Hulusi Akar'dan kimyasal silah açıklaması: Rapor elimizde
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin sınır ötesi operasyonlarda kimyasal silah kullandığı iddialarının doğru olmadığını söyleyerek “24 Kasım’da heyet gitti, inceleme ve ölçümleri yaptı. Hiçbirinde hiçbir şekilde kimyasal olmadığı raporu şu anda elimizde” dedi.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, TBMM Genel Kurulu'nda Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) sınır ötesi operasyonlarda kimyasal silah kullanıldığı iddialarına ilişkin konuştu.
24 Kasım’da bölgeye heyet gönderdiklerini söyleyen Akar, "Hiçbirinde hiçbir şekilde kimyasal silah olmadığı raporu şu an elimizde" dedi.
Bölgede yapılan inceleme ve ölçümlerin derlenerek Sağlık Bakanlığı laboratuvarlarında incelendikten sonra raporlaştırıldığını kaydeden Akar açıklamasında şunlara yer verdi:
"Sağlık düzenindeki sistemin geliştirilebilmesi için Sağlık Bakanlığı’yla çalışmalarımız devam ediyor. Teröristlerin derhal adalete teslim olması lazım. Ne zaman adalete teslim olurlarsa derhal operasyonlarda biter. Biz, Türk Silahlı Kuvvetleri olarak, Türkiye Cumhuriyeti olarak egemen, bağımsız bir devletiz. Kendi kendimizi değerlendirme kapasitesine sahibiz, dışarıdan kimseyi kabul etmeyiz. İzah ettiğim operasyonlarımız, meşru müdafaa kapsamında uluslararası hukuka uygun, teröristlere karşı hedef alınarak devam edecek. Bölgede yaşayan masum insanlara karşı hiçbir şekilde tavrımızın olmadığını herkes bilsin.
24 Kasım’da heyet teşkil ettik her şeye rağmen. Heyet gitti, inceleme ve ölçümleri yaptı. Bunların hepsini derlediler, toparladılar, getirdiler Sağlık Bakanlığı laboratuvarlarına verdiler. Hiçbirinde hiçbir şekilde kimyasal olmadığı raporu şu anda elimizde"
NE OLMUŞTU?
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin sınır ötesi operasyonlarda PKK'ye yönelik kimyasal silah kullandığı iddiaları gündeme gelmiş, iddialara ilişkin yaptığı değerlendirmeler nedeniyle hedef gösterilen Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın tutuklanmıştı.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, söz konusu iddiaların “iftira” olduğunu belirterek, “İftirada bulunanlar hakkında, ortaya atanlar hakkında hukuk sistemi içerisinde ceza ve tazminat davalarını açtık” demişti.
(ANKA)