Google Play Store
App Store

Salgının neden olduğu kriz giderek derinleşiyor. Erdoğan, CHP’li belediyelere yüklenirken yardım kampanyaları bloke ediliyor. Siyasal İletişim Uzmanı Uslu ve SONAR Araştırma Müdürü Bayrakçı, iktidarın yerel yönetimleri rakip olarak gördüğünü vurguluyor

Hükümetin hedefinde muhalif belediyeler var: Erdoğan, yerel yönetimleri rakibi olarak görüyor

MEHMET EMİN KURNAZ

Koronavirüs salgını tüm ülkeyi etkisi altına alırken AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, her fırsatta muhalif belediyelere yükleniyor. CHP’li İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere AKP’nin yönetiminde olmayan belediyelerin yardım kampanyaları art arda bloke edilirken, işi ‘paralel yapı kuruyorlar’a kadar götüren iktidar, salgınla mücadelede yaşanan krizi derinleştiriyor. 31 Mart ve 23 Haziran seçimlerinde büyükşehirlerin neredeyse tamamını kaybeden Erdoğan, yerel yönetimlere yaptırmamakta diretiyor.

Hükümetin konuya ilişkin tavrını konuştuğumuz Siyasal İletişim Uzmanı İbrahim Uslu ve SONAR Araştırma Müdürü Hakan Bayrakçı, AKP’nin yerel seçimlerindeki gerilmenin ardından başarılı bir yerel yönetim modeli ortaya koyacak muhalefetin, merkezi hükümet karşısında avantaj elde edeceği korkusu taşıdığını vurguluyor. Uzmanlar, muhalefete yönelik bu saldırgan politikanın da iş yaptırmamaya dönük bir refleksin sonucu olduğunu ifade ediyor.

İktidarın, yerel seçimlerden önce bir rekabet analizi yaptırdığını belirten Siyasal İletişim Uzmanı Uslu, “Burada yerel yönetimlerin başarılı olması halinde merkezi hükümeti gerileteceğini gördüler. Çünkü başarılı yerel yönetimler, seçmenle doğrudan bağ kurma şansına sahip. Bunu Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendi siyasi deneyimlerinden de farkındaydı. Bunun için Erdoğan yerel seçimleri çok fazla önemsedi” diye konuştu. Erdoğan’ın yerel seçimlerde tüm gücünü Ankara ve İstanbul için harcadığını hatırlatan Uslu, “Ancak seçimi kaybedince muhalefetin bahsettiğim yerel yönetimlerdeki başarısının merkezi hükümet açısından oluşturacağı güç kaybetme tehlikesi de büyümüş oldu. Üstelik ortaya yeni siyasi aktörler çıktı. CHP’ye karşı bu girişimlerde bulurken, mesela HDP’ye karşı doğrudan kayyum atama politikasına yöneldi” ifadelerini kullandı.

İktidarın yerel yönetim politikasının çok önceden belli olduğunu ve Boğaziçi İmar Projesi’yle ortaya atılan belediyelerin yetkilerinin kısıtlanması çabasına değinen Uslu sözlerini şöyle sürdürdü: “Kanal İstanbul gerilimi de hâlâ hukumetin-hedefinde-muhalif-belediyeler-var-erdogan-yerel-yonetimleri-rakibi-olarak-goruyor-720475-1.sürüyor. Yani yerel yönetimlerin önünü kesmek, kendisine rakip bir siyasetin oluşmasını engellemek amacını güttüler. Burada seçmen nezdinde neler ortaya çıkar bunu konuşmak için erken, yani sonuçlar için erken bir süreç ama nedenler ortada. Seçime uzun bir zaman var gibi görünüyor, bu da tabii şu an yapılanların unutulması için AKP açısından iyi bir süreç. Ama bu gerilim ne ilk ne de son olacak, belki salgından sonra Boğaziçi İmar Yasası’yla ortaya konulmak istenen yerel yönetimlerin yetkilerinin kısaltılması meselesi AKP’nin uzun süredir devam eden politikasının doğrudan yansımasıydı.”

HALKA SORSANIZ ‘BIRAKIN YAPSINLAR’ DERLER

Hükümetin, CHP’li belediyelerin yardım kampanyaları için kullandığı ‘paralel’ tabirinin ağıt ithamlar olduğunu belirten SONAR Araştırma Müdürü Bayrakçı ise, “Bu hukumetin-hedefinde-muhalif-belediyeler-var-erdogan-yerel-yonetimleri-rakibi-olarak-goruyor-720476-1.söylemlerin seçmen nezdinde bir karşılığı kesinlikle yok. 35-40 yıllık araştırma tecrübemize dayanarak söylüyorum, bugün anket yapsak yurttaş, ‘bırakın kardeşim belediyeler de yardım yapsın’ diyecekler. AKP, muhalif belediyelerin yardım kampanyalarını şov olarak lanse ediyor. Ben ortada bir şov göremiyorum” şeklinde konuştu. Belediyelerin yardım kampanyalarında belediye başkanlarının imzası olmadığını hatırlatan Bayrakçı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Öte yandan iktidarın dağıttığı paketlerde Erdoğan’ın imzası, mektubu var. Öte yandan AKP’de muhalefeti ciddiye almama alışkanlığı oluşmuş durumda. Salgın nedeniyle önümüzdeki aylarda bir erken seçim olacağını düşünmüyorum ancak bana göre 2019 yerel seçimlerinde büyükşehirlerin tamamını kaybeden AKP’nin, muhalefetin yükselişi karşısında engel olma refleksi söz konusu.”