İsveç’te hayat bir süreliğine askıya alındı. Her şey bir parça yavaşlamış durumda. Çünkü havalar soğuk. Bir kuzey ülkesi için,

İsveç’te hayat bir süreliğine askıya alındı. Her şey bir parça yavaşlamış durumda. Çünkü havalar soğuk. Bir kuzey ülkesi için, soğuk bir kış, çok normalmiş gibi görülse de soğuğun derecesi normal değil. Rekor üzerine, rekor kırılıyor. Kışın en soğuk gecesi, önce eksi 32’yle salı akşamı ilan ediliyor, hafta bitmeden perşembe, son yirmi yılın en soğuk günü rekorunu kırıveriyor. Noel tatiliydi, yılbaşıydı derken işi gücü bir kenara bırakan İsveçlileri, yeni yılın ilk haftasında soğuk havalar vurdu.
Bu soğuk havalarda titreye titreye, yine de güler yüzle işlerine giden İsveçlilerin sırrını da bir araştırma ortaya çıkardı. Meğer İsveçliler için iş denilince maaştan önce, eğlence geliyormuş. Olay şu; 18 yaş ile 44 yaş arasında şehirli İsveçli bir çalışan, eğlenceli bir işi, uyumlu ve neşeli iş arkadaşlarını ve kadrolu olmayı, tam da bu sıralamayla önemsiyor. Çalışma hayatı denilince ne kadar para kazandığı bir İsveçli için dördüncü sırada geliyor.
O zaman şöyle bir tablo çıkıyor ortaya; şefin tef çalsın, sen oyna. Gerçi İsveçli şefler de yine aynı araştırmaya göre tef çalıyorlar. 18-44 yaş arası İsveçlilere, şeflik yapan yöneticilerin en çok önemsediği üç konu başlığı sırasıyla şöyle; çalışanları için evden çalışma olanaklarının yaratılması, çalışanların çocuk bakımı ve temizlik yardımı almalarının sağlanması. Çocuk bakımı kısmını anladım da şefler neden çalışanının evinin temizliğinden kendini sorumlu tutuyor bunu çözebilmem olanaksız. Şimdiye kadar “Dur, sana temizliğe geleyim” diyen müdürüm hiç olmadı.
Yaşanan küresel ekonomik krizi, avro’ya zamanında geçmeyip kronda ısrar ederek en ağır şekilde hisseden İsveç’te yine de her 10 çalışandan 7’si işyerinden memnunmuş. İşten çıkarmalarla işyükü artan çalışanlar, bazı iş kollarında yaşanan maaş indirimlerine rağmen kendilerini mutlu hissetmişler. İsveçli çalışanlar için krizle sarsıntıya uğrayan tek şey, güven olmuş. Geride bıraktığımız yıl, İsveç’teki çalışanlardan güven duygusunu söküp almış. Çalışanlar yeni yılda, işyerlerinde olumlu bir gelişme beklemiyorlarmış. Şimdilik işlerinden memnun olsalar da çalışma ortamlarında kendilerini daha az güvende hissediyorlarmış.
2009’la hesabını bu hafta kapatan İsveç’te önümüzdeki yılın hesapları da yapıldı. Şimdiden 2010’un kazananları ve kaybedenleri açıklandı. Krizle güven duygusu sarsılan çalışanları, devlet 2010’da unutmayacak. Gelir vergisi düşürüldü. Son dört yıldır kesintisiz üst üste çalışanlar bu indirimden yararlanacak. Devlet, çalışanın cebine ayda 200 ila 250 kron arasında daha fazla para koymuş olacak. Bu büyük bir para değil, yaklaşık 40-50 TL. Hedef, öyle veya böyle memnuniyet yaratabilmek.
İsveç’te gelecek yılın bir diğer kazananı da öğrenciler olacak. Öğrencilere yapılan para yardımları arttırıldı.  Öğrencinin cebine ayda 400 kron fazladan para girecek.
2010’un kaybedeni, emekliler olacak. Krizle geçen yıl İsveç borsasında yaşanan düşüş, emeklilik sistemindeki varlıkları azalttı. Bu da, genel emeklilik payından bir önceki yıla göre ayda 350 kron daha az para almak demek oluyor.
Bu yıl eylül ayında önüne seçim sandığı konulacak olan İsveçliler, asıl hesabı, 2010’da soracaklar. Geçen yıl için yaşanan her olumsuzluk, yeni yılın getirdikleriyle sandığa taşınacak. Darısı erkenden başımıza.