İBB Meclisi'nde yandaş vakıf ve dernekler tartışması

İBB Meclisi’nin Eylül ayı oturumları başladı. İBB Meclisi'nin yeni döneminin ilk gününde Yenikapı'da sergilenen ihtiyaç fazlası araçlar ve vakıflar ile derneklerin iptal edilen protokolleri tartışıldı.

İBB Meclsi'nde yerel seçimlere ittifak olarak giren 4 siyasi parti ayrı ayrı kendi gruplarını kurdu. Millet İttifakı’nda yer alan İYİ Parti ve Cumhur İttiakı’ndaki MHP ayrı gruplar ile yola devam kararı aldı. İBB Meclisi, CHP, AKP, MHP, İYİ Parti olmak üzere 4 siyasi parti grubu ile çalışmalarına devam edecek.

Eylül ayı toplantısının açılış konuşmasını yapan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu kısa bir süre önce grup oluşturan İYİ Parti ve MHP'ye başarılar diledi.

İmamoğlu, konuşmasında 12 Eylül darbesinde kaybedilen insanları anarak devam etti. Darbelerin bir daha yaşanmaması temennisinde bulunan İmamoğlu, 27 Mayıs'ta idam edilen Adnan Menderes'i de andı.

Muharrem ayı vesilesiyle Alevi yurttaşlara da selam gönderen İmamoğlu bir olmayı, diri olmayı öne çıkaran felsefenin de herkes tarafından benimsenmesi gerektiğini söyledi.

AKP'Lİ GÖKSU: İYİ PARTİLİLER SİZ İÇİNİZE SİNDİREBİLİYOR MUSUNUZ?

İmamoğlu’nun konuşmasının ardından AKP Parti Grup Başkanvekili Tevfik Göksu söz aldı. Göksu, İBB’de işten çıkarlan çalışanlara değinerek sözlerine başladı. Göksu konuşmasına Diyarbakır’da HDP binası önünde eylem yapan ailelere değinerek devam etti.

Göksu konuşmasına “Bu insanların trol olduğuna dair elinizde belge mi var? Seçimden önce liyakata bakacağız deyip insanlar işten çıkartıldı. Sosyal demokrasi ne oldu? Emek ne oldu? ” dedi.

CHP Grubu’ndan Göksu’ya yönelik tepkiler üzerine Ekrem İmamoğlu birkaç kez “Hatibe müdahale etmeyin” çağrısı yaptı. Göksu işten çıkartmaların partizanlık olduğunu öne sürdü ve işten çıkarılan çalışanların işe geri iadesini istedi.

Göksu, Taksim Dayanışması'ndan Dr. Tayfun Kahraman’ın Kentsel İyileştirme Daire Başkanlığı’na atanmasını hedef alarak, “eli kanlı örgütleri, ‘Gezicileri’ İBB’ye atadınız” ifadelerini kullandı. Göksu, “Gezi olaylarında o eli kanlı terör örgütlerinin paçavrasının altında, gaz maskesi ile beraber bu toprakların kazanıma sahip çıkmayacak bir kişi bu şehrin neresini dönüştürecek. Bunun için hadi CHP’lilere bişey diyemiyorum İYİ Partili arkadaşlar siz içinize sindirebiliyor musunuz?” dedi.

İYİ PATİLİ ÖZKAN: EN BÜYÜK BEKA SORUNU İSRAF

İYİ Parti Grup Başkan Vekili İbrahim Özkan söz alarak, “En büyük “beka sorunu” kamu kaynaklarının israfını önlemektir” ifadelerini kullandı. Özkan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun İmamoğlu hakkında yaptığı açıklamaları da kınadığını ifade etti.

CHP Grup Başkanvekili Doğan Subaşı söz aldı. Subaşı konuşmasında CHP’nin kuruluş yıldönümünü kutladığı belirterek, “Diğer partilerden arkadaşlar beni bağışlasınlar. Türkiye’de iki parti vardır, Cumhuriyet Halk Partisi ve diğerleri. Bunu CHP’li olduğum için söylemiyorum. CHP büyük işler başarmıştır. Burada kurumsallaşan diğer partileri de gördükçe mutlu oluyorum” dedi.

Subaşı sözlerine, “Abdülkadir Selvi’nin bir yazısına da değinmek isterim. Sizi Güneşin öğleden sonraki hali olarak nitelendiriyor. Kendinize dikkat edin sizi Türk siyasi hayatına görmek isteriz” diye devam etti. 12 Eylül uygulamalarına da değinen Subaşı, “Seçim ile gelenin yerine kayyım atanması doğru değildir. 12 Eylül sadece hatıralarda kalmalıdır” diye konuştu.

