Yaşam koşulları baş edilemez duruma geldikçe, gençler umudu yurtdışında arıyor. Kocaeli Yukarı Hereke’den son aylarda 700 kişi zorlu yollarla Meksika’ya göçtü. Gençler krize değiniyor, “Başka seçeneğimiz yok” diyor.

Hereke-Meksika-Kanada yolculuğu: Zorlu göç ağrısı
Kriz nedeniyle dükkânların kepenk indirdiği Hereke’de gençlerin hepsi dertli. (Fotoğraf: BirGün)

Sercan MERİÇ

Ekonomide, adalette, hukukta, sosyal hayatta iktidarın yarattığı krizler yaşamayı büyük bir mücadeleye çevirdi. Türkiye’de Erdoğan hükümetinin yarattığı yıkımla beraber her geçen gün yaşama zorluğu artıyor. Toplumun her kesimi hızla yurtdışına giderek, yeni bir gelecek kurma hayali kuruyor. AKP iktidarıyla Türkiye’de bir gelecek kuramayacaklarını söyleyen gençler de ilk fırsatta yurtdışına kaçıyor. Bu kaçış, kimi zaman normal yollarla gerçekleşirken, kimi zaman da illegal şekilde yapılıyor.

Kocaeli’nin potansiyeli en yüksek ve en eski yerleşim yerlerinden olan Hereke, Roma İmparatorluğu döneminden bu yana doğal güzellikleri ile de çok gözde bir bölgeydi. Hereke, Osmanlı İmparatorluğu döneminde de çok kritik bir öneme sahipti. 1843 yılında, Osmanlı’daki ilk halı ve ipekli dokuma fabrikası Fabrika-i Humayun, burada kurulmuştu. Aynı zamanda limanları ile Osmanlı’nın dünyaya açılan kapısıydı. Hereke’nin zenginliğine zenginlik katan kuruluş ise Sümerbank Halı Dokuma Fabrikası’ydı. Cumhuriyet tarihinin en önemli kuruluşlarından olan fabrika, neoliberal politikalar sonucunda özelleştirme kapsamına alınarak kapandı. Böylece Hereke’de yoksulluk, geleceksizlik, mutsuzluk artmaya başladı.

MEKSİKA-KANADA ROTASI

Bugünlerde Hereke, bambaşka bir konuyla gündemde. Ağırlıklı olarak Ağrılıların yaşadığı Yukarı Hereke Köyü’nde göçten başka bir konu neredeyse konuşulmuyor. Son 7-8 ayda bin civarı genç, köylerinden ayrılarak önce Meksika’ya gitti, oradan da ABD ve Kanada’ya göçtü.

Bu küçük köye girdiğimizde gözümüze çarpan ilk şey kapanan birçok dükkân oldu. Köyün meydanında bulunan caminin yanındaki inşaattan yukarı sokağa doğru girdiğimizde yan yana bulunan berber, kahvehane ve terzinin kapandığını görüyoruz. Eskiden avcıların buluştuğu dernek ise kapanan kahvehanenin yerini almış. İçerideki masalardan sadece birisi dolu. Gençler, okey oynuyor, ancak çay ve kahve siparişleri çok seyrek. Kahvehanenin bahçesinde ise köyün yaşlıları sohbet halinde... Konu yine göç. Köyde her haneden neredeyse en az bir kişi Meksika-Kanada yolculuğuna çıkmış.

Yukarı Herekeliler ilk başta konuşmaya çekiniyor. Daha sonra aralarından birisi anlatmaya başlıyor. Kısa bir süre önce kredi çekip kardeşini Meksika’ya göndermiş. Meksika’dan ABD sınırını geçmek isteyen kardeşi yakalanmış. Bir süredir kampta tutuluyormuş. ABD’ye ve oradan da Kanada’ya geçmek isteyen gençlerin sıklıkla yaşadığı bir durum bu. Sınırda çok zor şartlara sahip kamplarda neredeyse 2 ay tutsak ediliyorlar. Sığınma talepleri kabul edilirse salıveriliyorlar. Geneli Kürt olan gençler, ülkede sığınma taleplerinin kabul edilmesi için eşcinsel olduklarını söylüyorlar. Geçtiğimiz aylarda gençlerin yaşadığı zorlukları, ekonomik kriz nedeniyle bu kadar zor yollarla Kanada’ya göç etmeye çalıştıklarını sorgulamayan Dilovası’nın AKP’li Belediye Başkanı Hamza Şayir, ‘‘İlçede ne kadar gay varmış da haberimiz yokmuş’’ demişti. Şayir’in bu çıkışı aslında mensubu olduğu iktidar partisinin yansımasıydı.

hereke-meksika-kanada-yolculugu-zorlu-goc-agrisi-1028123-1.

