Google Play Store
App Store
HSK'deki istifaların arkasından Gül-Pelikan kavgası çıktı

Hâkimler ve Savcılar Kurulu Teftiş Kurulu Başkanı Kolukısa ile Genel Sekreter Aydoğdu, “istifa ettirildi.” Yargı kulislerinde bu iki ismin İstanbul Grubu içerisinde isimlerinin içerisinde geçtiği belirtiliyor. Sabah gazetesinde çıkan haberlerden de bu iki ismin sorumlu tutulduğu kaydedildi.

Yargıda “İstanbul Grubu” ile Adalet Bakanı Abdulhamit Gül arasında yaşanan güç mücadelesinde dün yeni bir gelişme yaşandı. “İstanbul Grubu”nda yer aldığı iddia edilen Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) Teftiş Kurulu Başkanı Yunus Nadi Kolukısa ile Genel Sekreter Fuzuli Aydoğdu, “istifa ettirildi.” Yerlerine Bakan Gül’e yakın isimler atandı.

Cumhuriyet'ten Alican Uludağ'ın haberine göre, iki isim istifa etmedi, ettirildi. Bakanlıktan bu iki isme, “Sizinle çalışmak istemiyoruz, istifa edin, yoksa görevden alacağız” mesajı iletildi. Bunun üzerine Aydoğdu ve Kolukısa, görevden alınmak görüntüsü vermemek için, aflarını içeren dilekçelerini HSK Başkanlığı’na verdi.

Bu iki ismin istifa ettirilmesinde, İstanbul Grubu ile yakın ilişkide olmalarının etkili olduğu öğrenildi. Yargı kulislerinde Aydoğdu ve Kolukısa’nın İstanbul Grubu içerisinde isimlerinin geçtiği, HSK’de Bakan Gül’den gelen isteklere direndikleri ve kendilerine yakın isimlerin yargıda atanması için çaba harcadıkları belirtildi. Sabah gazetesinde çıkan haberlerden de bu iki ismin sorumlu tutulduğu kaydedildi.

İstifanın ardından HSK Genel Kurulu dün olağanüstü gündemle toplandı. Seçim sonucunda Bolu Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Seyfi Han, Genel Sekreter; HSK Başmüfettişi Abdullah Alacahan Teftiş Kurulu Başkanı, yine genel kurulda yapılan oylama sonucu HSK Başmüfettişi Oğuz Akalın ise Teftiş Kurulu Başkan Yardımcısı olarak seçildi. Bu isimlerin, Milli Gençlik Vakfı’na yakın yargı üyeleri olduğu öğrenildi. Bakan Gül, göreve geldiğinden bu yana özellikle MGV’ci olarak bilinen yargı üyeleriyle çalışmayı tercih ettiği dillendirildi.

KAVGA NASIL BAŞLADI?

Yargıdaki yeni güç mücadelesi, Sabah gazetesinde Bakan Gül aleyhine yazılan yazı ile başlamıştı. Sabah yazarı Dilek Güngör, 17 Eylül’de, “FETÖ ile mücadele edenler sürülüyor. Telefonunda ByLock çıkanlar, darbeci akrabaları olanlar unvanlı görevlere geliyor. Tehlike büyük” diye yazdı. Adalet Bakanı Gül ise kendisine yönelik bu yazıya “Daha düne kadar FETÖ ile aynı maklubeye kaşık sallayanlar bugün utanmadan çıkıp FETÖ’yle mücadele dersi vermeye kalkmasınlar” sözleriyle karşılık verdi. Sabah gazetesinde çıkan yazıların arkasında ise yargıda İstanbul Grubu olarak bilinen yapının olduğu kulislerde konuşuluyor, İstanbul Grubu’nu Erdoğan’ın İstanbul’daki avukatlarının yönettiği dillendiriliyordu. Adalet Bakanlığı’nın bu gruba yakın avukatların savunduğu işadamı Fettah Tamince’nin kapatılan dosyasının açılması için kanun yararına bozma talebiyle Yargıtay’a başvurması da İstanbul Grubu’na mesaj olarak yorumlandı. Son olarak Yargıtay’a 8, Danıştay’da 3 üye atamasıyla bu güç mücadelesi daha da kızıştı. Bu atamalarda, Bakan Gül’ün istediği isimler seçildi.