İBB tarafından izlendiğini iddia eden İçişleri Bakanı Soylu, muhalefetin de ‘izleniyoruz’ açıklamalarını yalanladı. Soylu, SBK ve SADAT hakkında da açıklamalar yaptı.

‘İBB beni zoomlayarak izliyor’ diyen Soylu'dan muhalefetin ‘izleniyoruz’ iddiasına yanıt

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, uçağına bindiği ortaya çıkan Sezgin Baran Korkmaz, seçim güvenliği konusunda uyarıların odağı olan SADAT hakkında açıklamalar yaptı. Kormaz’ın iade edilmesi gerektiğini söyleyen Soylu, SADAT’a yönelik açıklamaları reddetti.

Hürriyet’ten Fevzi Kızılkoyun’a konuşan Soylu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından kameralarla izlendiğini iddia ederken; muhalefetin ‘izleniyoruz’ açıklamaları hakkında, “Kendi beceriksizliklerini iftira ile örtmeye çalışıyorlar” sözleriyle reddetti. Soylu, adını sanını belirtmediği bir büyükelçide 6 muhalefet partisine ait bir kasedin olduğunu da öne sürdü.

‘BENİ ZOOMLAYARAK İZLEMİŞLER’

İBB’nin kendisini izlediğini iddia eden Soylu, yeni bir görüntü yönetmeliği üzerinde çalıştıklarını söyledi. “Beni bilerek, zoomlayarak izlemişler” iddiasında bulunan Süleyman Soylu, “Özel işyerleri, konut, site gibi yerlerdeki kamuya açık alanları gören kameralara yönelik bir standart geliyor” ifadelerini kullandı.

Soylu konu hakkında şunları söyledi:

İstanbul Emniyeti bir olayı aydınlatmak için İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin bir kamera merkezine girdiğinde, beni izlediklerini fark ediyor. İstanbul’da çalıştığım Balat’taki bir deniz polisi karakolunu izledikleri anlaşılıyor. Misafirlerim geliyor; misafirlerimi kapıda karşılarım ve gönderirim. Bunun üzerine düştük; mülkiye müfettişi, polis müfettişleri görevlendirdik. Görüntüleri izlediler. Beni bilerek, zoom’layarak izlemişler. Suç duyurusunda bulunduk, dosyayı mahkemeye ilettik. Bunları belirleyince, dosya mahkemeye gidince Büyükşehir Belediyesi de kendilerince bir iç soruşturma başlatmış. Bir kişiyi belirlemiş, işten atmışlar.

“GÖREN GÜVENLİK KAMERALARINA DÜZENLEME GETİRECEĞİZ”

İçişleri Bakanlığı olarak Kişisel Verileri Koruma Kurulu, Yüksek Yargı ve Adalet Bakanlığı ile çalışma yaparak MOBESE ve güvenlik kameralarıyla ilgili yönetmelik hazırladık. Özel işyerleri, konut, site gibi yerlerdeki kamuya açık alanları gören kameralara yönelik bir standart geliyor. Öyle kameralar gördük ki otellere dönmüş, insanların gece giyinmesini, soyunmasını takip ediyor. Kamu kurum ve kuruluşlarını takip eden kameralar var. Şimdi standart getirilecek, yeni yönetmelik hazırladık. Türkiye’de özel hayatı koruyan, yerel yönetimlerin sorumluluklarını ortaya koyan, evlerde kişisel kameraların nasıl kullanacağı ölçülerini de getirerek, hayatın olağan akışı içerisinde nasıl olması gerektiğini ortaya koyan, çok detaylı bir yönetmelik çıkarıyoruz. Yeni bir sistem kuruyoruz, kurul getiriyoruz. Valiyi bu kurulun başına getiriyoruz. Kurallar belli, hukuka uygun, özel hayata azami özen gösterilecek.”

