Hülya Koçyiğit: 'Barış sürecinde ben de heyecanla sahaya indim ama..."

Süleyman Şah Üniversitesi tarafından düzenlenen ve Birleşmiş Milletlerin simulasyonu olan Model United Nations Universities (MUNunivs) programının kapanışında verilen çeşitli ödüller sahiplerini buldu. Törende Türk sinemasının emektar oyuncusu Hülya Koçyiğit’e ‘2015 İyi Niyet Elçisi’ ödülü verildi. Programda konuşan Koçyiğit, Çözüm Süreci'nde kendisine verilen görevi seve seve kabul ettiğini belirtti. Koçyiğit, "Seve seve sahaya indim. Ama içimde ki o heyecan ve heves, 'herkes barışı isteyecek hep beraber halay çekeceğiz. Hep beraber barışa yürüyoruz heyecanı' çalışmaların devam ettiği süreç içerisinde giderek zayıfladı. Çünkü insanların, giderek güven duygularını kaybettiğini fark ettim. O nedenle barışın savaş kadar kolay kurulamadığını gördüm." dedi.

Cihan'da yer alan habere göre, Süleyman Şah Üniversitesi tarafından düzenlenen ve iki gün süren Model United Nation Universities (MUNunivs) programının kapanışı Crown Plaza Hotel Asia’da yapıldı. 80’e yakın ülkelerden 200 dolayında davetlinin katıldığı programda ‘2015 İyi Niyet Elçisi’, ‘2015 Demokrasi’, ‘2015 Barış Elçisi’, ‘2015 Farkındalık’ ve ‘2015 Hoşgörü' ödüller sahiplerini buldu. Tören gazeteci ve parlamenter Jean Joost Lagendijk’in açılış konuşmasıyla başladı.

Program sonunda emektar oyuncu Hülya Koçyiğit’e ‘2015 İyi Niyet Elçisi’ ödülünü Süleyman Şah Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkan'ı Ali Dumankaya takdim etti. Sinema oyuncusu Tuba Büyüküstün’e de ‘2015 Barış Elçisi’ ödülünü Süleyman Şah Üniversitesi Rektör Yardımcısı Faruk Gürsoy verdi.

'BARIŞ SÜRECİNDE İNSANLAR GÜVEN DUYGULARINI DİREK KAYBETTİ'

Ödül töreninde konuşan Koçyiğit kendisine verilen ödülü çok anlamlı ve çok değerli bulduğunu söyledi. Ülkede 30 yıldır terör ve savaş olduğuna işaret eden Koçyiğit Çözüm Süreci'nde yaşadıklarını şöyle anlattı: “Bugüne kadar alınan tedbirler hep askeri oldu. İlk kez bir hükümet barış ile çözülebilir mi diye harekete geçti ve Çözüm Süreci'ni başlattı. Bu çalışmalara ben de katıldım. Amaç devlet ve halkın arasında köprü oluşturabilmekti. Barış yollarını birlikte oluşturabilmekti. Görevi kabul edip sahaya inmiştim. Ulu önderimiz Atatürk’ün sözleri iliklerime kadar işlemişti. 'Yurtta sulh, cihanda sulh' büyük bir heyecanla görevi kabul ettim. Seve seve sahaya indim. Ama içimde ki o heyecan ve heves, 'herkes barışı isteyecek hep beraber halay çekeceğiz. Hep beraber barışa yürüyoruz heyecanı' çalışmaların devam ettiği süreç içerisinde giderek zayıfladı. Çünkü insanların, giderek güven duygularını kaybettiğini fark ettim. O nedenle barışın savaş kadar kolay kurulamadığını gördüm".

Konuşmasında gençlere de seslenen Koçyiğit, “Bireysel hak ve özgürlüklere saygılı olalım. Bizi, insan yapan en önemli duygularımızı tekrar hatırlayalım. Merhamet gibi, vicdan gibi. Ve höşgörü gibi...” dedi. Koçyiğit aldığı ödülü savaş ve terör nedeniyle mağdur olan kadınlara armağan etti.

‘2015 Barış Elçisi’ ödülüne layık görülen Tuba Büyüküstün ise ödülü hayatında aldığı en özel ödüllerden biri olarak nitelendirdi. “Umarım biraz olsun buna layık olabilmişimdir. Umarım bundan sonra da layık olabilirim.” diyen Büyüküstün şunları söyledi: "Küçücüğüz ama çok büyüğüz. Sürekli bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Sürekli eyleme geçmeye çalışıyoruz. Ben artık belki de eyleme geçmek yerine daha eylemsiz kalıp, önce kendinle barış içerisinde olmak, kendini bilmek, kendinle barışmak. En yakınındakiyle ve en uzağındakiyle barışmak ve saygı duymak. Artık bunu yapmamız gerektiğine inanıyorum. Ancak böyle hep o özlemini çektiğimiz, bahsettiğimiz barışa ulaşabileceğimize inanıyorum."

Tören sonunda Süleyman Şah Üniversitesi bir sürprize imza atarak salona duayen sanatçı Koçyiğit’in doğum günü pastası getirdi. Pastayı kesen Koçyiğit, bunun kendisi için büyük bir sürpriz olduğunu belirterek hazırlayanlara teşekkür etti.

DİĞER ÖDÜLLER İSE ŞÖYLE

Çevrenin kirlenmesi gibi doğa sorunlarına dikkat çekmek amacıyla kurulan Doğa İçin Çal müzik grubuna ise ‘2015 Farkındalık’ ödülü verildi. Bu sene aldıkları ikinci ödül olduğunu belirten grubun kurucusu Fırat Çavaş, "Bu yaptığımız işin ne kadar doğru olduğunu gösteriyor. Doğa ideoloji ve ırkçılıkla ilgilenmez. Doğa yok olduğunu fark etmez, kendi hakkında düşünmez, üzülmez. Onu, bencilce olsa bile kendimiz için umursamalıyız." dedi

Yapılan değerlendirmede Paris patlamasında eşini kaybetmesine karşın, sosyal medyada yayımladığı sağduyu, barış ve kardeşlik mesajlarıyla takdir edilecek bir davranış sergileyen Antoine Leiris’e de ‘2015 Hoşgörü’ ödülü verildi.

Birleşmiş Milletler (BM) bünyesinde önemli çalışmalarda bulunmuş, akil insanlar arasında yer alan Cem Vakfı Genel Başkanı İzzettin Doğan’a ise ‘2015 BM Onursal' ödülü verildi.