Avukat S.K.’nin cinsel saldırısına maruz bırakılan Arzu Sena Topuz, yaşadığı saldırıyı anlattı. Hukuki sürecin adil bir şekilde yürütülmesi için kamuoyuna çağrıda bulundu.

Hukuk bürosunda cinsel tacize maruz bırakılan stajyerden çağrı

Yanında gönüllü olarak staj yaptığı avukat S.K.’nin cinsel saldırısına maruz bırakılan Arzu Sena Topuz, sosyal medya hesabı Twitter’dan yaşadıklarını anlattı.

Paylaşımında, “Sesimi duyurmanıza ihtiyacım var” ifadesini kullanan Topuz, 23 Ekim günü ofiste kimsenin olmadığı bir sırada, avukat S.K.’nin cinsel saldırısına maruz kaldığını kaydetti.

OFİS KAMERALARININ BOZUK OLDUĞU İDDİA EDİLDİ

Ofisten çıkar çıkmaz adliyeye gidip hukuki süreci başlattığını belirten Topuz, ofisteki kamera kayıtlarının incelenmesini istediklerini ancak, kameraların o gün bozuk olduğunun iddia edildiğini bildirdi.

“Hiçbir etik değer yargısı olmayan bu kişi avukatlık sıfatını haiz olamamalıdır” diyen Topuz, “Delillerin süratle toplanmasını ve davanın bir an evvel açılmasını istiyorum! Sürecin adil bir şekilde yürütülmesini istiyorum! Kamuoyu vicdanına ve sesine ihtiyacım var! Sesimi duyurmaya ihtiyacım var!” şeklinde konuştu.

Arzu Sena Topuz’un sosyal medyadan yaptığı açıklamanın tamamı şöyle:

“Ben Arzu Sena Topuz. Yanında gönüllü staj yaptığım avukat S. K. tarafından taciz edildim. Bu suçun mağduru bugün benim. Ancak yarın hiç kimse olmasın diye sesimi duyurmanıza ihtiyacım var. Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi 4. sınıf öğrencisiyim. Pandemi dönemini değerlendirmek için Ekim ayında staj yapmaya başladım. 23 Ekim günü patronum ofisteki stajyerleri adliyeye, sekreteri de para çekmeye gönderdi. Ofiste kimse yokken UYAP’tan dosya inceleme bahanesiyle beni odasına çağırıp bilgisayarını kullanmamı istedi. Öncelikle oturur halde dizini bacağıma yasladı, sonra ayağa kalkıp bilgisayarın kontrolünü alma bahanesiyle bana arkadan iyice yaklaştı. Elini belime atıp, erekte bir halde bana arkadan yaslandı. Omuzlarımı tutup öpmeye çalıştığı sırada kurtulup hızla odasından çıktım. Ben eşyalarımı toplarken, asansörün kapısının önünde ve sonra da asansörün kapısını tutmak suretiyle gitmemi engelleyip açıklama yapmaya çalıştı. Ofisten çıktığım gibi adliyeye gidip hukuki süreci başlattım. Ofisteki kamera kayıtlarının incelenmesini istedik ancak bir gün önce sorunsuz çalıştığına dair kanıtları dosyaya sunduğumuz kameraların o gün bozuk olduğu iddia edildi. Hiçbir etik değer yargısı olmayan bu kişi avukatlık sıfatını haiz olamamalıdır. En ağır cezayı almalı ve toplum bu gibi kişilerden arındırılmalıdır. Günbegün verdiğim kiloların ve sıçrayarak uyandığım uykuların hesabının sorulmasını istiyorum! Delillerin süratle toplanmasını ve davanın bir an evvel açılmasını istiyorum! Sürecin adil bir şekilde yürütülmesini istiyorum! Kamuoyu vicdanına ve sesine ihtiyacım var! Sesimi duyurmaya ihtiyacım var!”