SUBAŞI: İNSANLARIN EKMEĞİ İLE BÖYLE OYNAYAMAZSINIZ

Subaşı, “Tevfik Göksu işten çıkarmalarla ilgili 1.5 dakika, araçlar ile ilgili 3.5 dakika konuştu. Neden? Araçları daha mı çok seviyorsunuz? Pejmurde oldunuz değil mi? İnsanların eve ekmek götürme umuduyla oyun oynadınız ? Neden duyuru yapmadınız eleman alırken. Siz binlerce insanı KHK’larla işten çıkarttınız. Onlardan sadece biri benim arkadaşım, çoğu sizin arkadaşınız. Ama insanların ekmeği ile böyle oynayamazsınız. Bank Asya’da hesabı olanı işten çıkartıp, Bank Asya’da yöneticilik yapanı SPK’da yönetici yapıyorsunuz” dedi. Subaşı konuşmasına “Burada bize akıl verecek kadar aklı varsa AK Partililerin, gitsinler Ankara’ya akıl versinler. Siz Tekel işçilerine ne diyeceksiniz, şeker fabrikalarında çalışanlara ne diyeceksiniz” diyerek devam etti.

Belediyede işe alımlara ilişkin ise bir milletvekilinin Metro A.Ş.’de çalışıyor gözükerek ABD’ye eğitim için gittiğini ifade eden Subaşı, “Ne yapacak Metro çalışmasında mı yer alacak? Hayır siyaset bilimi okuyacak? Basında haber oluyor hemen yayın yasağı geliyor, kimse öğrenmesin isteniyor. Bir diğeri İSBAK’ta çalışıyor görünüyor o da ABD’ye gitmiş, ama CV’sinde yazmıyor İSBAK’ta çalıştığı. Çünkü yazarsa işler karışacak. Binali Yıldırım’ın kaç tane akrabası var. Bana söyle diye soruyorsunuz. Belediyede 10’a yakın Göksu soyadlı çalışan var. Bir şey ima etmiyorum, isim benzerliği ise çıkar açıklar” dedi.

‘GEZİ OLAYLARI DEĞİL GEZİ DİRENİŞİ DİYECEKSİNİZ’

Tayfun Kahraman’ın atanması ile ilgili olarak ise “Demin Gezi olayları dediniz, Gezi direnişi diyeceksiniz. O olay filan değil, Türkiye’nin her tarafında destek bulan direnişti. Tayfun Kahraman orada gösterdiği yeteneğini şimdi burada gösterecek. Kentsel dönüşüm rant kapısı olmayacak. Tayfun Kahraman bunu simgeliyor. Benim için Gezi Parkı tartışılacak bir konu değildir” diye konuştu.

Subaşı’nın ardından söz alan Tevfik Göksu, çalışanların akrabası olmadığını dile getirdikten sonra, Gezi eylemleri ile ilgili konuşmayı eleştirdi.

Ekrem İmamoğlu ise Tayfun Kahraman ile ilgili olarak, “Kendisini çok iyi tanıyorum, akademisyendir, arkadaşımdır. Kendisine kefilim. Sayın Göksu geçmişte çok iyidir dediğiniz insanlar ile ilgili yanıldığınız gibi Kahraman ile ilgili söylediklerini hakkında da yanıldığınızı göreceksiniz” dedi.

Göksu'ya yanıt veren İmamoğlu, "Geçmişte çok övdüğünüz insanlarda yanıldığınız gibi bugün de sövdüğünüz insanlarda yanılacaksınız" dedi.

‘ALIŞIK OLMADIĞINIZ BİR SÜREÇ YAŞATACAĞIZ

Ardından söz alan AKP Grup Sözcüsü Faruk Gökkuş, İmamoğlu'nu, "İkili ve maskeli bir yönetim" uygulamakla suçladı.

İmamoğlu, kendisine yönelik eleştirilerde bulunan Gökkuş'a şu sözlerle yanıt verdi: "Bir iki tanesine yanlış anlamazsanız diye ilaveler yaptınız, diğerlerine yapmadınız ama hiç önemsemiyorum. Çünkü yazılanı okuduğunuza kelimelere kendinizin de inanmadığınızı düşünüyorum. Çünkü ben sürece bütün adalet duygumla bakarım. Partizanlığı çok iyi analiz ettiğimi düşünen biriyim. Elbette eksiklerim olacak, hatalarım olacak ama vicdanı ve ahlakı asla elden bırakmayacağım. Bunun tamamen elden bırakılmış bir döneme de şahit oldum. Ben İBB döneminde veya başka dönemlerde tümüyle siyasi analizlerle işe adam alındığını gözlemledim. Oyuna göre bir mahalleye gidiyorsunuz herkes işsiz, oyuna göre bir mahalleye gidiyorsunuz herkesin işi var. Tek yönlü bakışla asla ve asla bu topluma adalet yaratamazsınız. İlçe başkanlığının tanımıyla bir işe alım yapamazsınız. Biz alışık olmadığınız bir süreç yaşatacağız size. 100 kişi için duyuru yapıyor kurumlar, kapıda 10 bin kişi belirtiyor. Siz neden duyurmadınız? Ve bunu iki seçim arasında yapıyorsunuz. Hangi vicdanla hangi tarifle bunu insanlara anlatabilirsiniz?"

