Emniyet dün yaptığı açıklamada Arjantin makamlarının Serkan Kurtuluş’un iade edilmesi talebini kabul ettiği bildirildi. Kurtuluş’la ilgili süreci yakından takip eden gazeteci Serdar Öztürk ise, şahsın Arjantin’deki avukatlarının iade kararına dair bilgisi olmadığını aktardı. Öztürk, “Peki ne olmuştu da Aralık 2020’de verilen Arjantin Eyalet Mahkemesi’nin ‘iade’ kararı iki yıl sonra yeniden gündeme getirilmiş ve sanki ‘yarın’ iade edilecek gibi gündeme getirilmişti” diye sordu.

İade edileceği açıklanmıştı: Serkan Kurtuluş kararı 2 yıl öncesine mi ait?
Görsel: A3 Haber

Emniyet Genel Müdürlüğü İnterpol-Europol Daire Başkanlığı, dün yaptığı açıklamada suç örgütü lideri Serkan Kurtuluş ve yöneticisi Lider Camgöz’ün iade talebinin Arjantin makamlarınca kabul edildiğini açıkladı.

Serkan Kurtuluş hakkındaki gelişmeleri yakından takip eden A3 Haber’den Serdar Öztürk, söz konusu karar üzerine Kurtuluş’un avukatlarıyla görüştü.

Öztürk, bugünkü “İki yıl önceki ‘iade’ kararı neden yeniden gündeme getirildi: Gözdağı mı?” başlıklı yazısında, “Daha bir iki hafta önce Serkan Kurtuluş’un ‘ev hapsi’ kararı için mahkemenin toplandığını ve kısa süre içinde karar vereceğini biliyorduk. Bütün bunlar yaşanırken ‘iade’ ile ilgili karar nasıl verilmişti?” diye sordu.

Yazısında, “Serkan Kurtuluş’un Türkiye’ye iadesi, muhtemelen Türkiye’de vereceği ‘ifade’ siyasetçi, bürokrat, istihbaratçı pek çok ismin ‘uykusunu’ kaçırabilirdi” ifadelerini kullanan Serdar Öztürk, emniyetin açıklamasının ardından, Serkan Kurtuluş’un Arjantin’deki avukatlarına ulaştığını belirtti.

Öztürk, cuma günü itibariyle ellerine herhangi bir tebligatın ulaşmadığını belirten avukatların yaptığı açıklamayı, şöyle aktardı:

Serkan Kurtuluş ve Lider Camgöz Arjantin’de yasa dışı yolla girdikleri için yargılanıyorlar. Yakalandıktan sonra her ikisinin de “siyasi mülteci” başvuruları var. Yakalandıktan sonra Türkiye Cumhuriyeti “iade” için başvuru yaptı. Eyalet Mahkemesi Türkiye’nin taleplerini de göz önüne alarak Aralık 2020’de Serkan Kurtuluş’un iadesine karar verdi. Eyalet Mahkemesi kararında “CO.NA.RE. (The Argentine National Refugee Commission) Arjantin Ulusal Mülteciler Komisyonu için yapılan başvurunun kararda göz önünde alınmadığını belirterek, kabulü halinde mahkemenin kararının geçersiz olacağını” belirtti. CO.NA.RE de henüz “karar” vermediği için “iade” kararı alınması mümkün değil. Bize tebliğ edilmeyen ve itiraz yolları “tükenmeden” iade edilmeleri de mümkün değil.

Yazısının devamında, “Avukatların açıklaması arşive başvurmama neden oldu. Serkan Kurtuluş ve Lider Camgöz’ün Türkiye’ye ‘iade’ kararları yeni değildi” diyen Öztürk, şu ifadeleri kullandı:

Peki ne olmuştu da Aralık 2020’de verilen Arjantin Eyalet Mahkemesi’nin “iade” kararı iki yıl sonra yeniden gündeme getirilmiş ve sanki “yarın” iade edilecek gibi gündeme getirilmişti.

Üstelik de Emniyet Genel Müdürlüğü İnterpol-Europol Daire Başkanlığı tarafından.

Dört paragraflık açıklamanın son paragrafında gizliydi aslında söylenmek istenen.

Emniyet, “Konuyla ilgili olarak gelinen son aşamada adı geçen iki şahsın ülkemize iadeleri Arjantin adli makamlarınca kabul edilmiştir” derken doğru söylüyor ama “son aşama” denilen kararın “iki yıl önce” verildiğine ve itiraz edildiğine yer vermiyordu.

Açıklamanın sonunda “Interpol-Europol Daire Başkanlığımızca söz konusu şahısların ülkemize iade süreci İçişleri, Dışişleri ve Adalet bakanlıklarımız ile koordineli bir şekilde hassasiyetle takip edilmektedir” denilerek “mesaj” mı verilmek isteniyordu.

Erkene alınmaz ise yaklaşık altı ay sonra seçim var.

Hem Cumhurbaşkanı hem de milletvekillerini yenileyeceğiz.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu AKP içinde en çok “rahatsızlık” yaratan, muhalefetin en çok “tartıştığı” ve kabinede olmasını Erdoğan’dan çok Bahçeli’ye borçlu olduğu söylenen isim.

Hatta Cumhurbaşkanı “adayı” olmak için hazırlandığı bile söyleniyor.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun en büyük “belalısı” Sedat Peker.

Dijital tecrit altında bulunan ve ne zaman “konuşacağı” belli olmayan Peker konuşmaya başlarsa Soylu’nun “hayalleri” bozulabilir.

O yüzden Sedat Peker, Süleyman Soylu’nun başının üzerinde Demokles’in kılıcı gibi.

İddialara göre, Sedat Peker’in başına “bela” olduğunu bilen Süleyman Soylu, en azından AKP içindeki kimi karşıtlarını “sessize” almak için hamle yapıyor.

Kimi için “dosya” topluyor kimi için ise kendisinden daha çok “belaya” bulaştırmak istiyor.

Bunun için de kimi “operasyonlar” ile elini güçlendiriyor.

İşte Serkan Kurtuluş da bu isimlerden biri.

Çünkü Serkan Kurtuluş Türkiye’ye gelir “ifade” verirse AKP içinde kimi “dengeler” bozulabilir ve içinde siyasetçi, bürokrat, hâkim, savcı, istihbaratçı gibi pek çok ismin yer aldığı Pandora’nın Kutusu açılabilir.

Serdar Öztürk’ün yazısının tamamını okumak için tıklayınız.