İzmir’de faaliyetini sürdüren Hilton Oteli’nin kapanacağını açıklamasının ardından, otelin geçmişinden büyük bir rant hikâyesi ortaya çıktı. İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından otopark gelirlerinin yarısına karşılık verilen araziden, belediyenin bu süreçte hiç para almadığı hatta üzerine borç ödediği öğrenildi.

Hilton’un 33 yıllık rant hikâyesi

BERKAY SAĞOL

İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından Tekel Genel Müdürlüğünden 101 milyon liraya satın alınan 6605,72 m2’lik arsa, 1987 yılında ANAP’lı Belediye Başkanı Burhan Özfatura döneminde Hilton Oteli’ne verilmişti. Gelinen süreçte İzmir’in Konak ilçesinde faaliyet gösteren Hilton Oteli ise 16 Ekim tarihinde kapanacağını açıkladı.

İzmir’in en merkezi yerinde yıllardır faaliyetini sürdüren 33 katlı binanın ruhsatı bu süreçte tekrar tartışma konusu oldu. Ruhsatının bile problemli olduğu ileri sürülen Hilton Oteli için, “Ruhsatı var mı? Varsa hangi belediye verdi?” gibi sorular da gündeme geldi. Otelin ruhsatının Konak Belediyesi tarafından mı yoksa İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından mı verildiği ise merak konusu. İzmir’in en merkezi yerinde 33 yıllık rant hikâyesini Avukat Senih Özay BirGün’e değerlendirdi.

33 YIL BOYUNCA PARA ALINMAMIŞ, ÜZERİNE BORÇ ÖDENMİŞ

İzmir Büyükşehir Belediyesi 33 yıl boyunca arsasını verdiği dev Hilton Otelinden bir kuruş bile almadığını öğrendiklerini ifade eden Av. Özay, “Hilton Oteli’nin hikâyesinin 12 Eylül sonrasında Amerikan şirketlerinin yoğun olarak Türkiye’ye girmesiyle başlamış. İzmir’de Hilton Oteli kapanıyor denilince 30 yıllık hikâyesine merak saldım. Meğer neler varmış? Büyükşehir Belediyesi otelin arsasını resmen hediye etmiş. Otel, ‘Otopark gelirinin yarısını veririm sana yetsin’ demiş ve hiç vermemiş. Hatta üzerine birde İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne Vakıflar Bankası’ndan çektiği kredinin borcunu ödetmiş. Bu hikâyede, bu koca seyirde tek kusurlu Burhan Özfatura olamaz. Bu olayda Yüksel Çakmur, Ahmet Piriştina, Aziz Kocaoğlu hatta en son Tunç Soyer bile sorumlu. Eski başkanların açıklamalarının arasında bile büyük bir çelişki var. Biz bu çelişkileri çözmek için gerekli kurumlara başvurduk. Araştırmalarımızın sonucunda süreç konusunda daha net bilgilere ulaşacağız” dedi.

Rantın başlangıcını ABD’deki Hilton şirketine dayandıran ve şirketin ticari sicil kaydını araştırdığını dile getiren Av. Özay, “Hilton International Co., General Dynamic Corparation ve Shaker Holding, yanlarına bir de Mehmet Nazif Günal’ı ve onun şirketi olan Günal İnşaat Sanayi Ticaret AŞ.’yi alarak Büyükşehir Belediyesi kapısından girip ‘Sen 6605,75 m2’lik arsanın mülkiyet hakkını bize verirsen biz de Günal İnşaat’la binayı yapar, Hilton’u işletir, İzmir’de de turizmi geliştiririz, otopark gelirinin yüzde 50’sini de Büyükşehir Belediyesi’ne kaydırırız’ demişler” diyerek otelin nasıl kurulduğunu anlattı.

12 Eylül darbecilerinin atadığı, dönemin Belediye Başkanı Ceyhan Demir ve Yeni Asır Gazetesi’nin sahibi Dinç Bilgin’in Hilton Oteli hikâyesinde önemli yer tuttuğunu anlatan Av. Özay, “Ceyhan Demir, o yılları anlattığı ‘İzmir’in Aşk Asansörü’ anı kitabında net olarak anlatıyor. Kitabın diğer bölümlerinde yazdıkları ayrı bir tartışma konusu. Yeni Asır Gazetesi sahibi Dinç Bilgin, Belediye Başkanı Demir’e, ‘Başkan bey Tekel’den aldığınız bu yer çok değerli, buraya otopark yapmak uygun değil’ diyor. Demir ise Bilgin’e, ‘Burası bütün projelerde otopark olarak gözüküyor’ diyor. Darbecilerin atadığı Demir bu rant hikayesine ilk karşı çıkanlardan. Bu konuşma sonrasında ANAP’lı Belediye Başkanı Burhan Özfatura döneminde alan Hilton Oteli yapılıyor ve Yeni Asır İş Merkezi değer kazanıyor” dedi.

SOYER: AYNI ŞARTLARDA SÖZLEŞMEYE MÜSAADE ETMEYECEĞİZ

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, 16 Ekim’den itibaren faaliyetlerine son vereceği duyurulan İzmir Hilton Oteli’ne ilişkin yaptığı açıklamada, belediyenin yüzde 23.5’lik ortaklık payı bulunan işletme ile ilgili izleyeceği yol haritasını anlattı. Soyer, tesisin yeniden 5 yıldızlı ve yüksek standartlı bir otel olarak hizmete girmesini istediklerini, belediyeyi kayba uğratan aynı şartlarda bir sözleşmeye müsaade etmeyeceklerini söyledi.

Bu konuyla ilgili yapacakları görüşmeleri ve alacakları kararları tüm şeffaflığıyla İzmir kamuoyuyla paylaşacaklarını belirten Soyer, “Şehrin göbeğinde ölü bir turizm tesisi oluşmasının yaratacağı itibar kaybına da, belediyenin yani İzmirlinin ekonomik çıkarlarının zedelenmesine de tahammülümüz yok. Bugün itibariyle bize düşen görev, 4,5 milyon İzmirlinin hakkı olan yüzde 23.5’lik belediye hissesinin gerektirdiği duruşu sergilemektir” ifadelerine yer verdi.