Hizmet mi, rekabet mi, iç hesaplaşma mı?

Dr. Ergün DEMİR / Dr. Güray KILIÇ

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), bazı özel hastanelerin kısmi branşlardaki hasta kabulü anlaşması yerine bütün branşlarda hasta kabul etmesi şartını getirdi.

SGK'dan yapılan açıklamada, 27 Mayıs'ta yayımlanan "Özel Sağlık Hizmeti Sunucularından Sağlık Hizmeti Satın Alım Sözleşmesi" ile bazı özel hastanelerin hastalara hizmet vermede sınır getiren uygulamasına son verdiği anımsatıldı.

Bu düzenlemenin anlamı ne? Vatandaşların sağlık hizmetlerine erişiminde yaşanan mağduriyetlerin önüne geçilmesi mi, yoksa özel sağlık sektörünün rekabeti mi, iç hesaplaşması mı?

Bilindiği gibi SGK Başkanlığı Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürlüğü Sözleşme ve Uygulama Daire Başkanlığı tarafından 27 Mayıs 2022 tarihinde duyuru yayınlamıştı. Duyuruda özel sağlık hizmeti sunucularından sağlık hizmeti satın alım sözleşmesinde; “2022 yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Özel Sağlık Hizmeti Sunucularından Sağlık Hizmeti Satın Alım Sözleşmesi” 01 Haziran 2022 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlüğe konulmuş olup duyuru ekinde yer almaktadır. Halen uygulanmakta olan Sosyal Güvenlik Kurumu Özel Sağlık Hizmeti Sunucularından Sağlık Hizmeti Satın Alım Sözleşmesi’nin 18.3. maddesinde “Kurumca yeni bir sözleşme duyurulmasına rağmen SHS yeni sözleşmeyi verilen sürenin sonunda imzalamaz ise sözleşmesi feshedilir…” deniliyordu.

Buna göre;

“SGK, özel sağlık hizmeti sunucularının yalnızca bazı branşlarda kurumla anlaşma yapması seçeceğini kaldırarak tüm branşlar için sözleşme yapılmasını isteniyor. Kısmi branş anlaşması olan özel hastanelere yedi günlük bir süre verilerek bu sürede tüm branşlar için sözleşme imzalamazsa sözleşmesi feshedilerek genel sağlık sigortalısı ve hak sahibi hasta kabul edemeyecektir. Yine hatırlanacağı gibi Özel Hastaneler Derneği Başkanı Reşat Bahat’ın konuya ilişkin açıklama yaparak özetle şunları kaydetmişti;

“Ben bu kararın kime hayrı olacağını anlamadım. Buradan bir tasarruf gelmez, vatandaşa hayır gelmez, AKP’ye hayır gelmez, bizce Cumhurbaşkanı tasvip etmez…’’

“Hastane seçme hakkı yok ediliyor.”

“Yüz binlerce hasta tedavi oluyor. Bu yönetmelikle hastanın hastane seçme hakkı yok ediliyor, anayasal hakkı ihlal ediliyor. Milyarlarca lira yatırım alan yabancı ortaklı hastaneler, sağlık kuruluşları var, nasıl bir karar verecekler bir haftada? Hastalar nasıl transfer edilecek? Bırakın hastaneleri, hastalar mağdur olacak.”

“1 lira75 kuruşa kan tahlili, idrar tahlili olur mu? Hastadan fark almadan bu hizmet olabilir mi? Örneğin bir özel hastane tüm branşlarda anlaşma yaptı. Şimdi özel hastanelerin itibarını da düşürecek süreç şöyle işleyecek: Hastadan fark alma sınırı tarifenin yüzde 200’ünü geçemiyor. Dahiliye muayenesi örneğimizde 18 lira olan tarifeye göre hastadan resmi olarak 36 lira fark istenecek, ancak fiili olarak 18 liranın üzerinde kalan 482 lira farkın tamamı alınarak kural ihlal edilecek. Diğer yandan devletin maliyeti de artacak. Bir yandan yazılı kural ihlal edilecek ve hasta gerçek fiyatı ödeyecek,”

“Eğer bu hastaneler kısmi/parsiyel branş anlaşmalarından çıkarlarsa vatandaşın mağduriyeti olacak. Nasıl olacak; tedavisi devam eden hastaların önemli bir bölümü ceplerinden ödeyerek tedavilerini devam ettirmek zorunda olacaklar. Bu uygulama vatandaşı fakirleştirir. Bizce Cumhurbaşkanı’nın da tasvip edeceği bir karar değil.”

KURUMDAN YANIT GELDİ

OHSAD Genel Başkanın basına yansıyan açıklamasının üzerine 28 Mayıs 2022 tarihinde Sosyal Güvenlik Kurumu Resmi Twitter Hesabında Özel Sağlık Hizmeti Sunucularından Sağlık Hizmeti Satın Alım Sözleşmesi Hakkında Duyuru konulu açıklamada; 1419 özel sağlık hizmeti sunucusunun sadece 24'ü kısmi branş/sağlık hizmeti sözleşmesi var.

“Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) halihazırda 875'i kamu, 135'i üniversite ve 1419'u özel olmak üzere toplam 2 bin 429 sağlık hizmeti sunucusuyla yaptığı sözleşmelerle ülke çapında vatandaşların sağlık hizmetlerine kesintisiz bir şekilde erişiminin sağlanmaktadır. 1419 özel sağlık hizmeti sunucusunun sadece 24'ü kısmi branş/sağlık hizmeti sözleşmesi olan sağlık hizmet sunucusudur. Kısmi branş/sağlık hizmeti sözleşmesi olan sağlık hizmeti sunucusuna başvuru oranı özel sağlık hizmet sunucularına yapılan başvuruların yalnızca yüzde 1'ine tekabül etmektedir.’’

Vatandaşlarımızın ihtiyacı olan diğer branşlarda anlaşma olmadığı için mağduriyetlere neden olmaktadır.

‘’Kısmi branş anlaşması bulunan hastanelerde sadece kardiyoloji, kardiyovasküler cerrahi, tıbbi onkoloji, radyasyon onkolojisi, doku organ nakli, acil ve hiperbarik oksijen tedavisi branşlarında sunulan tedaviler SGK tarafından karşılanmakta olup vatandaşlarımızın ihtiyacı olan diğer branşlarda anlaşma olmadığı için mağduriyetlere neden olmaktaydı.’’

‘’Yapılan düzenleme ile vatandaşlarımızın başvurduğu sağlık hizmeti sunucusunda ihtiyacı olan tüm branşlarda tetkik, tahlil ve tedavilerini almaları sağlanmış olup sağlık hizmetlerine erişiminde yaşanan mağduriyetlerin önüne geçilmesi amaçlanmıştır. Kısmi branş anlaşmalarının kaldırılmasıyla özellikle kemoterapi hastalarının mağdur olacağı şeklinde basında çıkan haberler gerçeği yansıtmamaktadır.’’

Hedef tüm branşlarda eşit bir şekilde hizmet almasını sağlamaktır.

‘’Kısmi branş anlaşmalarının kaldırılmasında hedef bu hastanelerle olan sözleşmelerin feshi değil, tüm vatandaşlarımızın tüm sözleşmeli hastanelerden tüm branşlarda eşit bir şekilde hizmet almasını sağlamaktır."

SORUNUN KAYNAĞI NEREDE?

Vatandaşlardan SGK’ya en çok şikayet ve sorun ilave ücret uygulamasında %200 kuralının işlememesi ve denetiminin yeterli yapılmaması konusunda gelmektedir.

Kardiyoloji, kardiyovasküler cerrahi, tıbbi onkoloji, radyasyon onkolojisi, doku organ nakli, acil ve hiperbarik oksijen tedavisi yapılan işlemlerin fatura meblağları pahalı olup bu tutarlar SGK tarafından özel hastaneye ödenirken, hastaneler bu işlemler sırasında hastaların gereksinimi olan (ekstra) diğer branşlarda tetkik, tahlil ve tedavi ücretlerini sözleşmeleri olmadığı için vatandaşlar cepten ödemektedirler.

‘SGK ile kısmi branş/ sağlık hizmeti sözleşmesi’ uygulamasına ilişkin vatandaşların mağduriyetini SGK 15 yıl sonra mı fark etti? Ekstra işlemler SGK geri ödeme kapsamına alınarak faturaları vatandaş cepten ödeyeceğine SGK ödeyerek sorun çözülürdü.

SGK, özel sağlık hizmet sunucularına yapılan başvuruların yüzde 1'inde vatandaşların yaşadığı cepten ödeme sorununu 15 yıl sonra görmesi önemli ancak geri kalan yüzde 99’nun ilave ücret uygulamasında yüzde 200 ve ötesinin alınması, kurallara uyulmamasını görmemesi ve denetlememesi söz konusudur. Bu durumda SGK’nın yaptığı bu son düzenleme akla özel sağlık hizmeti sunucularının kendi aralarındaki rekabeti veya iç hesaplaşmayı akla getirmektedir.

Özel hastanelerin çoğu zincir hastanelere dönüşmüş ve dönüşmektedir. Afiliye hastaneler, özel vakıf üniversite hastaneleri denetleniyor mu? Hayır denetlenmiyor. Kısmi branş anlaşmalarının kaldırılması özel vakıf ve afiliye üniversite hastanelerinin işine yarayacaktır. Sözleşme dışına çıkan üniversite ile afiliye olamamış ancak kısmi sözleşme branşlarda yatırım yapmış, ehil ekipler oluşturmuş sınırlı sayıda hastane bu durumdan etkilenecek, GSS kapsamındaki hastalar da bu hastanelerden hizmet alamayacaklardır.

Branş bazlı anlaşmada yer alan SGK dışına çıkma uygulaması kaldırılamadan sorun çözülebilir mi?

