Her yol mübah
DEM Parti heyeti Meclis’teki ziyaretlerine başlarken gözler MHP Lideri Devlet Bahçeli’ye çevrildi. Düne kadar DEM Parti’nin kapatılmasını isteyen MHP Lideri, Saray rejiminin bekâsı için her yolu deniyor.

DEM Parti heyeti İmralı görüşmesinin ardından siyasi partileri ziyarete başladı. Bu kapsamda heyet, ilk olarak dün TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ile bir araya geldi. Sırrı Süreyya Önder, görüşmenin iyi geçtiğini belirtti. Kurtulmuş'un ardından MHP'yi ziyaret eden DEM Parti heyetini, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli kapıda karşıladı. Görüşme 40 dakika sürdü. Yapılan görüşmelerde DEM Parti heyetinde, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "saygın bir Kürt ağası" dediği ve kayyum atanarak görevden alınan Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk de yer aldı. Heyette Pervin Buldan, Sırrı Süreyya Önder ve Ahmet Türk yer aldı. DEM Parti heyeti ile Numan Kurtulmuş arasındaki görüşme ise yaklaşık 50 dakika sürdü.
Sırrı Süreyya Önder, ziyaretin ardından basın mensuplarına yaptığı açıklamada, "Sayın Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş Bey'i yaptığımız görüşme hakkında bilgilendirdik" dedi. Kurtulmuş'un önerilerini dinlediklerini belirten Önder, "Genel değerlendirme yaptık. Fakat şimdi sayın Bahçeli ile devam edecek bu. Sanırım pazartesi CHP, AK Parti ve Meclis'te tyemsil edilen bütün partileri ziyaret edeceğiz. Bunun zamanlaması randevularla şekillenir. Bütün ziyaretleri yaptıktan sonra heyet olarak kapsamlı bir açıklama yapacağız. Onun için herhangi bir soru-cevaba giriyoruz" dedi. AKP ile yapılacak görüşmenin Erdoğan'la mı gerçekleştirileceği sorulan Önder, "Konuşuluyor, konuşuluyor" cevabını verdi. Sırrı Süreyya Önder, 'Umutlu musunuz?" sorusuna, "Umutluyuz" diye yanıt verdi.
Saat 15.00'de Meclis'te başlayan görüşmede MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli DEM Parti heyetini kapıda karşıladı. Görüşmenin ardından Önder, basın mensuplarının sorusu üzerine, Ahmet Türk'ün, MHP Genel Başkanı Bahçeli'ye tespih hediye ettiğini söyledi. İmralı'da Abdullah Öcalan'la görüşen heyetin ziyaretlerine ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, "İmralı’daki görüşmeler konusunda bilgilendirmenin yapılacağı, görüş ve önerilerin alınacağı ziyaretler tamamladıktan sonra ise heyet kamuoyuna geniş bir açıklama/bilgilendirme yapacaktır" denildi.
DEMOKRAT MI OLDU?
Bahçeli’nin çağrısı kamuoyunda yeni bir “çözüm süreci” beklentisi yarattı. Bahçeli son iki yılda bile HDP ve DEM Parti’ye yönelik çok ağır ifadeler kullanmış, HDP’nin katılmasını istemiş, DEM Parti’ye yönelik “Meclis’te terörist istemiyoruz” demişti. Bahçeli’nin son dönem akılda kalan nefret dolu ifadelerini hatırlayalım:
AYM’ye tepki gösteren Bahçeli, “Ya Anayasa Mahkemesi kapatılmalı ya da yeniden yapılandırılmalıdır” demişti. Bahçeli, AYM'nin milletin ve devletin karşısında bir mihrak olarak sivrildiğini belirterek "PKK'ya para akıtılmasının önünü açan Anayasa Mahkemesidir” şeklinde konuşmuştu.
Bahçeli, AYM'nin HDP'nin Hazine yardımı hesabına bloke konulması kararını kaldırması kararını da “hukuk skandalı” olarak nitelemişti. Bahçeli, sözlü savunmanın ertelenmesiyle HDP'nin seçime girmesinin kolaylaştırıldığını belirterek, “Üyelerin yerinde Kandil'den üç beş terörist olsa aynı karar çıkmayacak mıydı?” ifadelerini kullanmıştı.
2022’de partisinin Meclis grup toplantısında Bahçeli, "Biz, TBMM'de terörist istemiyoruz. Biz, terör örgütüne eleman devşiren HDP'yi Türk siyaset ve demokrasi hayatında bir saniye bile görmeye tahammül edemiyoruz" demişti.
23 Nisan’da konuşan Bahçeli, “DEM Parti hakkında kapatma davasının açılarak bölücü milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmalı. Tarihe, ecdada, vatana ve millete namus borcudur" açıklamasını yapmıştı.
Bursa'da 2023’e Doğru: Aday Belli, Karar Net mitinginde konuşan Bahçeli yaptığı açıklamada, HDP’ye bakanlık vermek demek, teröristlerin tıpkı belediyeler gibi bakanlıklara yerleşmesi demektir" ifadelerini kullanmıştı.
MECBUR MU KALDI?
Bahçeli bir anda demokrat olmaya karar vermediğine göre Öcalan çağrısının ardında rejimin köşeye sıkışması var. Saray rejimi 31 Mart yerel seçimlerinden yenilgiyle çıktı. Rıza üreterek hegemonya kurma şansı kalmayan Erdoğan ve Bahçeli, rejimin bekasını kurtarmak adına kolları sıvadı. Kurulan oyunun ilk hamlesi Öcalan’a Meclis’te konuş çağrısı yapan Bahçeli’den geldi. Öcalan’dan gelecek bir çağrının iç politikada Kürt hareketini en azından tarafsız bir çizgiye çekebileceğini, bunun sonucunda da Erdoğan’a bir kez daha başkanlık yolunu açacak yeni Anayasa için avantaj elde edeceğini düşündü. Suriye’de Esad yönetiminin devrilmesinin ardından yeni süreçte “İslam kardeşliği” vurgusuyla Kürt hareketine de Suriye’de rol biçmek istedi. Dışarıda yayılmacı politika, içeride iktidarının ömrünü uzatma hamlesiyle kolları sıvayan rejim kendini bu çağrıya mecbur hissetti.
NE BEKLENİYOR?
Bahçeli’den samimi bir demokrasi hamlesinin gelmeyeceği herkesin malumu. Görüşmelerde iktidarın sıkışmışlığı üzerinden bir takım tavizler vereceği, kısmi bir rahatlama yaşanacağı, İmralı mesajı ve rejimle kurulan temasın fayda sağlayacağı beklentileri var. Öte yandan Öcalan’ın henüz örgüte yönelik “silah bırakma” çağrısı yok. Bu çağrı gerçekleşirse örgütün silah bırakıp bırakmayacağı da ayrı tartışma. Bu gelişmelerin Suriye’ye nasıl yansıyacağı da henüz belli değil. Rejimin kendini bir kez daha tahkim edip edemeyeceği ise muhalefet unsurlarının göstereceği tavra bağlı.