SADAT SAVUNMASI

Seçim Güvenliğine ilişkin açıklamalarda bulunan İçişleri Bakanı, SADAT’a yönelik açıklamaları hedef aldı. Soylu, “SADAT üzerinden senaryo kuruyorlar, meseleyi tiyatrolaştırıp, bir öcü oluşturuyorlar. Ondan sonra Türkiye’nin seçim güvenliğini bir öcüye, SADAT’a dayandıracaklar. Bu kargaların bile güleceği bir hile. Bunu ilk kez yapmıyorlar. Seçim hilesine bakarsanız 1946’ya bakmak gerek. 1946 seçimleri ve 1947 yerel seçimleri; ikisinde de açık oy, gizli tasnif yapılmıştır” diye konuştu.

"BÜYÜKELÇİ KASEDİ SERVİS EDERSE"

İsmini veya hangi ülkeden olduğunu belirtmediği bir büyükelçide altı parti hakkında bir kasedin olduğunu iddia eden Süleyman Soylu, “Kasedi sızdırdığı zaman bu büyükelçinin kim olduğunu görürsünüz” diye konuştu.

Soylu, iddialarını şöyle sürdürdü:

“Bir ülkedeki büyükelçiler niçin bildiri yayınlasınlar, bunlar deli mi? Niçin bildiri yayınlıyorlar? Bir ana muhalefet partisi genel başkanı niye hazırladıkları metni redakte etmek için partisindeki eski bir büyükelçiyle bir ülkenin büyükelçisine gönderir. Kendi arkadaşlarından biri, yarın bir gün bu kasedi savcılığa götürürlerse ne yapacaklar? Ya gittikleri büyükelçi bu kasedi kullanırsa. Bakın 6’lı masa değil, 6 masa. 6 masa iki aks üzerinden kavga ediyor. 2 aks birbirine sürekli çelme takıp, ihbar ediyor. Bu bilgileri getirenler, yarın öbür gün gittiği büyükelçi üzerinden bu kasedi servis ederse Türkiye’deki siyasetin hali ne olur? Ana muhalefet ne hale gelir? Kasedi sızdırdığı zaman bu büyükelçinin kim olduğunu görürsünüz.”

MUHALEFETİN ‘İZLENİYORUZ’ İDDİASI

Kendisinin İBB tarafından ilendiğini ama muhalefetin ‘izleniyoruz’ iddiasının gerçek olmadığını savunan Süleyman Soylu, “Öyle bir şey olur mu? Kendi beceriksizliklerini iftira ile örtmeye çalışıyorlar” dedi:

“6 yıldır İçişleri Bakanıyım, kendileriyle ilgili gayri kanuni bir tek şeyi ispat etsinler bir gün siyasette kalan namerttir ama bunu ispat edemeyen de namerttir. Öyle bir şey olur mu? Kendi beceriksizliklerini iftira ile örtmeye çalışıyorlar. Vatanseverler ve kendilerinin içlerindeki çatışmalardan bu bilgi geliyor. Bizim işimiz ana muhalefeti takip etmek mi? Hepsi bizden koruma ister, polis ister. Hangisinde böyle bir şey çıktı, böyle bir şey olabilir mi? Bunu ortaya atanlar dedikoducular ve iftiracılardır.”

SBK’NIN İADE EDİLMESİ

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, uçağına bindiği ortaya çıkan Sezgin Baran Korkmaz (SBK) hakkında da açıklama yaptı. SBK’nin Türkiye’ye iade edilmesi gerektiğini söyleyen Soylu, şu açıklamayı yaptı:

“Türkiye olarak biz istediğimiz için bize iade edilmesi daha doğru olur. Yargılamanın Türkiye’de yapılması gerekir. Eğer Türkiye, ABD adım atmadan önce adım atmamış olsaydı, büyük bir oyuna tezgaha getirilirdi. ABD, bizden bu olayla ilgili kimseyi istemedi. Yakalayın bize verin diye bir olayı ortaya koymadı, buna rağmen Türkiye, operasyon başlattı. Biz davayı açtık, operasyonu yaptık, Kırmızı Bülten çıkardık. ABD Kırmızı Bülten çıkarmadı, sadece ikili anlaşmalar çerçevesinde yakalama kararı çıkardı. Türkiye, dünyanın neresinde olursa olsun, hangi ülkeye giderse gitsin suç ve suçlunun peşindedir.”