Özel sağlık hizmeti sunucuları ile yapılan sözleşmede yüzde 60 ile hizmet veren yüzde 40’nı SGK dışına çıkarma uygulaması var. Örneğin bir hastanede belirtilen bir branşta 10 hekim görev yapmakta bunlardan 6 hekim SGK ile anlaşmalı hizmet verirken 4 hekim sözleşme yapmayarak sözleşme dışında kalmaktadır. Vatandaş bu branşta hastanede randevu almak için aradığında verilen cevapta SGK ile sözleşmeli olan hekim randevularının dolu olduğu ancak eğer ücretini cebinizden öderseniz sözleşmeli olmayan hekimlere randevu verilebileceği de ayrı bir mağduriyet oluşturmaktadır. Kısmi sözleşme yapılan hastanelerde branş bazlı %60-%40 kuralı kaldırılarak, sözleşmeli branşlar başvurularında gereksinim duyulan diğer sözleşmesiz branşlara ait tedavi giderlerinin SGK kapsamında ödenmesi ve bu branşlarda reçete yazma yetkisinin verilmesi, SGK duyurusunda bahsedilen “Vatandaşlarımızın ihtiyacı olan diğer branşlarda anlaşma olmadığı için mağduriyetlere neden olmaktadır.” gerekçesini ortadan kaldıracaktır.

Önce birkaç bilinen gerçeği tekraren hatırlayalım…

Hekim emeğinin değersizleştirilmesi, çalışma koşulları nedeniyle son dönemlerde özellikle istifa veya emeklilik yoluyla kamu hastanelerinden ayrılan hekim sayısının artmıştır. Buna bağlı olarak ta kamu üniversite hastaneleri ve Sağlık Bakanlığına bağlı tüm sağlık kurum ve kuruluşlarında muayene randevu hizmeti sunan Merkezî Hekim Randevu Sisteminde randevu alınamadığını veya aylar sonrasına alınabildiği herkesin malumudur.

Hastalar birçok branşta ve yan dallarda Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) üzerinden randevu alamadıkları için kamu sağlık hizmetine ulaşamamaktadır. Parası olanlar veya borç para bulabilenler ise özel sağlık kuruluşlarına yönelmektedir.

Bu durumu fırsat olarak gören birçok özel hastane ve sağlık kuruluşu kayıt dışı olarak her türlü tıbbi işlem için SUT bedellerinin yüzde 200 ve ötesinde ücret talep ettiler ve etmekteler. Daha çok cerrahi işlemlerde olmak üzere kayıt dışı olarak elden ödeme şeklinde uygulamalar da çok hızlı bir şekilde artmaktadır.

SUT hükümlerine uymayan hastalardan %200 ve ötesinde ilave ücret talep eden özel sağlık hizmeti sunucularının yeterince denetlenmemesi ve cezaların da düşük olması nedeniyle bu durum engellenememektedir.

Sonuç olarak;

SGK ile kısmi branş/ sağlık hizmeti sözleşmesi’ uygulamasının kaldırılması konusunda Özel Hastaneler Derneği (OHSAD) Başkanı Reşat Bahat açıklamasında özetle: “Bu durumda özel sağlık hizmet sunucularının yazılı kuralları ihlal edeceği, hastalardan yüzde 200 ve ötesi ilave ücret alacağı ve böylece de vatandaşların mağdur edileceği ve SGK’nın zarara uğrayacağı” belirtmiştir.

SGK ise; “Yapılan düzenleme ile vatandaşlarımızın başvurduğu sağlık hizmeti sunucusunda ihtiyacı olan tüm branşlarda tetkik, tahlil ve tedavilerini almaları sağlanmış olup sağlık hizmetlerine erişiminde yaşanan mağduriyetlerin önüne geçilmesinin amaçlandığını” açıklamıştır.
Oysa sorun ekstra işlemlerin ve sözleşmesi olmayan branşta verilen hizmetlerin de geri ödeme listesine alınarak faturaların vatandaşların cepten ödeme yerine SGK tarafından ödenmesi ile çözülebilirdi.

Branş bazlı anlaşmada yer alan SGK dışına çıkma uygulaması kaldırılamadan sorun çözülmeyeceği, aynı sorunun sağlık hizmeti alan kişilerin daha da mağdur olması ile devam edeceği kuvvetle muhtemeldir.

Asıl sorun özel hastanelerin birçoğu zincir hastanelere dönüşmekte, büyükler küçükleri yutmaya çalışmaktadır. Ayrıca global bütçe gerekçesiyle özel vakıf üniversite hastanelerinin denetimleri yapılmamaktadır.

Sağlık hizmetlerine nerede ne zaman ve ne kadar gereksinim duyulacağı kolayca öngörülemez. Sağlık alanında özel sektörün payının giderek artmasını sağlayan siyasi iktidar, yıllar boyunca eleştirdikleri ve çökerttikleri kamusal ve koruyucu sağlık hizmetlerinin önemini anlamakta hala güçlük çekmektedir.