AKP iktidarı öncesinde ‘özel durumlarda’ çıkartılan ‘torba kanunlar’, son yıllarda TBMM’nin en önemli alışkanlığı haline geldi. 27’nci Yasama Dönemi’nde TBMM’de çıkarılan 80 kanunun sadece 15’i normal yasadan oluştu. 24 torba kanun teklifi ise yasalaştı

Hükümet torba yasayı alışkanlık haline getirdi

HÜSEYİN ŞİMŞEK

İktidar olduğu 2002 yılından bu yana TBMM’nin yasama gücünü sistematik şekilde azaltan, 2007 yılından itibaren de “normal yasa” yapma pratiğini yavaş yavaş terk etmeye başlayan AKP, yeni hükümet sisteminde torba yasalar için çalıştı.

24 Haziran 2018 yılında yapılan TBMM ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından başlayan 27’nci yasama dönemi, Cumhuriyet tarihinin en çok torba yasa çıkartılan dönemi oldu. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçişle birlikte bugüne kadar TBMM’de toplamda 80 yasa teklifi kabul edilirken bunların sadece 15’i normal yasalardan oluştu. TBMM’de bu süre zarfında 24 torba teklif yasalaştı. Komisyonlarda kabul edilen ve TBMM Genel Kurulu’ndan görüşülmeyi bekleyen iki torba teklifle bu sayı 26’ya yükselecek.

İlk dönemlerinde torba yasa yapma alışkanlığı bulunmayan, istisnai durumlarda bu işleme imza atan AKP, 2002-2007 döneminde 570 yasadan 52’sini torba yasa olarak Meclis’e sundu ve kabul ettirdi. Ancak iktidar, zamanla bu uygulamayı yaygınlaştırmaya başladı. Birden fazla ve birbirinden farklı alanlarda düzenlemeler içeren, AKP öncesi iktidarların “olağanüstü tekniği” olarak da bilinen torba yasa tekniğiyle 2015-2017 yılları arasında 23 yasa yapıldı. Yeni Hükümet Sistemi’ne geçişle birlikte ise torba yasa, Meclis’in asli işlevi haline getirildi. TBMM’de son dönemde kabul edilen 24 torba yasa ile onlarca kanunda tam 278 değişikliğe imza atıldı. Birçok Kanun’da farklı torba tekliflerle aynı maddeler üzerinde dahi değişikliğe gidildi.

REKOR GEÇEN YIL KIRILDI

TBMM’de 27’nci yasama döneminin “torba rekoru” 17 Ocak 2019 yılında kırıldı. Bu tarihte TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen Vergi Kanunları ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile tam 38 ayrı kanunda değişiklik yapıldı. 71 maddeden oluşan ve muhalefetin yoğun itirazları altında kabul edilen teklifle kamulaştırma, bankaların vergi istisnası, lisanslı depoculuk işlemleri, sivil havacılık faaliyetleri, KDV istisnaları, kentsel dönüşüm uygulamaları, TSK’nin yapısı, hayvancılık desteği, mal ve hizmet alımı gibi çok sayıda birbiriyle ilgisiz konularda değişikliğe gidildi.

KOMİSYON ENGEL OLUYOR

Torba teklifler, önemli bazı kanunların ilgisiz Meclis Komisyonlarında görüşülmesine de neden oldu. 27’nci yasama döneminde, İçişleri Bakanlığı’nı yakından ilgilendiren düzenlemeler TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, ekonomiyi ilgilendiren gelişmeler ise TBMM İçişleri Komisyonu’nda görüşüldü. Bu görüşmelerin nedeni ise torba teklifte her komisyonu ilgilendiren düzenlemelerin yer alması olarak gösterildi. Muhalefet, torba tekliflerin, ilgili komisyonlardan kaçırılması için de bir yöntem olarak kullanıldığı eleştirilerini yaptı.

36 ULUSLARARASI ANLAŞMA

TBMM, mesaisini torba tekliflerin dışında uluslararası anlaşmalara da harcadı. 27’nci yasama döneminde, 36 uluslararası anlaşma ve sözleşme kabul edildi. Bu süre zarfında dört ayrı Kesin Hesap Kanunu ile bir de AYM kararı görüşüldü ve hüküm altına alındı.

‘AKP, HALKI KANDIRDI‘

Meclis’te yasalaşan torba kanun tekliflerini değerlendiren CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, “AKP, Parlamento'nun daha güçlü olacağı, kuvvetler ayrılığının belirgin olacağı, torba kanun uygulamalarına son verileceği ve yasaların milletvekilleri tarafından yapılacağı iddiasında bulunuyordu” dedi. “Aradan geçen zamanda AKP Genel Başkanı ve sözcülerinin referandum sürecinde ve sonrasında vatandaşı kandırdıklarını bir kez daha ortaya çıkarmıştır” diyen Özel, “Torba ve temel kanunlar eliyle Parlamento'nun nitelikli yasa yapması engellenmektedir. Torba kanunların sayısının artması, yasaların sarayda danışmanlar ya da bakanlık bürokratları eliyle hazırlandığının önemli bir göstergesi. Bu yöntem dolayısıyla aynı zamanda anayasaya karşı muvazaadır” şeklinde konuştu.
Özel, sözlerini şöyle sürdürdü: Plan ve Bütçe Komisyonu'nu adeta bir alt Meclis olarak çalıştıran, buna karşın ihtisas komisyonlarını dışlayan bir yöntemle Parlamento'yu yönetmeye çalışan irade, müzakeresiz ve kalitesiz bir yasama sürecinin de önünü açmıştır. Torba yasaların farklı toplum kesimlerini ilgilendiren maddeler içermesi nedeniyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurularımızda kanunun tamamını değil, maddelerini yüksek mahkemeye götürmeyi tercih ediyorduk. Ancak torba yasa yöntemindeki dikkat çekici artış ve bu artışın Parlamento işleyişine olumsuz etkileri nedeniyle, Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun talimatıyla önümüzdeki günlerde bazı torba yasaları şekil yönünden Anayasa Mahkemesi'ne götürme kararı da almış bulunuyoruz.”