Himmet Başkan

Himmet Başkan’ı kaybettik. Himmet’i kaybetmek her koşulda onu tanıyan, sevenlere ağır gelecekti; lakin onu işlerin iyi gitmediği bir dönemde kaybetmiş olmak onu sevenlerin kederini biraz daha artırdı.

Nasıl artırmasın ki; geçtiğimiz dönemde, ne zaman memleket, Ankara ve özellikle de ODTÜ camiası bir sıkıntıya düşse, Himmet Başkan hep ve herkesten önce “olay mahallindeydi”.

Yola düşerken bilirdiniz ki, Himmet Şahin sizden önce orada olacak, orada olmakla da kalmayacak, bir çözüm, bir çıkış için lafın ötesine geçip, inisiyatif alacak.

ODTÜ Mezunlar Derneğine gitmek benim için Himmet Başkan’la buluşmak demekti. O hep orada olur; birlikte, her karışında emeği ve izi olan Mezunlar Derneği Vişnelik tesislerinin Ankara’ya yukarıdan bakan ön bahçesinde çay bardakları elimizde, gündem değerlendirmesi yapardık.

ODTÜ’den geçecek yol için bir gece yarısı Ankara Büyükşehir Belediyesi ekipleri Vişnelik Tesislerinin hemen üzerindeki ormanlık alana dayandığında, haberi alan 7-8 kişi Vişnelik’te toplanmıştık; Himmet Başkan yine herkesten önce oradaydı.

Kısa bir değerlendirmeden sonra, dışarı çıkıp, büyükşehir ekiplerinin olduğu yöne bilgi almak için yönelip, karanlıktan üzerimize koca koca taşlar yağmaya başladığında da Himmet Başkan en öndeydi.

En sakındığı şey ODTÜ’ye bir zarar gelmesiydi. Bir gece yarısı bir kesimin ODTÜ Rektörlüğü’nü basacağı haberi geldiğinde, orada toplanan 5-6 kişilik grubun içinde yine Himmet Başkan vardı.

ODTÜ’yü, Vişneliği, Eymir’i severdi sevmesine de, Himmet Şahin için öğrencilerin yeri bir başkaydı. Ne zaman bir öğrenci eylemi olsa, Himmet Başkan oradaydı. İşlerin çığırından çıkmaması, öğrencilere bir zarar gelmemesi için, mekik diplomasisi yapılacaksa, herkes Himmet Başkan’ın o işi en iyi biçimde yapacağını bilirdi.

Bu tür köprü görevlerini yaparken, bilirdiniz ki Himmet’in inandığı şeylerden de verilecek bir gram tavizi yoktur. O yüzden bazı eylemlerden dolayı mahkemelere sanık olarak katılmak durumunda kaldığı da oldu, sıkılan gazlarla yürüyemez hale geldiği de hepimiz biliyoruz.

Şimdi o topraklarda Himmet’in diktiği fidanlar büyüyecek, genç fidanlar okullarından mezun olacak. Yeşil betonu, genç fidanlar köhne zihniyetleri yenecek. Himmet Başkan fidanların hem gölgesinde hem de gövdesinde yaşayacak.

ODTÜ’nün içine kapanmış bir kurum ve ortam olmasına hiç bir zaman sempati duymadı. Düzenlediği kampanyalarla ODTÜ’nün, ODTÜ’lünün kazanımlarını toplumun diğer kesimleriyle paylaşması arayışında oldu. Bilmiyordum, TMMOB Başkanı Emin Koramaz söyledi, çevredeki gecekondulu çocukların Vişnelik Havuzunda “çimmelerine” olanak sağlandığını. Ama bildiklerim bana yeter. Onun davetiyle Mezunlar Derneği’nin bursuyla öğrenimlerini tamamlayan onlarca olanağı sınırlı genç için düzenlediği etkinliklere onun davetiyle katılma şansım oldu. O ortamlarda güç koşullarda yaşayan gençlerin üniversiteye devam edebilmesinin büyük ölçüde onun çabalarıyla nasıl açıldığını gördüm. Bitmez tükenmez çabalarıyla tamamladığı okul projesinin adım adım gelişimini onun yaptığı sunumlardan izledim.

Onu tanıyanların hepsinin benim anlattığıma benzer hikayeleri olduğunu biliyorum. Doğan Tılıç Himmet’i Vişnelikten uğurlarken yaptığı konuşmasında 12 Eylül döneminde dara düştüklerinde Himmet’in riskler de alarak yardımlarına koşuşunu anlattı. Aynı ortamda ODTÜ’nün yakın zamana kadar rektörlüğünü yapan Ahmet Acar konuşmasını zorlukla tamamlayabildi.

Birçok seveni ise biliyorum, konuşmasını tamamlayamayacağını düşünerek geri durdu. Asri Mezarlıkta toprağa verilirken, o insanların bir çoğunun göz yaşları Himmet Başkanla birlikte toprağa düştü.

Şimdi o topraklarda Himmet’in diktiği fidanlar büyüyecek, genç fidanlar okullarından mezun olacak. Yeşil betonu, genç fidanlar köhne zihniyetleri yenecek. Himmet Başkan fidanların hem gölgesinde hem de gövdesinde yaşayacak.