Hollandalıların gecesi

Fenerbahçe, Türkiye Kupası’nda tam bir sinir harbi halinde geçen Beşiktaş maçını kazanarak çeyrek finale adını yazdırdı.

Başlıkta Hollandalıları kullanmamın tek sebebi Van Persie’nin hiçbir şüphe bırakmayacak şekilde maçın başrolünü çalması değil sadece. Golün hazırlayıcısı Jeremain Lens, Fenerbahçe’nin kenardaki teknik kadrosu, maçın başından itibaren sanki Van Persie ile çok uzun süreden gelen bir hesabı varmış gibi davranan Oğuzhan Özyakup ve hatta maçın sonunda saha kenarından Lens’e depar atan Aras Özbiliz dahi ya Hollandalı ya da Hollanda kökenli isimler. Fenerbahçe aslında maçın ilk 5 dakikası bir kenara bırakıldığında ilk yarıda filmin koptuğu 41. dakikaya kadar Beşiktaş’ın o rakibi boğan baskısını savuşturmayı başardı. Bunda, Babel’in takıma katılışından beri rakibin üzerine çöken karakterde oynayan Beşiktaş’ın iki kanatını kademeli olarak bloklamaları ve saha içi dizilişte Cenk’in hemen arkasında uzak forvet gibi görev yapan Talisca’yı mümkün olduğunca ceza sahasından uzak tutmak için Mehmet Topal’ı kullanmalarının da etkisi oldu. Bu bölümde Lens’i Fabri ile burun buruna getirmeyi başardılar da, ancak maçın tamamen onların lehine dönmesi için iki kritik dönüm noktasına ihtiyaçları oldu. Bir tanesi Van Persie’nin kurduğu tuzağa Tosic’in amatörce düşmesiydi. Diğeri ise ikinci yarıda Şenol Güneş’in geçmişten gelen bir Fenerbahçezede olması sebebiyle (saha içi skorları göz önüne alarak) Talisca’yı hemen devre başında kenara almasıydı. Güneş, Fenerbahçe kendi sahasına yerleşmişken daha fazla savaş verecek bir oyuncunun kendisine yardım edeceğini düşünüyordu, ama Fenerbahçe’nin set oyunuyla değil tehlikeli baskınlarla ün yapmış bir takım olduğunu göz önüne alabilirdi. Nitekim kalesinde gördüğü gol de böyle bir atakla oldu.

Fenerbahçe bir kez daha en iyi bildiği, hatta birçok futbol otoritesinin tek bildiği olduğunu düşündüğü bir oyun planı ve böyle bir baskınla golü buldu.Sağ taraftan fişek gibi fırlayan Lens topu yine tam Van Persie’nin vurabileceği şekilde, ne daha yavaş ne daha hızlı, ne bir adım geriye ne bir adım ileriye, tam şiddetinde ve adrese teslim gönderdi ve Van Persie’de başrol olmayı bırakın maçın afişine adını tek başına yazdırdı. Sinir harbi ve olağanüstü derecede saha içi psikolojilerinin oyun planına ve maç içi planlarına baskın çıktığı bu mücadeleyi, sezonun genel Fenerbahçe profiline uysa da saf futbol açısından değerlendirmek zor görünüyor. Merak edilen Beşiktaş’ın kabarık bir vukuat listesiyle kapattığı maçtan sonra nasıl toparlanacağı.