Endülüs’ü görmek istiyorsanız, hemen yazımızı okuyun ve rotanızı belirleyin. Kaybettiğiniz her dakika, sizi büyülü bir masalın içinde hissettirecek anlardan gidiyor

İber Yarımadası’nda bir terapi: Endülüs

Endülüs tatil seçenekleri açısından bir cennet adeta. 3-4 günlük kaçamak yapmak isteyenler için Sevilla, Granada ya da Malaga gibi şehirleri ideal alternatifleri oluştururken, bu süreyi daha da uzatmak isteyenler açısından oldukça kapsamlı ve hemen her zevke hitap eden bir yelpazeye sahip.

Kültür turizmi sevdalıları, plajlardan; güneş, deniz ve kum üçgeninden ayrılmak istemeyenler, İspanyol mutfağından lezzetlerin peşine düşen gurmeler ya da uzun doğa yürüyüşleri, kamp ve trekking parkurlarının peşinde koşanlar... Endülüs, Ege Bölgesi’nden daha küçük bir yüzölçümünde, bütün bunları kapsayan bir açık büfe adeta. Öte yandan bu özelliğini yılın hemen her döneminde oldukça uygun olan iklimiyle ve Avrupa’nın diğer bölgelerine oranla daha uygun olan fiyatlarıyla birleştirdiğimizde, Endülüs daha da karşı konulamaz hale geliyor. Bir de yörenin kendine has karakteri var elbette; özellikle yaz mevsiminde, öğlen saatlerinde tüm dükkanların kepenk indirdiği, insanların hızlı gece yaşantısına hazırlanmak için evlerine çekildiği siesta zamanı, insanların koşuşturma ve aceleden uzak, kendi deyimleriyle “tranquilo” yani sakin bir hayat tarzı sürmeleri ve elbette Endülüs’ten dünyaya yayılan flamenko.

iber-yarimadasi-nda-bir-terapi-endulus-247488-1.

Kare as oluşturuyorlar
Endülüs’ün ‘ağır topları’ girişte de bahsettiğimiz 3 şehir. Bunların arasına Cordoba’yı (Kurtuba) da katarak kare ası oluşturuyorlar dersek bunu sadece mecazi anlamda kullanmış olmayız, zira haritada bu 4 şehri birbirine bağladığımızda bir kare oluşturduklarını görüyoruz ki bu ulaşım açısından da önemli bir avantaj. İspanya’nın genelinde olduğu gibi Endülüs’te de şehirler arasındaki yolculuk için en iyi alternatif araç kiralama. İspanya otoyolları Avrupa’nın en iyilerinden bir tanesi, hatta Endülüs yolculuğumuzdan önce İspanyol meslektaşım yaşadıkları büyük ekonomik krize atıf yaparak “karayollarına bu kadar para harcadığımızdan batmış olabiliriz” esprisini dahi yapmıştı. Tabii toplu taşımayı tercih edecekler için tren de iyi bir alternatif. İstanbul’dan Malaga’ya doğrudan uçuşların olduğu hesaba katılırsa yolculuğa başlamak için İspanya’nın güney sahilindeki en büyük şehrini seçmek en doğrusu. Picasso’nun dünyaya geldiği ve meşhur La Malagueta Sahili’yle ün yapmış şehir aynı zamanda 60 kilometre uzaklıktaki Marbella’yı adres olarak belirleyenler için önemli bir durak. Eğer amacınız bölgenin tarihini ve doğasını tanımak ise Malaga’da geçirilecek 1 gece sonrası Picasso Müzesi’ni ziyaret ederek Sevilla yolunu tutabilirsiniz. Tabii 170 kilometre kuzeybatıdaki Sevilla’ya gitmeden önce çizecekleri rotayı genişletmek isteyenler için Atlas Okyanusu kıyısında harika 3 şehir sizi bekliyor. Batı Avrupa’nın en eski şehri olarak bilinen ve La Caleta isimli plajıyla ün yapan Cadiz ve 2 meşhur Pueblos Blancos (İspanyolların beyaz boyalı evlerle dolu köyleri) Jerez de la Frontera ve Arcos de la Frontera. Bunlardan birini seçmek ve rotadan çok uzaklaşmak istemiyorsanız Sevilla’ya 90 kilometre uzaklıktaki Arcos tavsiyemiz olacak. Beyaz evlerin gölgesindeki dar sokaklarında dolaşmak, saat 22.00’den sonra canlanan tavernalarda gecenin geç saatlerine kadar eğlenmek ve amatör fotoğrafçılık için biçilmiş kaftan Arcos’tan sonra vitesi artırıp Sevilla’ya varmak mümkün. Sevilla’nın ardından rotayı kuzeydoğuya çevirip Cordoba’nın yolunu tutmak ve Güney İspanya’daki Müslüman mimarisinin en ihtişamlı eserlerinden Kurtuba Camii’ni (Mezquita) ziyaret etmek ya da doğrudan rotayı Granada’ya çevirerek yol üstündeki Antequera’ya uğrayıp flamenkonun başkentine ulaşmak seçenekler arasında. Bu noktada Mezquita’nın dokusunda, İspanyolların orta çağda camiinin içine bir katedral eklemek isterken yaptığı restorasyonlar sonucu önemli deformasyonlar meydana geldiğini belirtmek lazım. Böyle muazzam bir eserin, üstünkörü bir hırsa alet edilmesi kültür ve sanat adına oldukça üzücü olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim.

