Sokakta en ufak bir yanlışlık sonrası tartışma, adam öldürmeye kadar uzanıyor… “Trafik magandaları var” deyip geçmeyin, yol vermeme nedeniyle kadın erkek dinlemeden kurşunlara hedef olabilirsiniz! İnek, tarlasına girdi diye çobanı döven, yemeği geç pişirdi diye karısını bıçaklayan, geçimsizlikten dolayı anasının evine giden eşini öldüren kocalar basında yer alıyor… Gençler uyuşturucunun kıskacında!.. Kullanma yaşı 10’a düştü. […]

Sokakta en ufak bir yanlışlık sonrası tartışma, adam öldürmeye kadar uzanıyor…

Trafik magandaları var” deyip geçmeyin, yol vermeme nedeniyle kadın erkek dinlemeden kurşunlara hedef olabilirsiniz!

İnek, tarlasına girdi diye çobanı döven, yemeği geç pişirdi diye karısını bıçaklayan, geçimsizlikten dolayı anasının evine giden eşini öldüren kocalar basında yer alıyor…

Gençler uyuşturucunun kıskacında!..

Kullanma yaşı 10’a düştü.

Birlikte keyifle içkiye başlayan arkadaşlar, yemeğin sonunda dövüşerek kafalarında şişe kırabiliyorlar…

Gazetelerin 3. sayfaları vukuatla dolu!

Bir sene önce benzeri bir yazımda “oynatmaya az kaldı.” demiştim.

Sanki Oynatmış gibiyiz!..

Tabii bu konuyla ilgili akademisyen, sosyolog, psikolog, uzman, bilen bilmeyen herkes bir şey söyleyebilir.

Uzun uzun yorumlar yapılabilir!

Fiyakalı sözlerle, derin filozofik tahliller önümüze konulabilir.

Ne söylenirse söylensin, elbette hepsinin bir anlamı olacaktır!

Ama kestirmeden gidelim…

Türkiye’nin bu duruma gelinmesinin nedeni siyasilerdir!..

Başta iktidar, sonra güya onu denetleyip frenleyecek muhalefet!

Gerçekler çok açık!

17 yıldır tüm toplumu aşağılayan, ayrıştıran, korkutan, nefret ve kin dolu bir dil, her gün birkaç kez karşımızda.

Bağıran, monotonlaşan, tüm değerlerimize adeta küfür eden, tek sevgi dolu kelimesi olmayan barbar bir dil!

Böyle bir dil yurttaşları ziyadesiyle rahatsız ediyor!

Haklıyı haksızdan ayıran, adaleti sağlayan yargı yok!

Yasalar, mağduru yok sayan, mağruru koruyan bir anlayışla dolu!

Yargıda görev yapanlar, bırakın evrensel hukuk kurallarını, vicdanlarıyla bile karar veremiyorlar.

Parti ve cüzdanı önceleyen baskıcı bir gücün altında inliyorlar.

Hak, hukuk, adalet kalmadı.

Kimsenin can ve mal güvencesi yok!

Oynatmasın da ne yapsın!

Rejim değiştirildi. Hem de gözümüzün içine baka baka!

Referandumda alenen hukuk çiğnendi. Yasalara rağmen mühürsüz zarf ve oy pusulaları kabul edilerek az farkla anayasa değişikliği sağlandı.

Her türlü hile, oyun, kumpas kurularak Laik demokratik Türkiye Cumhuriyetinin parlamenter sistemi yok edildi.

Tek adam her şeye karar veriyor.

Ülkenin planını, çocuk sayısını, kadınların doğurma şeklini, gençlerin eğitimini, devletin yapısına  kadar hep o karar veriyor.

Ekonomi sıfırlandı!

Yaprak kıpırdamıyor.

İşçi aç ve işsiz…

İş adamı kararmış!

Fabrikalar yanıyor!

Çiftçinin 10 kuruşa satamadığı karpuzu, İstanbullu 3.5 Tl’ye yiyor.

Gençler ülkeyi terk etmek istiyor.

Emekli yok olmuş. Esnaf kurtarıcı bekliyor.

Bu gün “çok şükür “diyenler, yarın şükredecek bir şey bulamayacağını biliyorlar.

G20 giden zevatı taşıyan 2 uçağın sadece yakıt masrafı Ardahan/Hanak belediyesinin bir yıllık bütçesi!

“İtibardan tasarruf olmaz” diyen zihniyet, 3 ayda İBB’ye 2.5 milyar TL. Harcama yaptırıyor.

Havuz medyası dışındaki az sayıda kalan dürüst medya, doğruları anlattıkça insanlar daha da kızıyor, umutsuzluğa kapılıyor.

Çünkü kendilerini koruyacak, bu güvensiz bataklıktan çıkaracak muhalefet partileri yok!

Ülkenin toprakları elden gidiyor. Her şey Araplara peşkeş çekiliyor, emperyalistler çıkarlarımızı paylaşıyor. Toplum buna karşı çıkmaya çalışıyor, ancak bir tek muhalefet partisi bu toplumsal tepkiyi desteklemiyor ve de önderlik yapamıyor!

Oynatma durumunda olunmasının tek nedeni UMUTSUZLUKDUR!

Oysa umut, yaşama sevincini güçlendirir. Umut, sıkıntılardan kurtulma, geleceği kurma anlayışını geliştirir.

Umut, kötünün yaptıkları karşısında direnci, iyilerin yapacakları dürüst ve doğru işlerin sahiplenilmesini sağlar! Umut, her şeydir. Özellikle gençlerimiz bizim umudumuzdur!

Oynatma noktasında olan insanların önüne; yeni kadroları, yeni düşünceleri ve gerçekçi eylem planlarıyla, sorun çözücü projeleri koyduğunuzda insanların umuda sarılışı çok güçlü olacaktır.

İBB seçiminde 800 bin yeni insanın CHP’ye oy vermesi bize örnek olmalıdır!