Türkiye’de gazetecilik mesleğinin en parlak isimleri arasında ön sırada yer alan Hıfzı Topuz bu akşam 85. yaşını Türkiye Yazarlar Sendikası’nın...

Türkiye’de gazetecilik mesleğinin en parlak isimleri arasında ön sırada yer alan Hıfzı Topuz bu akşam 85. yaşını Türkiye Yazarlar Sendikası’nın düzenlediği bir toplantı ile kutlayacak. Bahçeşehir Üniversitesi Beşiktaş Kampusun’da saat 19:00’da başlayacak geceyi Gülsen Tuncer sunacak.
Hıfzı Topuz 1923 yılında İstanbul’da dünyaya geliyor. Galatasaray Lisesi ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdikten sonra Strasbourg Üniversitesi’nde “Devletler Hukuku” ve “Gazetecilik” alanlarında yüksek lisans yapıyor. Aynı üniversitenin Hukuk Fakültesi’nde 1960’da “Gazetecilik Doktorası”nı tamamlıyor. Ki, bu akademik unvan o yıllarda Unesco Genel Müdürü Vittorio Veronese’ye şöyle takdim ediliyor:
-Bu Fransa’da ilk iletişim doktorasıdır. Topuz, Unesco’nun yetiştirdiği ilk iletişim uzmanı sayılır!
Topuz 1947-58 yılları arasında Akşam gazetesinde önce istihbarat şefi sonra da yazı işleri müdürü olarak çalışıyor. İstanbul Gazeteciler Sendikası’nın kurucuları arasında yer alıp başkanlığını yapıyor.
Paris’teki Unesco Genel Merkezi’nde Özgür Haber Dolaşım Şefi olarak 1959’dan 1983’e kadar görev yapıyor.
Uluslararası gazetecilik örgütleri arasında basın ahlakı, gazetecilik eğitimi ve gazetecilerin korunması projelerini yönetiyor. Afrika ülkelerinde, Hindistan ve Filipinler’de gazetecilik eğitim seminerleri düzenliyor.
1962’de Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nin o zamanki adıyla Basın-Yayın Yüksek Okulu’nun kuruluşu için Paris Unesco Merkezi’nde ilk ilk projeleri hazırlıyor.

Hıfzı Topuz 1974’te İsmail Cem’in TRT Genel Müdürü olmasından sonra TRT’nin Radyoları’ndan Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı için Türkiye’ye dönüyor. Bu görevi sırasında TRT’nin en kalıcı işlerinden birine imza atıyor: TRT-1, TRT-2, TRT-3 Radyolarını kuruyor.
CHP-MSP Koalisyonu’nun bozulmasından sonra 1975’te Paris’e dönüyor.
Paris’teyken onca işin arasında Türkiye’yi asla ihmal etmiyor. Vatan, Milliyet ve Cumhuriyet gazetelerinde incelemeler, röportajlar, dizi yazılar yayınlıyor.
Türkiye’ye döndükten sonra da “artık oturup emeklilik günlerimin tadını çıkartayım” demiyor, İletişim Araştırmaları Derneği’ni (İLAD) kuruyor, halen de bu kurumun Başkanlığı’nı yapıyor.
Bir yandan da genç bir gazeteci enerjisiyle birbirinden değerli kitaplarını yayınlıyor. En son kitabı “Özgürlüğe Kurşun” da öldürülen gazetecileri anlatıyor. Bir önceki eseri ise Sabahattin Ali’nin Romanı, Başın Öne Eğilmesin’di. Ocak 2005’te yayınladığı otobiyografik eseri “Elveda Afrika Hoşçakal Paris” için genç bir gazeteci şöyle diyordu: Hıfzı Topuz’un kitaplarını bize okulda ders kitabı olarak okutmaları lazımdı!
Hıfzı Ağabey’in kitaplarında “saklı tarihin” birbirinden ilginç özel izleri bulunuyor. Örneğin Ali Kocatepe’nin besteleyip Sezen Aksu’nun milyonlara sevdirdiği şu şarkı sözlerininin kim için yazıldığını biliyor musunuz:
“Başını göğsüme sakla sevgilim
Güzel saçlarında dolaşsın elim
Bir gün ağlayalım, bir gün gülelim
Sevişen yaramaz çocuklar gibi”

Sabahattin Ali’ye bu aşk şiirini yazdıranın, 1931’de Konya Karma Ortaokulu öğrencisi Melahat Muhtar olduğunu, Hıfzı Topuz’un tiziz ayrıntıcı araştırmacılığı sayesinde öğrenebiliyoruz.
Peki ya her yaştan insanın dilinden düşmeyen “Karadutum, çatal karam, çingenem/ Nar tanem nur tanem bir tanem” diye başlayan ünlü şiiri Bedri Rahmi kime yazmıştır?
Onu da Hıfzı Topuz’un özel tarihi içine yerleştirdiği satırları arasında bulabiliyoruz:
“Kimdir Karadut? Güzel Sanatlar Akademisi Heykel Bölümü öğrencilerinden Mari Gerekmezyan!”
Hıfzı Topuz 14 inceleme kitabı, 10 roman, 3 anı kitabı, sayısız makale yazarak tek başına devasa bir kitaplık oluşturdu. Hâlâ düzenli yazmaya ve özenli yaşamaya devam ediyor.
Hıfzı Ağabey 85 yıla sanki üç ömür sığdırmış bir tempoda yoluna devam ediyor. Onunla aynı zaman dilimi içinde yaşamış olmak bile insana gurur veriyor. Bir de onunla dost olmayı başarmış olanların mutluğunu düşünün!..
Hıfzı Topuz’un 85. yaşını kutlayacağımız bu akşamki toplantıya başta gazeteci adayı gençler, genç gazeteciler, meslektaşları, her yaştan arkadaşları ve okurları Beşiktaş’ta davetliler.