Hollanda Ulusal Güvenlik ve Terörle Mücadele Koordinatörlüğü tarafından hazırlanan  "Türkler Arasında Selefiliğin Gelişimi - Hollanda'daki Etkisi" adlı raporda Erdoğan, "çeşitli terör örgütleri" ve 2018 yılında Utrecht'te düzenlenen tramvay saldırısı ile ilişkilendirildi. Rapor, Ankara-Lahey ilişkilerinde gerilime neden oldu.

Hollanda'nın 'Erdoğan raporu’ tartışma yarattı: Selefi ve cihatçı örgütlerle İslamlaştırma stratejisi uyguluyor

Hollanda Ulusal Güvenlik ve Terörle Mücadele Koordinatörlüğü (NCTV) tarafından hazırlanan raporda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "çeşitli terör örgütleri" ve 2018 yılında Utrecht'te düzenlenen tramvay saldırısı ile ilişkilendirilmesi, Ankara-Lahey ilişkilerinde gerilime neden oldu.

BBC Türkçe'de yer alan habere göre, Hollanda'yı, toplumsal huzuru bozabilecek tehditlere karşı korumakla görevli resmi bir devlet kurumu olan NCTV'nin, "Türkler Arasında Selefiliğin Gelişimi - Hollanda'daki Etkisi" başlıklı raporu, hafta başı medyaya sızdı.

Öte yandan Hollanda'nın Ankara Büyükelçisi Marjanne de Kwaasteniet Dışişleri Bakanlığı'na çağrıldı ve kendisine Türkiye'nin duyduğu rahatsızlık iletildi. Erdoğan ile ilgili iddialara ilişkin olarak Hollanda hükümetinden resmi açıklama istedi.

"Gizli" ibaresinin yer aldığı 30 sayfalık raporda, Erdoğan'ın, "Selefi ve bazen cihatçı örgütlerle birlikte bilinçli bir İslamlaştırma stratejisi uyguladığı" savunularak, bunun Hollanda'daki Türkiye kökenli kuruluşları etkilediği öne sürüldü.

‘BATI VE YAHUDİ KARŞITI GÖRÜŞLER’

Hollanda'daki Türk toplumunun bir kısmının, Türkiye'den etkilenme konusunda savunmasız olduğu belirtilen raporda, "Türkiye, Hollandalı Türkleri, 'Türk vatandaşı' olarak görüyor. Türkiye seçimlerinde Erdoğan'a oy veriyorlar. Hollanda'da Türk hükümetiyle temas halindeki kuruluşlarla bağlantı içindeler" denildi.

Türkiye'deki cihatçı ve Selefi örgütlerin, sosyal medya aracılığıyla Hollanda'daki Türkiye kökenli gençleri hedef aldığını savunan NCTV, bu platformlarda cihat yanlısı, Batı ve Yahudi karşıtı görüşlerin yayıldığını kaydetti.

Raporda, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dini mesajları ve faaliyetlerindeki artışın, Hollandalı Türkler arasında "nefret ekebileceği ve onların demokrasiden uzaklaşmasına neden olabileği" öne sürüldü.

TRAMVAY SALDIRISIYLA İLİŞKİLENDİRİLDİ

"Devlet sırrı" olduğu belirtilen raporda, 18 Mart 2018'de Hollanda'nın Utrecht kentinde, Türkiye kökenli Gökmen Tanış'ın gerçekleştirdiği ve 4 kişinin öldüğü tramvay saldırısı, Erdoğan ile ilişkilendirildi.

Raporda, Utrecht'teki saldırının, Erdoğan'ın Yeni Zelenda'nın Christchurch kentinde meydana gelen cami saldırısı sonrası yaptığı Batı ve Hıristiyanlık karşıtı açıklamalardan bir gün sonra düzenlendiğine işaret edildi.

Erdoğan'ın, "Afgan cihatçı" Gülbeddin Hikmetyar ile 1980'lerde çekildiği belirtilen bir fotoğrafa da yer verilen raporda, Erdoğan'ın radikal haraketlerle ilişkisinin 80'li yıllarda başladığı savunuldu. Fotoğrafla ilgili olarak ise "Onu efendisi olarak gördüğünün işareti" yorumu yapıldı.

Erdoğan'ın, 2023'te kendisini "Sünni Müslümanların küresel lideri" ilan etmeyi ve "Türkiye'yi İslam devletine dönüştürmeyi" hedeflediği öne sürülen raporda, NATO müttefiki Türkiye'nin Cumhurbaşkanı'nın, Türkiye ve Suriye'deki bazı selefi, cihatçı örgütlere destek verdiği iddia edildi.

Türkiye kaynaklı selefi ve cihatçı hareketlerin Hollanda'nın istikrarı ve ulusal güvenliğini tehdit edebileceğine dikkat çekilen raporun, uyarı amacıyla gizlice belediyelerle paylaşılması da planlandı.

ÜLKEDE TARTIŞMA YARATTI

Hükümet ve istihbarat birimleri tarafından değerlendirilen raporun medyaya sızdırılması, Hollanda'da yoğun tartışma yarattı. Siyasi partiler, meclisi olağanüstü toplantıya çağırarak, hükümetten açıklama istedi.

Konutla ilgili iktidar ve muhalefet partileri tarafından çok sayıda soru önergesi verildi. Önergede, Hollanda'da devlet yardımı alan Türkiye kökenli kuruluşların incelenmesi, Türkiye'nin Hollanda'daki dini kuruluşlara para akışının önlenmesi gibi öneriler de yer aldı.

Hollanda hükümet kaynakları ise taslak henüz son şeklinin verilmediğini, raporla ilgili olarak Güvenlik ve Adalet Bakanı Ferdinand Grapperhaus'un Parlamento'ya bilgi vereceğini söyledi. Hollanda medyasına göre bu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı açıkça hedef alan ilk resmi belge.

İstifa eden hükümetin ortaklarından Hıristiyan Birliği Partisi'nin (CU) lideri Gert-Jan Segers, Hollanda'daki Türk etkisinin endişe verici olmanın ötesine geçtiğini savunarak, "Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) üyeliğini sona erdirin, özgür olmayan ülkelereden gelen yabancı fonları kısıtlayın, Ermeni soykırımının kabul edin" dedi.

Aşırı sağcı Özgürlük Partisi (PVV) lideri Geert Wilders de, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hakaret ettiği gerekçesiyle Türkiye'de hakkında dava açıldığını anımsatarak, Twitter üzerinden şu görüşleri paylaştı:

"Başbakan Mark Rutte için cesaret gösterme ve terörist Erdoğan'la başa çıkma, Hollanda'daki nüfuzunu sona erdirme, Türkiye'yi NATO'dan çıkarma ve Türk Büyükelçisi'ni kovma zamanı."

Wilders, daha önce Türkiye'de soruşturma konusu olan, Cumhurbaşkanı Erdoğan için, "terörist" ifadesini kullandığı Twitter mesajını yeniden paylaştı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, aşırı sağcı liderin paylaşımı ile ilgili olarak yeni bir inceleme başlattı.

Ankara, NCTV'nin raporunda yer alan iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirterek, 'resmi makamlar tarafından hazırlanan asılsız bir raporla', Hollanda'daki yüz binlerce Türkiye kökenli göçmenin tehlikeye atıldığını bildirdi.

Hollanda'daki Türk toplumunun, yaşanam gelişmeler nedeniyle endişe içerisinde olduğunu vurgulayan Türkiye Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, resmi bir kurum tarafından hazırlanan raporun akıl ve mantıkla izah edilemeyeceğini vurguladı.