ve kadınlara yönelik saldırılarını artırdığı bir süreçte gireceğiz. Ülkemiz, pandeminin sermaye sınıfı açısından fırsata çevrildiği, AKP’nin ise sermaye düzenine ve iktidarın gerici, baskıcı politikalarına karşı oluşan tepkilerin sindirilmesi için siyaset yasakları uyguladığı bir durumda. Gençlik olarak 1 Mayıs’ta yoksulluğa, sömürüye, emperyalizmle işbirliğine ve AKP’nin gerici politikalarına karşı “Yeni bir ülke, yeni bir üniversite” sesini yükseltmemiz gerekmektedir. Geleceksizliğin ortadan kalktığı, işsizlik sorununun olmadığı, üniversitelerin toplumun çıkarına hizmet ettiği, eşit ve özgür bir ülkenin ise yalnızca sosyalizmle mümkün olacağını biliyoruz. 1 Mayıs’ta da gençliğin, işçi sınıfının mücadelesine ve sosyalist Türkiye kavgasına güç katmasının ülkemiz açısından temel ihtiyaçlardan biri olduğunu söylememiz gerekir.
Yaşasın 1 Mayıs
Fikir Kulüpleri Federasyonu-Şevket Çavuşoğlu: AKP iktidarı, yaptığı ‘lebaleb’ kongrelerin sorumluluğundan kaçmaya, salgının sorumluluğunu halka yıkmaya çalışıyor. 29 Mart’ta açıklanan önlemlerin salgınla mücadeleye hizmet etmediği, salgını bahane ederek sosyal yaşantıyı kısıtlamaya hizmet ettiği açık. Salgınla mücadeleyi eline yüzüne bulaştıran, salgının tüm yükünü emekçilere yüklemek için uğraşan hükümet, 1 Mayıs’ı yasaklayamaz. Emekçiler bugüne kadar salgına karşı tüm önlemleri aldı, üzerine düşeni yaptı. İktidarın patronları sevindirmek ve gerici ajandasını uygulamak için salgını hiçe sayan adımlar atmasının sorumluluğu işçilerde değil iktidardadır. AKP iktidarının halk düşmanı kararlarını kabul etmiyoruz. 1 Mayıs günü sokak ve meydanlarda işçi sınıfının sesinin yükseltileceği gündür. Yaşasın 1 Mayıs.