"Karşımda saygısızca oturan iki insana rağmen tüm duygularımla konuştum. Ben bir insana nasıl davranacağımı bilirim. Kelimelerden anlamam uygulamayı iyi bilirim. Ben partizanlığı yok etmek adına söz verdim."

BALYALI: DERNEK VE VAKIFLARLA ORTAK ÇALIŞMA YÜRÜTECEĞİZ

Oturumda söz alan Tarık Balyalı da Canan Kaftancıoğlu’nun 7 yıl öncesinde attığı tweet'ler nedeniyle aldığı cezayı eleştirerek konuşmasına başladı.

Balyalı, sadece bir takım dernek ve vakıflarla işbirliği yapılmasına karşı çıktıklarını dile getirirken, “Önümüzdeki dönemde de dernek ve vakıflarla ortak çalışma yürüteceğiz" dedi.

Balyalı'nın ardından söz alan İyi Parti Sözcüsü Suat Sarı, Yenikapı'da sergilenen ihtiyaç fazlası araçlar için İmamoğlu'na teşekkür ederek konuşmasına başladı. Sarı, "Kiralık araç saltanatını gündeme getirdiğiniz için teşekkür ederim" dedi. Sarı, İBB'deki tüm beyaz plakalı araçların üzerine 'resmi hizmete mahsustur stickerını koyma' talebinde bulundu.

AKP'Lİ KALAYCI: VAKIFLAR BİZİM KÜLTÜRÜMÜZÜN YÜZ AKIDIR

Söz alan AKP’li Ömer Faruk Kalaycı şunları kaydetti:

"Henüz görev başınızın başındayken sizi dostane şekilde uyarmak isteriz. Vakıflar bizim kültürümüzün yüz akıdır. Vakıflarla kavga ederek hiçbir yere varamazsınız. Bu vakıflar AKP tarafından kuruldu. Bu vakıflar sizin protokolünüzle yıkılacak mı sandınız? Sizin vermediğiniz desteği bizim insanlarımız hiç şüpheniz olmasın verecekler. Bizim insanlarımızın öğrenci okutma hassasiyeti AKP ile başlamadı sizinle de bitmez. Vakıflarımız her türlü baskıya rağmen varlıklarınız sürdürdüler, bundan sonra da size rağmen devam edecekler. Ne yapmış bu dernek ve vakıflar?"

İmamoğlu, AKP'li Kalaycı'ya, "Devletin vakıf protokolünü belirleyecek yüzlerce saygın vakıf vardır. Biz eşit davranacağız, üç beş kuruma bel bağlamayacağız" diye yanıt verdi.

İmamoğlu ardından kendisini adaletli olmamakla eleştiren Tevfik Göksu’ya, "Siz burada belediye başkanının yönettiği bir meclise tanık olmadınız. Bunu anlıyorum, kendinize ait meclisleri gözünüzün önüne getirin. ‘Kibir’ ve ‘hayatın yalan’ ifadeleri bana yönelikti. Keşke konuşmayı yapanın elini sıkacağınıza kendisini uyarsaydınız” yanıtını verdi.

AKP'Lİ TUNCER'DEN İMAMOĞLU'NA TATİL GÖNDERMESİ

AKP İBB Meclis üyesi Yavuz Selim Tuncer de ihtiyaç fazlası araçlarla ilgili olarak İmamoğlu'na yönelik olarak şunları kaydetti:

"5 Mayıs 2019 günü burada yaptığım bir konuşmadan dolayı Akşener beni mahkemeye vermiştir. Biz kendisi ile mahkemede hesaplaşacağız. Öncelikle yaz tatilinde tatil size yakışıyor başkanım ama biz de öyle bir lüks teknede olsaydık eminim bize de yakışırdı. Ama imkânlardan dolayı olmadı. 1700 araçla başladınız, 1300 araca indiniz, 700 araçla nihayetlendirdiniz. Ben oraya gittim, şunu tavsiye ediyorum, girişlere birkaç tane de itfaiye aracı koysaydınız, ortaya da bir tane metro daha güzel bir algı yapmış olurdunuz. Bundan dolayı hiçbir mağduriyet yaşanmadığını söylediniz. Ümraniye’de Ayşe Gülşen 90 yaşında ve kalça kırığı var. Sizin keyfi uygulamasından dolayı hasta gidemedi. Çok değerli grubu başkan vekilini buradan söyledi, israf haramdır. İsraf yapanın Allah belasını verin. İsraf var diye bunu bir algı operasyonu olarak hizmet araçlarını Yenikapı’ya götürenlerin de Allah belasını versin. Buradan sizi engellilere şikâyet ediyorum.

Üçer tane araç bildirin dediniz, sizi hem engellilere hem 1800 tane basın mensubuna, 3 bine yakın gazi ve şehit yakınlarına şikâyet ediyorum. Bizim verdiğimiz araçlar bunlardır. Bu araçlar park alanlarında ilk 8 saat ücretsiz sonra ücretsiz kalıyor. Burada da algı operasyonu yapıyorsunuz. Seçimlerde 75 bin öğrenciye bursu konuştunuz, ne oldu? Destek paketine ne oldu?"