iber-yarimadasi-nda-bir-terapi-endulus-247484-1.

Granada Endülüs’ün zirvesi
Avrupa’da tarihi mirasını bozmadan bugüne taşırken modernleşmeyi başarmış, eski ile yeni arasında köprü kurmayı başarmış birçok şehir var. Prag, Tallinn, Edinburgh, Bilbao, Brugge bunlardan ilk akla gelenler, ancak hiçbirisi Granada’nın size hissettirdiklerini hissettiremiyor. Bir başka şehir Granada. Merkeze tepeden bakan, Endülüs’teki Müslüman mimarisinin zirve noktası, 1001 Gece Masalları’ndan fırlamış gibi duran El Hamra Sarayı’ndan ibaret değil çekiciliği sadece. Endülüs’ün en ünlü flamenko şovları, Granada tavernalarının alçak tavanlı, loş ışıklı sahnelerinde sergileniyor. Bu noktada Granada’da bir flamenko gösterisi izlemek isteyenler için Le Chien Andalou adresini veriyoruz. Bu gösteriyi izlemeden önce barın oldukça yakınındaki otantik Al Andalus Hamamı’nda akşam saatlerine hazırlanmak harika bir plan olacaktır. Granada’da yaz aylarında akşam 8’de sıcaklığın 30 derece sularında seyrettiğini göz önüne alırsak hamam çıkışında sokaklarda dolaşmayı pek dert etmeyin.

iber-yarimadasi-nda-bir-terapi-endulus-247489-1.

Flamenko gösterisi yerine damak tadına yönelmek isteyenler için şehrin en önemli caddelerinden Plaza Nueva etrafına dağılmış sokaklara dalmanız yeterli.

Granada ve Almeria çok önemli bir Endülüs geleneğini sürdürüyorlar. Bu iki şehrin lokanta, kafe ve barlarında bir şeyler içmek için sipariş verdiğinizde küçük bir porsiyon tapas da yanında ikram ediliyor. Endülüs lokantalarında tapas fiyatlarının 2-3 avro arasında, bira fiyatlarının da 1-2 avro arasında değiştiği göz önüne alınırsa, şehrin cüzdana hitap ettiğini itiraf etmek lazım.

iber-yarimadasi-nda-bir-terapi-endulus-247487-1.

Masal diyarı: Ronda
Endülüs’ün büyük şehirlerinin dışında, yazıda da birkaçından bahsettiğimiz eşsiz güzellikteki küçük şehirleri var ve Ronda bunların en ihtişamlısı. Malaga’ya 100 kilometre uzaklıkta, kara yolu ile 1,5 saatte ulaşabileceğiniz Ronda’nın sembolü, Yüzüklerin Efendisi’nden fırlamış gibi duran ve El Tajo Kanyonu’na bakan köprü Puente Nuevo. 120 metre yüksekliğinde, şehri ikiye bölen bu köprünün iki yanında, uçurumun kenarında konuşlanmış evler, altında ise Guadelevin Nehri ile onun köprünün tam altından geçtiği yerde kurulmuş ve sivil savaşta hapishane olarak kullanılmış zindanlar yer alıyor. Ronda’ya gitmeden fotoğraf makinenizi şarj etmeyi unutmayın.

iber-yarimadasi-nda-bir-terapi-endulus-247486-1.

***

İki ayrı rota
Endülüs turu kısa rota: Malaga-Sevilla-Cordoba-Granada-Malaga

Endülüs turu uzun rota: Malaga – Cadiz – Arcos de la Frontera – Sevilla – Cordoba - Antequera – Granada – Nerja – Frigiliana - Malaga (Ronda, Setenil de las Bodegas)

iber-yarimadasi-nda-bir-terapi-endulus-247485-1.