Dev derbide galip çıkmadı. Özellikle ikinci yarısı bir hayli tempolu geçen maç 0-0 berabere biterken, Galatasaray istediğini alan taraf oldu

Heyecan var gol yok

Kadıköy’de derbi günü. Bir tarafta Fenerbahçe, öbür köşede Galatasaray... Nefesler tutulmuş, asırlık çınarların randevusu bekleniyor. Son yılların en zorlu şampiyonluk yarışında buradan çıkacak sonuç sadece çimlerdekileri değil, kozlarını 24 saat sonra kapışacak Medipol Başakşehir ile Beşiktaş’ı da yakından ilgilendiriyor. Söylemeye herhalde gerek yok; bugün elde edilecek üç puan, bir üç puandan çok daha fazlası...


Malum deplasman ekibi burada son kez kazandığı gün doğan çocuklar artık üniversiteye gidiyor. Ezeli rekabetin Asya yakasındaki her buluşmasında akıllara bir “acaba” düşüyor. Ev sahibi cephesinde galibiyet, zirveye pençelerini geçirmek demek, zirvenin kıyamet yerine dönmesi demek...

Sarı-lacivertlilerde Aykut Kocaman mücadeleye Mehmet Ekici ve Soldado ile başlıyor. Deneyimli teknik adam, kadro seçimiyle birçoklarını şaşırtmış durumda. Kâğıt üstünde bu 11, topu rakip ceza sahasına taşımak demek. Bu sezon daha çok kontrollü oyunu tercih eden hoca, sanki daha ilk dakikadan saha avantajını rakibe hissettirmeyi hedefliyor.
Sarı-kırmızılılarda Fatih Terim, orta sahanın beyni Fernando’yu sahaya sürmüş. Sambacı’nın tecrübesi takım için o kadar önemli ki... Tabii bu kadar oynamadıktan sonra göstereceği performansı herkes merak ediyor. Taraftarıyla son idmanda bütünleşen futbolcular bakalım bu motivasyonu çimlere taşıyabilecek mi...

Oldukça dengeli başladı müsabaka. Taraflar birbirini tartıyor, oyun orta sahada tıkanıyordu. İki ekip de 0-0’ı doğru oynamaya çalışıyordu. Öyle bir hava vardı ki sanki atan işi bitirecekti. Koca devre boyunca Gomis ile Soldado’nun karşılıklı ikişer şutu vardı. Maicon’un yarının sonundaki akıl almaz ikramı doğrusu unutulmazdı.

47’de savunmanın gerisine sarkan Gary Rodrigues Volkan’ı geçemiyor, ardından Gomis’in şutu savunmaya takılıyordu. 58’de beklenen oluyor, Fernando yerini Donk’a bırakıyordu. Hemen akabinde Nagatamo’nun şutunu Volkan muhteşem çıkarıyordu. 65’te Mehmet Ekici’nin yerine giren Alper’in kafası Muslera’da kalıyordu.

Orta sahalar çabucak geçilmeye başlıyordu. Top bir o kalede, bir öbür kaledeydi. Fernandao ile Valbuena’yı alan Kocaman risk alıyordu. 80’de savunmanın gerisine sarkan Giuliano Muslera’yı geçememişti. 86’da bu sefer Fernandao’ya Muslera hayır demişti. 89’da Maicon’un frikiği direkten dışarı çıkınca akıllara Baros düşüyordu. Uzatmalarda Tolga müsait durumda felaket vurunca derbiden gol sesi çıkmıyordu.

Seri sürüyor belki ama Galatasaray lider geldiği Kadıköy’den lider dönüyor. Kaybetmediyse sebebi sezonun kötüsü Muslera, kazanamadıysa gerekçesi biraz şans, biraz da Volkan. Fenerbahçe derseniz, onlar cesur bir 11’le başladılar, kazanmak için de hamleler yaptılar fakat bu sonuçla sanki bayağı yarı aldılar. Şimdi gözler Başakşehir-Beşiktaş maçında! Evet, bu yarışa yürek dayanmaz...