Hindistan-Pakistan çatışması hangi aşamada?
Hindistan ve Pakistan arasında yaklaşık 80 yıldır devam eden sınır sorunu, Keşmir'de son 2 haftadaki çatışmalarla şiddetlendi. Son üç haftada karşılıklı 80 kişi hayatını kaybederken taraflar birbirlerine yönelik 'karşı saldırı' tehditlerine devam ediyor.

Hindistan ve Pakistan arasında 78 yıldır devam eden sorun, en yoğun çatışmaları ürettiği dönemlerin birinden geçiyor.
Hindistan'ın idaresindeki Cammu Keşmir'in Pahalgam bölgesinde silahlı kişiler, 22 Nisan'da turistlere ateş açması sonucu 26 kişi hayatını kaybetti, çok sayıda kişi yaralandı.
Hindistan, Cammu Keşmir'in Pahalgam bölgesinde 22 Nisan'daki saldırıyı gerekçe göstererek Pakistan ve Pakistan'a bağlı Azad Keşmir bölgesine askeri operasyon başlattı.
Saldırıyı düzenleyenlerin "Pakistan'dan geldiği" suçlamasında bulunan Hindistan, Yeni Delhi'de görevli Pakistanlı müsteşarların bir hafta içinde ülkeyi terk etmelerini ve Pakistan vatandaşlarına yönelik vize hizmetlerinin askıya alındığını, daha önce verilen tüm vizelerin iptal edildiğini duyurdu.
Hindistan'ın füze saldırıları gerçekleştirdiğini bildiren Pakistan ise 26 kişinin öldürüldüğünü bildirdi ve karşı saldırıya geçti.
HAVA SAHASI KAPATILDI
Pakistan, suçlamaları reddederek Hindistan'ın İslamabad'daki diplomatik personel sayısına sınırlama getirdi. "İndus Suları Anlaşması"nın dışına çıkılarak nehirlere yapılacak müdahaleleri "savaş nedeni" sayacağını ilan eden Pakistan, Hindistan ile her türlü ticareti askıya aldı ve hava sahasını kapattı.
Daha sonra Pakistan ordusunun, Hindistan'ın 5 savaş uçağını ve 1 dronunu düşürdüğü bildirildi.
3 HAFTADA 80 KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ
Hindistan, 7 Mayıs'ta Pakistan'ın Nur Khan, Murid ve Shorkot hava üslerine füze saldırıları düzenledi. Pakistan, bu saldırılara "Bunyan Ul Marsoos" operasyonuyla karşılık vererek Hindistan'ın Pathankot ve Udhampur askeri tesislerini hedef aldı. Çatışmalarda her iki taraf da insansız hava araçları, füzeler ve savaş uçakları kullandı.
Son üç hafta içinde en az 80 kişi hayatını kaybetti, yüzlerce kişi yaralandı. Her iki ülke de bazı bölgelerde sivil hava sahasını kapattı ve sınır bölgelerine ek asker sevk etti.
UZMANLAR NE DİYOR?
Uluslararası Kriz Grubu'ndan kıdemli analist Praveen Donthi, "Her iki ülke de nükleer silahlara sahip ve küçük bir yanlış hesaplama bile felakete yol açabilir" diyerek uluslararası toplumun daha aktif bir rol alması gerektiğini vurguladı.
Ekonomist ve yorumcu Swaminathan Aiyar ise, "Askeri bir çözüm mümkün değil; nihai çözüm siyasi olacaktır. Her iki taraf da zarar gördü ve medya her iki ülkede de zafer havası estiriyor" değerlendirmesinde bulundu.
NÜKLEER SAVAŞ RİSKİ
Her iki ülkenin de yaklaşık 170-200 nükleer savaş başlığına sahip olduğu tahmin ediliyor. Analistler, çatışmanın nükleer bir savaşa dönüşme riskinin yüksek olduğunu ve böyle bir senaryonun 125 milyon insanın ölümüne yol açabileceğini öngörüyor.
DÜNYADAN TEPKİLER
ABD, Çin, Rusya, Suudi Arabistan ve İran gibi ülkeler, taraflara itidal çağrısında bulundu. Özellikle Körfez ülkeleri, ekonomik ve stratejik bağları nedeniyle arabuluculukta önemli bir rol üstlenmeye çalışıyor. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı'nın Hindistan ziyareti, bu çabaların bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.
Ancak ABD Başkan Yardımcısı JD Vance, "Bu çatışma esasen bizim meselemiz değil" diyerek ABD'nin sınırlı bir müdahale politikası izleyeceğini belirtti.
ÇİN'DEN ARABULUCULUK MESAJI
Çin Dışişleri Bakanlığı tarafından bugün yapılan açıklamada, Çin’in Hindistan ile Pakistan arasındaki gerginliğe dair son gelişmeleri yakından izlediği ve gerginliğin tırmanmasından endişe duyduğu hatırlatıldı. Hindistan ile Pakistan’ı barış ve istikrarı gözeterek yükselen gerilim karşısında itidalli hareket etmeye çağıran açıklamada, iki tarafın gerginliğin daha kötüleşmesine yol açabilecek girişimlerden kaçınması gerektiği kaydedildi. Açıklamada, Çin’in de bu doğrultuda yapıcı rol oynamayı sürdürmeye hazır olduğu vurgulandı.
60 YILDA 4 SAVAŞ
Hindistan ile Pakistan arasındaki gerginlikler, iki ülkenin de bağımsızlıklarını kazandığı 1947'de başladı.
İngiliz sömürgesinden kurtulan Hint Yarımadası'nda Pakistan ve Hindistan, iki ayrı ülke olarak Ağustos 1947'de bağımsızlıklarını ilan etti.
Hindistan ile Pakistan arasında Keşmir meselesi sebebiyle 1947, 1965, 1971 ve son olarak 1999'da da savaşlar yaşandı.
ÇATIŞMALARIN TARİHSEL SEBEPLERİ
1947'de Britanya Hindistanı'nın bölünmesiyle Hindistan ve Pakistan bağımsızlıklarını kazandı. Bu süreçte, çoğunluğu Müslüman olan Keşmir bölgesinin Hindu lideri Maharaja Hari Singh, bölgeyi Hindistan'a katma kararı aldı. Bu karar, Pakistan'ın tepkisini çekti ve iki ülke arasında ilk savaşın fitilini ateşledi. 1947-1948 yıllarında yaşanan bu savaş, Keşmir'in üçte birinin Pakistan, geri kalanının ise Hindistan kontrolüne geçmesiyle sonuçlandı.
O tarihten bu yana, Hindistan ve Pakistan arasında Keşmir nedeniyle dört büyük savaş ve sayısız sınır çatışması yaşandı. Keşmir, her iki ülke için de stratejik ve sembolik bir öneme sahip olmaya devam ediyor.