Hiranur Vakfı kurucularından Yusuf Ziya Gümüşel'in 6 yaşındaki kızını 'evlendirmesi' skandalına ilişkin dava, ikinci duruşmasıyla İstanbul Anadolu Adliyesi 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Sol Feminist Hareket duruşma öncesi basın açıklaması yaparak "Asla yalnız büyümeyeceksin" sloganları attı. Yaklaşık 9 saat süren dava, Kadir İstekli ve Yusuf Ziya Gümüşel'in tutukluluk halinin devamına karar verilerek 31 Mart'a ertelendi.

Hiranur Vakfı’nda istismar skandalında ikinci duruşma: Tarikat-cemaat karanlığına karşı kadınlar var!
Fotoğraf: BirGün

HABER MERKEZİ

BirGün'ün ortaya çıkardığı İsmailağa Cemaati'ne bağlı Hiranur Vakfı kurucularından Yusuf Ziya Gümüşel'in kızı H.K.G'yi 6 yaşında 'evlendirmesi' ve H.K.G.'nin yıllarca cinsel istismara maruz bırakılması skandalına yönelik davanın ikinci duruşması bugün Kartal'daki İstanbul Anadolu Adliyesi 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Savcı mütaalasında, sanıklar Yusuf Ziya Gümüşel, Kadir İstekli ve Fatma Gümüşel'in TCK 103/2 ile TCK 43'üncü maddeler gereğince 'çocuğun nitelikli cinsel istismarı' suçundan cezalandırılmasını talep etti. Yaklaşık 9 saat süren ve basın mensuplarının içeri alınmadığı kapalı duruşma sanıklar Kadir İstekli ve Yusuf Ziya Gümüşel'in tutukluluk halinin devamına karar verilerek 31 Mart tarihine ertelendi.

İlk duruşmada Kadir İstekli ve Yusuf Ziya Gümüşel’in tutukluluk hallerinin devamına karar veren mahkeme, Bakanlık haricinde tüm kurumların davaya katılım talebini reddetmiş, duruşmanın kapalı devam etmesi ve 'yayın yasağı' kararı almıştı.

İddianamede ‘zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı’ ve ‘cinsel saldırı’ suçlarından Kadir İstekli hakkında 30 yıldan az olmamak, baba Yusuf Ziya Gümüşel ve anne Fatma Gümüşel hakkında da 18 yıldan az olmamak kaydıyla hapis cezası isteniyor.

GÖZLEMCİ AVUKATLAR DURUŞMA SALONUNA ALINMADI

10 avukatın gözlemci olarak duruşma salonuna alınacağı söylenen davayı takip etmek için farklı bölgelerden gelen baro temsilcileri, duruşma salonuna alınmadı. Salona bazı bölgelerden 3 avukat alınırken bazı bölgelerden hiç temsilci alınmaması tepkiye neden oldu.


Saat 09.30'da görülmeye başlanan dava öncesi adliye önünde açıklama yapan Sol Feminist Hareket, bir basın açıklaması yaptı.

Sol Feminist Hareket adına metni okuyan Sarya Toprak, "H.K.G.’nin davası hepimizin davası. 6 yaşındaki çocukları istismara maruz bırakan, yaşamını, umutlarını çalan, Ensar’da, Aladağ’da, Kulp’ta, Taşkent’te, Hiranur Vakfı’nda ve şimdi anlatılamaz acılar, yıkımlarla kuşatılan deprem bölgesinde kimsesiz kalmış çocukları cemaat tarikat karanlığına mecbur bırakan bu karanlığa karşı 'H.K.G’ nin davası hepimizin davası, unutmayacağız, unutturmayacağız' demek için yine adliye önündeyiz" dedi.

