Huzur değil rant peşindeler

Ülkede öğretmenlere özel tek huzurevi olan İstanbul Üsküdar’daki Adile Sultan Kasrı Öğretmen Evi’ne bağlı olan Mustafa Necati Bey Öğretmenler Huzurevi kapatılıyor. Kararın geçen aylarda yapılan denetimin ardından alındığı öğrenildi.

Konuyla ilgili CİMER’e yapılan bir başvuruya Üsküdar İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından verilen cevapta “Kurumumuz bünyesinde faaliyet gösteren Validebağ Mustafa Necatibey Öğretmen Huzurevimizin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı Müfettişlerince yapılan İnceleme sonucu açılış belgesi iptal edilmiştir” ifadeleri kullanıldı.

2 YILLIK HAZIRLIK

Huzurevi sakinleri ile yakınları, kendilerine henüz tebligat yapılmadığını ve hukuki haklarını dahi arayamadıklarını ifade etti. Validebağ Gönüllüleri ise bu kararın arkasında rant olabileceğini tahmin ettiklerini söyledi. Bir huzurevi sakini 2018’den bu yana kurumun kapatılması için her şeyin yapıldığını ve o tarihten bu yana hayatını kaybedenler olmasına rağmen hiç kimsenin kuruma kabul edilmediğini iddia etti. Huzurevinde yakını kalan Taylan Özgür Keşoğlu, müdürün 10 Mart’ta huzurevi sakinlerine kurumun kapatılacağını söylediğini aktardı.

Keşoğlu şunları söyledi: “Annem 14 yıldır öğretmen huzurevinde yaşıyor. Huzurevinin kapatılacağını 11 Mart’ta bakıcımız aracılığıyla öğrendik. Haberi alır almaz kurum psikoloğunu aradım. Psikolog kapatma kararının olduğunu söyledi. Bir gün sonra huzurevi psikoloğu beni aradı. Emekli Sandığı Nispetiye Bakım ve Huzurevine gitmemi, ortamı görmemi söyledi. Bu gelişmeler sonucunda 13 Mart günü yeniden kurum psikoloğunu aradım. Tarafıma yasal bir tebligat yapılmadığını, huzurevi yetkilisi ile görüşmek istediğimi söyledim. Ardından huzurevi müdürü ile telefonda görüştürüldüm. Huzurevi müdürüne, annemi belirtilen sürede diğer huzurevine nakletmeyi kabul etmediğimi, valilik kararının tebliğ edilmesini sonrasında ne olacağına karar vereceğimizi söyledim. Valilik kararının ellerinde olup olmadığını sordum. Kurum müdürü valiliğin öğretmen huzurevinin kapatılması kararını verdiğini, daha sonra tebligatı yapacaklarını söyledi.”

SİGORTASIZ ÇALIŞANLAR VAR

Huzurevini kapatma planının uzun yıllardır sürdüğünü anlatan Keşoğlu şöyle devam etti: “Geçtiğimiz son iki yılda kapatma için önemli hazırlıklar yapıldı. Huzurevi mevcudunun kasıtlı şekilde düşürüldüğü ortada. Huzurevlerine girebilmek için emeklilerin sıra beklediği bir ortamda, üstelik sadece öğretmenlere açık olan bir huzurevinin 12 sakininin olması anormal bir durum.” Huzurevinde 15 yıla yakındır çalışma izni olmayan yabancı uyruklu kişilerin çalıştığını belirten Keşoğlu, “Kurumun eksikleri var, bunlar giderilmedi. Bu eksikler bahane edilerek de kapatılma kararı alındı” diye konuştu.

AYRILMAK İSTEMİYORUZ

Bir huzurevi sakini ise “18 yıldır buradayım. 2018’de 33 kişiydik. Şimdi 12 kişi kaldık. Sürekli tadilat var bahanesiyle insanlar kabul edilmedi. Bize Çarşamba (yarın) taşınacağımız söylendi. Aramızda 102 yaşında olan var. Gitmek istemiyoruz. Hukuki haklarımızı arayacağız” dedi. Eğitim Sen İstanbul 2 No’lu Şube Hukuk Sekreteri Çayan Çalık ise şunları ifade etti: ‘‘Kentte nefes alacak yer bırakmayanlar şimdi de emekli öğretmenlere hizmet veren huzurevini hedef almış, kapatma kararı alınmış. Bu kapatma kararına neden olan bitmek bilmez rant anlayışıdır. Bu karar emekliliğinde geçinme sıkıntısı yaşayan öğretmenler için büyük bir darbedir. Bu karardan derhal vazgeçilmelidir. Depreme dayanıklı olduğu bilinen huzurevi binasının gerekli alt yapı çalışmaları yapılarak tam kapasiteli hizmet vermesi sağlanmalıdır.’’

∗∗∗

TİCARİ BİR AMAÇ VAR

Meseleyi Takip eden Validebağ Gönüllüleri’nden Arif Belgin ise kapatılma kararının altında ticari rant amacı olabileceğini söyledi. Belgin, “Devlet her şeye kâr amaçlı bakmaya başladı. Burada kalan yaşlılardan aldıkları ücret yetmiyor. 2009’dan beri kapatılacağı söylenen bir kurumda bu kadar zamanda eksiklikler giderilmemiş. Yeni yaşlı alınmamış. 1 doktor, 2 hemşire vardı. Şimdi ne doktor var ne hemşire. Bakımsız hale getirildi. 2 sene önce böyle bir karar alınacağını duyup sormuştuk. Ancak bunun doğru olmadığı söylenmişti. Burayı otel, kafe ya da restoran yapacaklarına eminiz. O da olmazsa bir tarikata bırakacaklarını düşünüyoruz.”