HES’ten kurtuldu, yol çalışması başladı
Bahar GÖNÜL
Daha önce HES tehdidinden kurtulan Karabük Yenice Ormanları’nda bulunan Şeker Kanyonu yol çalışmalarıyla tahrip ediliyor. Yol çalışmalarının bölgeye vereceği zarara dikkat çeken Doç. Dr. Oğuz Kurdoğlu, “Doğal alanlarda yol yapıldığı zaman hemen ardından üst yapılar da gelişmeye başlar. Beraberinde kullanıma bağlı olarak kirlilik artar” ifadelerini kullandı.
Ülkenin önemli doğal güzelliklerinden Şeker Kanyonu’ndaki 2018 yılında planlanan HES ile başlamıştı. Bölge halkının itirazları ve açılan dava sonucunda proje 2020 yılında iptal edildi. Korunması gereken yeşil ve mavinin bulunduğu koya yol genişletmesi çalışması için iş makineleri girdi. Çekilen fotoğraflar kanyona verilen zararı gözler önüne serdi. Doç. Dr. Oğuz Kurdoğlu, bölgedeki tür çeşitliliğine ve zenginliğine dikkat çekti.
HES proje ile yapamadıkları yolun, dökemedikleri hafriyatın yol çalışması ile yapıldığını belirten Doç. Dr. Kurdoğlu, “HES yapılırken özellikle ormanlarda yeni yollar açılmak durumunda. Ve bu yolların da çıkan hafriyat yamaçlardan aşağıya atıldığı tahrip edilen alan çok daha fazla oluyor. Çünkü genelde çıkan hafriyatın ya yol yapımında kullanılması gerekir ya da en uygun yerde depolanıp oranın rehabilite edilmesi gerekir. Ancak bu kârı maksimize etmek nedeniyle pek uygulanan bir yöntem değil. Yamaçtan aşağı sıyırdığı toprağı bırakıyor ve dereye kadar ilerliyor. Yamaçlar da orman örtüsünden yoksun kalıyor" dedi.
HABİTAT KAYBI MEYDANA GELECEK
HES’in yaban hayatına ve bitki örtüsüne vereceği zararları dile getirdikten sonra projenin iptal edildiği haberini aldıklarını hatırlatan Kurdoğlu, “İptal edilince mutlu olduk. Ama şimdi yol çalışmaları varmış. Yol çalışması tabii bir genişletme çalışması. 6 buçuk kilometrelik bir vadi orası hakikaten çok güzel. Dar vadi olması sebebiyle daha da insana etkileyici ve vahşi bir topografya sunuyor. Hafriyat ve tahribata uğrayan doğa nedeniyle çok ciddi bir habitat kaybı olacak demektir” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de yol yapılırken herhangi bir koruma alınmadığına değinen Doç. Dr. Kurdoğlu, bunun sebebinin de karı maksimize etmek olduğunu söyledi. Kurdoğlu “Kârı maksimize ederken aslında doğayı da bir anlamda hiç sakınmıyorsunuz ve tahrip ediyorsunuz. Çıkan hafriyat çok ise ve dere yataklarına döküldüğü zaman dere yatağını da ciddi şekilde daraltıyor. Bu da büyük sel ve taşkınların etkisini daha da artırmış oluyor" diye konuştu.