Toprak, "Memleketin her yerini halkın,emekçilerin emeğini,halka ait olanı halkın elinden alıp tarikatlara peşkeş çekenlere, 'Bir kereden bir şey olmaz' diyenlere, çocukların yaşamlarını karartanlara 'çocuğun rızasıdır' diyerek kol kanat gerenlere, mecliste bu karanlığı aklamaya koşup kahkahalar eşliğinde oy verenlere meydan okumak için buradayız. Tarikat düzenini yıllardır 'münferit' diyerek aklayanlara karşı Laikliğin ülkesini kuracağız. Kararlılığıyla buradayız" ifadelerini kullandı.

Fotoğraf: BirGünFotoğraf: BirGün

"CEMAAT-TARİKAT KARANLIĞI BİR KEZ DAHA AKLANMAK İSTENİYOR"

Duruşmanın kapalı gerçekleştirilmesine tepki gösteren Toprak, "Kadınların ve toplumsal muhalefetin mücadelesiyle açıldı bu dava. Duruşmanın kapalı yapılması ve yayın yasağı getirilerek dava unutturulmak,cemaat-tarikat karanlığı bir kez daha aklanmak isteniyor. Gerçek adalet için davanın takipçisi olmaktan asla vazgeçmeyeceğiz demek için buradayız" şeklinde konuştu.

"Deprem bölgesinde arama-kurtarma ve başta sağlığa,hastaneye erişim sorunu olmak üzere yurttaşların en temel ihtiyaçları ulaştırılmadığı için depremin yaşandığı iller kimsesiz bırakılmış çocuklar toprakları oldu" diyen Toprak sözlerini şöyle sürdürdü: "H.K.G.’nin, H.K.G.’lerin çocukluğunun kimsesizliği, çaresizliği ile şimdi depremde kimsesiz kalan, bırakılan çocuklar baş başa…Çocukları kimsesiz bırakan, 20 yıldır ranta, sermayenin, cemaatlerin zenginliklerine zenginlik katan siyasi iktidar bir kez daha çocukları cemaatlerin,tarikatların ellerine teslim ediyor. Bu çocuklar nerede! H.K.G’ nin yaşadığı karanlığı bir çocuk daha yaşamayacak diye haykırmak için buradayız."

"DEPREM BÖLGESİNDEKİ ÇOCUKLARA GÖZ DİKENLERE KARŞI BURADAYIZ"

Toprak, "6 yaşında bir çocuğa,şimdi deprem bölgesindeki yüzlerce çocuğa göz diken bu karanlık odaklara,onların eteğinde iktidar olanlara, onlara destek olanlara, zulüm karşısında susanlara karşı asla susmayacağız, unutturmayacağız demek için buradayız" dedi.

"KARANLIĞA KARŞI MÜCADELE EDECEĞİZ"

"Bu karanlık bir gecede gelmedi" diyen Toprak, "Memleketin her yerinde bu gericiliği bir örümcek ağı gibi kuşatan bir karanlık yaratıldı. Mahalleler, sokaklar, okullar, üniversiteler, yurtlar tarikatlarla kuşatıldı. Nişanlanan/evlenen çocukların okulla, örgün eğitimle ilişiği kesilir diyerek 'çocuk evlilikleri' yasallaştırıldı. 6 yaşında çocukları istismara maruz bırakan o karanlık istismarı hafızlık, 4-6 yaş okul öncesi din eğitimi diyerek yüz binlerce çocuğu bu karanlık zihniyete mahkum etmeye çalışıyor her gün. Milli Eğitim Bakanlığı’nın son açıkladığı veriler buz dağının görünen yüzü bile değil. Yüz binlerce çocuk, yüz binlerce kız çocuğu artık okullarda değil. Tek adam rejimi yoksulluklarından, çaresizliklerinden kaynaklı binlerce çocuğu, kız çocuklarını ve şimdi deprem bölgesindeki çocukları tarikatlara, tarikat yurtlarına/evlerine mecbur bıraktı.Laiklik kaybedilince ilk kaybedenler çocuklar, kız çocukları, kadınlar oluyor. Laiklik mücadelesinden asla vazgeçmeyeceğiz demek için buradayız" ifadelerini kullandı.

