‘Herkesin kıyameti kendine’ mi?!

Haziran 1980’de CNN’in kurucusu medya patronu Ted Turner kıyametin TV’de canlı yayınlanacağını söyledi. Bir ‘üçüncü dünyalı’’ olarak yıllar sonra duyduğumda bunun 24 saat kesintisiz haber yayını yapan bir kanalın habercilik anlayışıyla ilgili, gücünü abartıdan alan bir reklam ifadesi olduğunu düşünmüştüm: Dışarıda kıyamet kopuyor, ama siz rahat evinizde televizyon karşısında her şeye tanıklık edebilirsiniz… CNN, 1. Körfez Savaşı’nı Bağdat üzerinde uçuşan roketlerin bilgisayar oyunlarını andıran görüntüsüne indirgeyip evlerimize taşıdığında anlamı daha iyi ortaya çıkan, televizyonun gündelik hayatımız üzerindeki rahatsız edici simülatif etkisini normalleştirmeye yönelik, içeriği hafifletilmiş bir hegemonya ifadesi...

Sonra Ocak 2015’te eski bir CNN çalışanı basına bir video sızdırdı. Bu CNN’in kıyamet günü yayın fiziksel koşullardan dolayı -tanrının gazabı, meleklerin dünyayı yıkması vs. gibi nedenler- sona ermeden önce yayınlayacağı en son şeydi: 19. yüzyılda bestelenmiş ünlü Hıristiyan ilahisi Nearer, my God, to Thee’nin (Tanrım, sana daha yakınım) tam da CNN’in yayına başladığı gün (1 Haziran 1980) düzenlenen açılış töreninde ABD milli marşını çalan orkestra tarafından yorumlanmış ama hiç yayınlanmamış bir kaydı -en uygun çevirisi ‘Sana geliyorum Allahım!’ şeklinde olabilecek bu ilahi, 1912’de Titanik’in battığı gece kazadan kurtulanların ifadesine göre gemi batarken orkestra tarafından çalınıyormuş...

Ted Turner’ın 1980’de söylediği tam olarak şuydu: “O sırada yayında olacağız, dünyanın sonunu kapsayacak bir yayın; ve bu bizim son yayınımız olacak.” Pek kıt anlayışlı biri değilimdir ama Ted Turner’ın bu sözleri gerçekten İncil’deki anlamıyla kıyametin kopacağına ve bunu naklen yayımlayacaklarına inanarak söylediğini ancak bu videoyu izlediğim zaman anlayabildim! Medya patronunun sözünü literal düzeyde ciddiye almamamın çok basit bir nedeni vardı: Tamam, eğitimsiz bırakılmış kitleler bir bakirenin doğurmasına veya herkesin omuzlarında birer meleğin oturduğuna inanabilirdi ama 24 saat yayın yapacak kadar dünyevi bilim ve teknolojinin göbeğinde bulunan bir kanalın sahibi böyle akıldışı bir şeye inanıyor olamazdı. Ya da hadi inanıyor diyelim, o teknoloji üzerine böyle bir beklenti kuramazdı. Kurabilirmiş oysa...


Neyse, aradan yıllar geçti, internet teknolojisi sayesinde kıyamet yayını CNN’in tekelinden çıktı. Bugün internette “İsa Mesih’in tekrar dünyaya gelmek üzere olduğunu söyleme zamanıdır” mottosuyla yayın yapan yüzlerce evanjelist kanal var; Yuhanna İncili’nin korku romanlarına taş çıkartan final bölümü Vahiy (Revelation) üzerine vaazlar yayımlayarak mahşer meleklerini bekliyorlar -benim favorim 3angelslive.com adlı ortak platformda yayın yapan The Apocalypse Channel (Kıyamet TV). Sayfaya girdiğinizde “Kanal yayında değil” yazılı bir ekranla karşılaşıyorsunuz.

Oysa ne yazık ki Ortadoğu’da kıyamet kanalları kesintisiz yayın yapıyor. Mahşer gününün tümüyle insan eliyle gerçekleştirildiği günlerde yaşıyoruz: Şu Cizre’de yaşananlar kıyamet değilse nedir?! “Gerekirse 50-100 bin şehidi göze alarak” Ortadoğu’yu daha da kana bulamak isteyenler TV ekranlarından konuşurken insanların canını almak için meleklere niye ihtiyaç duyulsun ki?!

Ama CNN bu gerçek kıyameti çok önemsemiyor olmalı ki yayınlarında bahsetmiyor. İnternet edisyonlarında bile Güneydoğu’daki kıyametle ilgili haber bulunmuyor; cnn.com’da ‘Cizre’ sözcüğünü aradığınızda ulaştığınız dört haberin en yenisi Eylül 2015 tarihli.

Türkiye’deki yayın kuruluşlarıysa... Boş verin, onlar havan toplarının sesini milliyetçiliklerinin romantik fon müziği olarak kullanıyor...
Bu insanlık için tek bir anlama geliyor: Kıyamet çoktan kopmuş… Öyleyse haklıyla haksızı, zalimle mazlumu birbirinden ayıracak insanlık mahkemesinin de kurulma zamanı gelmiş demektir.