ÖZELLEŞTİRMELER MAHVETTİ

Köyde 60 yıldır yaşadığını anlatan Halil Acar, yanımıza geliyor. Gençlerin geçinemediğini, büyük bir kriz içinde olduklarını söyleyen 75 yaşındaki Acar, şöyle diyor: "Ne yapsınlar, bir imkân arıyorlar. Dışarı gidip birkaç kuruş kazanmak istiyorlar." Eskiden Hereke'nin parlak bir yer olduğunu vurgulayan Acar, özelleştirme politikaları sonucu yaşanan yıkımı ise şu sözlerle aktarıyor: "Buraların fabrikaları hep çalışırdı. Sümerbank vardı, Petkim vardı. Herkesin işi vardı. Karadeniz'den işçiler gelirdi. Hepsi özelleştirildi. Özelleştirilince 2 bin çalıştıran yer 100 kişiye düşürdü. Numaradan fabrikalar gitti."

Halil Acar, 60 yıldır Hereke’de yaşıyor.Halil Acar, 60 yıldır Hereke’de yaşıyor.

GİTMEYE MECBURUM…

Kısa bir süre sonra yine aynı yolla Kanada’ya gideceğini söyleyen B.G. ile konuşmaya başlıyoruz. ‘‘Neden gideceksin?’’ diye sorduğumda, 3 çocuğu olduğunu belirterek anlatmaya başlıyor: ‘‘Gitme sebebim yaşam koşulları. Bir hastaneye gitme imkânımız bile kalmadı. İnsanlar gitmek zorunda kaldı. Bunu devlet görmüyor mu? Kahvede bir çay içmek bile mümkün değil. Yandaşlar yiyor, biz açız. Biz kötü koşullarla gitmek zorunda kalıyoruz. Okula giden bir çocuğun günlük masrafı 30 lira. Ben ne kazanıyorum ki? Aile desteği alıyorum. Utanıyorum. Ailelerimizden uzak kalma pahasına gidiyoruz. Burada iş imkânı da kalmadı. İşsiz olanların aileleri yıkılıyor. Devletin buna çözüm bulması lazım. Ben de gideceğim. Kimse kendi ülkesini, ailesini, kapı komşusunu bırakmak istemez. Şimdi bu koşullarda ben 3 tane çocuğuma nasıl bakacağım? Gitmeye mecburum.’’

SORUMLU AKP İKTİDARI

B.G. ile konuşmamız sona erdikten sonra kapanmış dükkânlarla dolu sokakta, gençler toplanıyor. Hepsi dertli. Kanada’ya gitmek için bankadan kredi çeken, evini satan, tefecilerden borç alan insanlar olduğunu anlatıyorlar.

Köyde yaşayanlar dertlerini anlattıktan sonra, başka bir kişiyle yürüyüşe çıkıyoruz. Kendisinin de gitmek istediğini, ancak yaşadığı yeri çok sevdiği için kararsız kaldığını söylüyor. Köyde yaşayan gençlerin ekseriyeti gibi A.O. da bu duruma düşmelerinin sorumlusunun AKP iktidarı olduğunu söylüyor: ‘‘Düzelmesi çok zor. Bu asgari ücretle, bu maaşlarla, bu baştakiyle beraber çok zor. Çıktı dedi ki, ‘Ben oğluma gemicik aldım.’ O açıklamadan sonra benim amcamın oğlu kafasına sıktı. Çünkü evlenmek istiyordu ancak düğün yapacak imkânı yoktu. İntihar etti. Asgari ücret 4253 TL. Bir çuval un 400-500 TL. Nasıl geçineceksin? Daha düne kadar savaş çıkarsa ilk koşacak olan kişi benim diyordum. Bugün bütün fikrim değişti. Ben kendi kanımı dökeceğim, adam orada 1000 odalı sarayda oturacak.’’

Köyde konuştuğum bütün gençlerin gündeminde bahsettikleri zorlu rota var. Görülüyor ki, bu gençler zorlu yollarla yurtdışına gitmeye can atmıyor. Halil Amca’nın anlattığı gibi Hereke eski haline döner ve iş imkanları artarsa bölgede yine huzur ve mutluluk hakim olabilir. Tabii o dönüşüm için herkesin beklentisi iktidarın değişimi. O değişimi sadece Yukarı Herekeliler değil, bütün memleket bekliyor.