Toprak, "Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı özelinde tek adam rejimi konuşmaya, memleketi cemaat karanlığı ile örümcek ağı gibi kuşatmaya devam ediyor. H.K.G için 'Çocuk istismarı, çocuğa yönelik istismar vakaları siyasetin konusu değildir. Bunlar son derece insani ve her zeminde, her toplumda karşılaşılabilecek meseleler' diyerek siyasal islam dilini münferit diyerek aklamayı sürdürüyor. Aynı bakan kimsesiz bırakılmış depremzede çocukların cemaat karanlığına teslim edildiğini yalanlayarak gerçeğin üzerini örtmeye çalışıyor. Kendini devlet olarak ilan edenler ise 'Kurs binası bize ait. Bu çocukları, Sakarya Müftüsü bize yönlendirdi. Biz de çocukları koruma altına aldık. Eğitimini Diyanet ile biz veriyoruz' diyerek müftüler, Diyanet eliyle memleketin 'tarikat devleti'ne dönüştüğünü ilan ediyor" diye konuştu.

Fotoğraf: BirGünFotoğraf: BirGün

"BİR KADININ CESARETİ ŞİMDİ TOKAT GİBİ ÇARPIYOR"

Yaşanılan bu karanlığın faili 20 yıldır inşa edilen rejim olduğunu vurgulayan Toprak, şunları söyledi:

"Faili meçhul değil failin meşhurluğunun ilanı için buradayız. 2011’de kadınlardan, kadın mücadelesinden, kadınların, kız çocuklarının eşitlik, özgürlük, laiklik haykırışından korkanlar bakanlığın isminden kadın ismini kaldırdılar. İstanbul Sözleşmesi’ni yasakladılar. Halkın yoksulluğu,sömürüyü iliklerine kadar yaşadıkları günlerde 'anayasa, aile' tartışmaları ile bir kez daha kadınların, kız çocuklarının haklarını, yaşamlarını hedef gösterdiler. Yoksul halkın inancını sömürerek büyüttükleri bu saltanatın bekası için çırpınıyorlar.

Bir kadının cesareti şimdi bir tokat gibi çarpıyor bu karanlık düzeni örgütleyenlerin yüzüne. 20 yılın her gününde eşitlik, özgürlük, laiklik mücadelesinden bir an olsun vazgeçmeyenleriz. Bu tarikat düzenini kuranları da, üç beş oy için, milletvekili koltukları için laiklik demekten imtina edenleri de tarih yazacak.
20 yılın her gününde bu suça ortak olmayan, mücadele edenleri de tarih yazacak.

SOL Feminist Hareket olarak bu davanın peşini asla bırakmayacağız. Tüm cesareti ile yaratılan bu karanlığı faillerin yüzüne bir şamar gibi çarpan, gerici zihniyetten hesap sormak isteyen H.K.G’nin yanındayız. H.K.G davasına sahip çıkmak memleketin her yerindeki çocukların, kız çocuklarının yaşamlarına, umutlarına sahip çıkmak, bugün deprem bölgesinde kimsesiz bırakılmış çocukların tarikat karanlığına teslim edilmesine karşı çıkmaktır."

"Hükümet istifa" diyen Toprak sözlerini şöyle noktaladı, "Sokaklardan,mahallelerden tribünlerden yükselen halkın,kadınların “Hükümet İstifa” sesini her yerden yükseltmeye devam edeceğiz.Fail 20 yıllık rejimdir.Fail tek adam rejimidir.Hükümet istifa sesini baskılarınıza,gözaltılarınıza inat dalga dalga büyütmeye devam edeceğiz.Hükümet istifa. Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz!

Hiçbir çocuk yalnız büyümeyecek.Hiçbir kadın yalnız yürümeyecek. Yaşasın Feminist Mücadelemiz."