Başlıktaki soruyu cevaplamak için ise muhalefetin karşısında duran ‘şeyi’ kısaca tanımlamak yeterli olur: 17 yıllık bir tek başına iktidar geçmişi, devlette tam hâkimiyet, kurumlarda tepeden en aşağıya kadar yıkıcı bir kadrolaşma, yüzde 93’ü emre amade bir medya, sokakta cemaat, vakıf, dernek vb. yapılarla halkın üzerine örülmüş bir ağ, vaatler, imtiyazlar, kayırmacılık… Bir de üzerine yarışılan […]

‘Hezimet’ yeter mi?

Başlıktaki soruyu cevaplamak için ise muhalefetin karşısında duran ‘şeyi’ kısaca tanımlamak yeterli olur: 17 yıllık bir tek başına iktidar geçmişi, devlette tam hâkimiyet, kurumlarda tepeden en aşağıya kadar yıkıcı bir kadrolaşma, yüzde 93’ü emre amade bir medya, sokakta cemaat, vakıf, dernek vb. yapılarla halkın üzerine örülmüş bir ağ, vaatler, imtiyazlar, kayırmacılık… Bir de üzerine yarışılan İBB’nin -üstüne üstelik ‘bağımsız’ görünümündeyken- muhtemelen milyonlar harcayarak astırdığı afişlerle seçim sürecine dahil oluşu… Kaybeden, topyekûn bu yapı.

Bu sebeple 23 Haziran’ın AKP-MHP ittifakı açısından sonucu basit bir seçim hezimetinin çok ötesinde. Dün yaşanan aslında siyasal bir kırılma.

Ancak bu kırılmayı Pazar günü kurulan sandıkla sınırlandırmak olanaksız. Sandıktan çıkan sonuç, Gezi Direnişi’nden başlayan ve devam eden gelişmelerin son halkası.

GEZİ DİRENİŞİ

AKP’nin demokrasi yalanlarını bitiren olay Gezi Parkı’nda ağaçların kesilmek istenmesiyle başladı. Bir avuç insanın parkı savunmak için başlattığı nöbet, polisin çadırları yakmasıyla önce İstanbul’a sonra tüm Türkiye’ye yayıldı. Türkiye tarihinin en kitlesel direnişi olan Gezi, birçok ezberi de değiştirdi. AKP’nin muhafazakâr demokrat bir parti olduğu yalanı çöktü. Fethullahçılarla kurduğu ittifak önce çatırdadı, sonra tamamen yıkıldı.

7 HAZİRAN SEÇİMLERİ

Gezi Direnişi’nin sandığa ilk yansıması ise şüphesiz 7 Haziran 2015 seçimleri oldu. Seçime Erdoğan’a yönelik söylenen ‘Seni başkan yaptırmayacağız’ söylemiyle giren HDP barajı aştı. AKP büyük bir oy kaybı yaşayarak seçimlere girmeye başladığından beri ilk kez Meclis’te çoğunluğu sağlayamadı. Uzun bir süre hükümet kurulamadı. Erdoğan çözüm sürecini sona erdirip Devlet Bahçeli ve MHP ile ittifak kurdu.

HAYIR’IN GÜCÜ

Gezi’ye katılan tüm toplumsal kesimler ve bireyler 16 Nisan’da gerçekleşen Anayasa Değişikliği Referandumu’nda ‘Hayır’ dedi. Seçim sonucu şaibeli bir şekilde mühürsüz pusulalarla ‘Evet’in lehine sonuçlandı.

ADALET YÜRÜYÜŞÜ

En önemli kırılma noktalarından biri de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başlattığı Adalet Yürüyüşü oldu. CHP Milletvekili Enis Berberoğlu’nun tutuklanması üzerine Ankara’dan başlayan yürüyüş İstanbul Maltepe’deki Adalet Mitingi’yle sona erdi. 25 gün yürüyen Kılıçdaroğlu’na farklı güzergahlarda on binlerce yurttaş eşlik etti. 16 Nisan Referandumu’nun ardından tamamen AKP’nin kontrolüne geçen yargıya karşı adalet talebi bu yürüyüşün ardından çığ gibi yükseldi.

31 MART VE 23 HAZİRAN

Bütün bu olayların ardından Türkiye 2019’da yerel seçimlere girdi. AKP’nin medya ce devletin bütün imkanlarıyla desteklediği seçimlerde CHP çok önemli başarılar elde etti. AKP ve MHP’de olan birçok büyükşehir belediyesi CHP’ye geçti. İstanbul, Ankara, Adana, Antalya, Mersin gibi şehirler CHP’ye geçti. CHP ayrıca birçok ilde de oyunu artırdı. YSK, AKP ve Erdoğan’ın yönlendirmesiyle İstanbul’daki seçimi iptal etti. 23 Haziran’da İstanbullular tekrar sandığa gitti, fak attı. n Politika Servisi