İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) Adalar’daki atlı fayton uygulamasına son vermesinin ardından satın aldığı 100 atı sahiplendirmişti. MHP’li Hatay Dörtyol Belediyesi’ne verilen atlar, çiplerine rağmen kayıplara karıştı. Atların çevre illere ya da Irak’a satıldığına ilişkin iddialar medyada yer buldu.

“Atlar üzerinden rant sağlanıp vurgun yapılabilir mi?” sorusu sıkça tartışıldı. 100 atın maliyeti düşünüldüğünde bu mümkün. İBB, faytonculardan aldığı hayvanların parasını ödedi, işletmecileri mağdur etmedi. At başına ödenen paranın 4 bin TL olduğu ortaya çıktı. Yolda ölen bir atı fiyattan çıkarırsak, toplam değer 396 bin TL yapıyor.

Sütçü beygiri fiyatı

At satışlarını, bazı internet sitelerinden takip etmek mümkün. Bunlar amatör yarış atları. 245 bin TL’ye de var, 60 bin TL’ye de! Daha aşağısı, ‘sütçü beygiri’ kategorisine giriyor. Atlar sütçü beygiri sınıfının da altında olduğu için fiyat tam da İBB’nin, faytonculara hakkını verdiği bedel. Ama bir at satışından farklı yöntemler ile kar etmek de mümkün.

At olarak 396 bin, et olarak 891 bin TL

Hayvanları, et alarak alan çok fazla sayıda işletme var. Atlar ağırlıkları bakımından 4 kategoriye ayrılıyor. Hafif, orta, ağır ve çok ağır. Çok ağır atlar, genelde yarış atları. İBB’nin, Dörtyol Belediyesi’ne verdikleri ‘orta’ sınıfa giren 400-600 kilogram ağırlığındaki atlar. Ortalaması alınırsa yarım ton ediyor.

Yavaş yavaş meselenin can sıkıcı tarafına geliyoruz. Büyükbaş bir hayvanın toplam ağırlığının yüzde 60’ı ete denk geliyor. At etini ise kilosunu 30 TL’den alan işletmeler bulunuyor. 99 atın et olarak maliyeti, 1 milyona yaklaşıyor. Tam hesapla 891 bin TL. Yani atların binek olarak satılması muhtemel fiyatın 2 katını geçiyor.

Adana-Hatay hattı ve MHP belediyeleri

İlginç bir nokta var. Hatay ya da Adana at etine de, at etini meşrulaştıran MHP’lilere de alışkın. Yıl 2009… Adana'da ‘at ve eşek etlerinin kalp rahatsızlığına iyi geldiğini, rahatlıkla yenilebileceğini’ söyleyen Adana Büyükşehir Belediye Başkan Vekili ve MHP Grup Sözcüsü Mustafa Tuncel tepkiler gelince görevinden alınmıştı. Bir ay sonra ise Çukurova Üniversitesi'nde, 3 bine yakın üniversite öğrencisinin barındığı kampüs içerisindeki yurtlarının yemek ihalesini alan firmanın at ve eşek eti kullandığı ortaya çıkmıştı.

99 atı birden kaçırdı!

Hatay Dörtyol Belediyesi, atları teslim alan kişinin, atları elinden kaçırdığını iddia ediyor. 99’unu birden! Hayvanları teslim alan memur Ferhat Erkin, geçtiğimiz Ramazan’da, Belediyeye yapılan yolsuzluğa adı karışıp tutuklananlar arasında. Konu ‘hayali Ramazan kolisi’ göndermek!

MHP’li Belediye başkanı Fadıl Keskin yaşanan süreç sonrası görevinden istifa etti. Ancak ne yazık ki olan oldu. Canlar üzerinden rant sağlandı! Aklı fikri ‘organize bir şekilde’ kazanç sağlamak olan ve bunu da usülsüzce yapmaktan kaçınmayan bir belediyenin karı neredeyse 3 katlamak istemesi kimseye şaşırtıcı gelmez!

Atların makus talihi

Bu açıdan bakınca, atların akıbeti biraz daha anlaşılır hale geliyor. Zaten çipler de sinyal vermiyor. Atların makus talihi ise meselenin bir başka yönü. Yıllarca Adalar’ı sırtında taşı, tam rahata er, ama kuşbaşı kıyma ol! İBB, bundan sonraki her işbirliği sürecinde daha temkinli olacağını belirtiyor. Ancak bu olanlar kimin aklına gelirdi ki?

At ve eşek etini diğer etlerden ayırmak mümkün mü?

Halk sağlığı ise işin başka boyutu. At ve eşek etinin nasıl ayırt edilebildiğine de değinelim. At ve eşek eti koyu kırmızı renkte oluyor, dana eti ise daha açık kırmızı. At eti özellikle hava ile temasa geçtiğinde neredeyse ciğere yakın renk alıyor. Lifi çok sert. Bu çiğnendiğinde de anlaşılıyor. Yağı ise daha sarı renkli oluyor. Tadı ise fark edilmiyor.

At eti helal mi?

Olayın inançla ilgili yönüne belki de tam da Ramazan’da olmamız nedeniyle Nihat Hatipoğlu değinir. At eti helal mi? Diyanet şöyle diyor: “Kur’an ve sünnette at eti yemenin hükmü hakkında açık bir delil bulunmamaktadır. Hanefî mezhebinde Ebû Hanife'den rivayet edilip tercih edilen görüş ile Malikîlerden gelen bir görüşe göre, at etinin yenilmesi tenzihen (helale yakın) mekruhtur.” Bu meseleye çok takılmayalım. Çünkü konu Türkiye’yi ‘yöneten’ ittifak olduğunda, para candan da inançtan da önce geliyor!