Hüseyin Çimşir'e rağmen Uğurcan Ve Sörloth

Sinan Yılmaz

Haftalardır yüksek performansını sürdüren Trabzonspor'da, Hüseyin Çimşir muhtemelen takımının hücum gücünü daha da arttırmak için bir Sturridge hamlesi ile maça başladı ama bu hamle, Trabzonspor'u güçlendireceğine, güçten düşürdü.

Kulübede Abdülkadir Parmak ve Ekuban gibi fiziksel olarak çok daha çabuk ve marke edilemeyen isimler olmasına karşın, "İlle de Sturridge'i kazanalım çok para verdik" fikri Trabzonspor'un kendi kendisini frenleme hamlesi gibiydi.

Bir dönem Formula 1'de Ferrari tüm yarışları süpürünce, Ferrari'ye ekstra ağırlık koyulmuş ve arabanın daha yavaş olmasını sağlayarak rekabet ortamı eşitlenmeye çalışılmıştı. Trabzonspor'un korkunç hücum hattına hiç hazır görünmeyen Sturridge eklenince de, 10 kişi gibi oynamaya başlayan bordo mavililer, kendi arabasına ağırlık takmış oldu.

Ünal Karaman döneminde de çok yaşanan, 'golü attıktan sonra komple geri çekilme huyu' bu maçta da devam etti. Bu sezon büyük maçlara damga vurup şampiyonluğun ateşini harlayan Sörloth'un ilk golüne rağmen takım yine çok geri çekildi.

Ön alanda baskı yapamayan ve savunma arkasına koşu atamayan, kontra atakları da sürükleyemeyen Sturridge ve Guilherme gibi kanatlar olunca, Beşiktaş savunmayı öne çıkardı. Halbuki orada hem pres gücü, hem kontra koşuları ile Ekuban olsa, Beşiktaş savunmasını bu kadar öne çıkaramaz veya öne çıkarırsa arkasına büyük kontra atak fırsatları verirdi.

Kanatlarda bu tip iki oyuncuya rağmen ileride Sörloth, kalede Uğurcan maçı tek başlarına almayı kafalarına koymuştu ama onların da gücü bir puana kadar yetti. Özellikle topla buluştuğunda etrafındaki diğer futbolcular Sörloth çocuğu gibi kalıyordu sahada. 3 kişi 4 kişi basmadan top alamıyorlardı. Yanına bir adam sokabilsen golleri gibi asistlerini de yapacaktı.

Sörloth olmasa kendi sahasından çıkamayacak olan Trabzonspor'da Hüseyin Çimşir inatla onu yalnız bırakacak hamleler yaptı. 2. yarı da baskıyı yiyerek başlayan Trabzonspor'da, Hüseyin hoca yine Parmak ve Ekuban gibi isimlerle rakibine tehdit olmayı düşünmek yerine Kamil Ahmet gibi başka bir defansif oyuncu daha aldı ve takımına "Daha da kapanın" mesajı verdi. Bu mesaj sonrası daha da gömülen Trabzonsporlu oyuncular, fiziksel gücü ile dar alanda fark yaratan Boateng'i tutamadı.

Beşiktaş'ta 10 numarada oyun zekası ve gücü ile kalitesini ortaya koyan Boateng, iki stopere de sarı kart göstertip tehlikeli yerden frikikler de kazandırsa da etrafındaki Lens ve Nkoudou onun oyun bilgisine ayak uyduramadılar. Stoperler Boateng'e karşı geç hamleler yaparken 6 numarada Doğan da pozisyon almada sorunlu olduğu için Boateng maç boyu fazla boş bırakıldı. Tabi bu kadar kapanmak yerine oyunu oynamak düşünülse Boateng de bu kadar büyük problem olamazdı.

Genç hocanın 2-1'den sonraki Ekuban hamlesi Sörloth olmasa veya Beşiktaş o kadar kolay kontra harcamasa "Geçti Bor'un pazarı, sür eşeğini Niğde'ye" dedirtirdi. Şimdi ise Sörloth'a ne kadar dua etse azdır.