CHP İstanbul Milletvekili İbrahim Kaboğlu’nun çıkardığı bilançoya göre; Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde yürürlüğe giren 6 bin 530 maddenin 2 bin 692’si Cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle hazırlandı. Sistem için “istismarcı uygulama” nitelemesi yapan Kaboğlu, “Tek adam, her alanda bir enkaz yığını bıraktı” dedi.

İbrahim Kaboğlu, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin bilançosunu çıkardı

TBMM Anayasa Komisyonu CHP Sözcüsü İbrahim Kaboğlu, 9 Temmuz 2018’de yürürlüğe giren Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin bilançosunu çıkardı. Sistem için “istismarcı uygulama” nitelemesi yapan Kaboğlu, “Tek adam, her alanda bir enkaz yığını bıraktı” değerlendirmesini yaptı.

Bu süre zarfında, hukuk sisteminde 384 normatif düzenlemeyle toplam 6 bin 530 maddenin yürürlüğe girdiğini belirten Kaboğlu, bu düzenlemelerin 105’inin Cumhurbaşkanlığı kararnameleri olduğunu ve bunların da 2 bin 692 madde içerdiğini aktardı.

Kaboğlu, çıkardığı bilançoda şu tespitlerde bulundu:

“SEÇİLMİŞ 600 MİLLETVEKİLİ, 273 TEKLİFİ YASALAŞTIRABİLDİ”

“TBMM’nin seçilmiş 600 milletvekili, hiç değilse gerekçeli yazılan ve bir nebze komisyonları işletebildiği, ama çoğu ya bakanlıklardan ya da saraydan gönderilen tekliflerden oluşan 3 bin 285 maddeyi görüşerek 273 teklifi yasalaştırabildi.

Anayasa Komisyonu 3 kez, adeta torba komisyonu haline gelen Plan ve Bütçe Komisyonu 41 kez, yürütmenin vesayetini tehdit etmeyecek sınırlı değişikliklerin ötesine geçemeyen Adalet Komisyonu 18 kez, doğa ile inatlaşma pahasına iktidarın ülkesel değerleri yağmalamasına seyirci kalan Çevre Komisyonu sadece 2 kez ve yıkıcı Covid öncesi Sağlık Komisyonu 1 kez toplanabildi. İçişleri Komisyonu 5, Sanayi Komisyonu 16, Savunma Komisyonu 7, Eğitim Komisyonu 9, İmar Komisyonu 8 ve Tarım Komisyonu 3 kez toplandı. Komisyonlarda uzmanlık ilkesine uyulmadı ve torba yasa alışkanlığı, Anayasa’ya uygun nitelikli yasa yapımının önündeki başlıca engel oldu. İktidarın muhalefetin yapıcı katkılarını bile dikkate almaması sonucu komisyon çalışmaları işlevsizleştirildi.

Yürürlükteki Anayasa’ya saygı ve demokratik anayasa arayışı arasında konumlanan tarihsel bir görev ve sorumluluk içinde, AYM’ye başvurma hak ve yetkisini kullanabilen tek parti, TBMM’deki ikinci parti olan CHP oldu. CHP, 5. yasama yılı sonu itibariyle toplam 105 Cumhurbaşkanlığı kararnamesinden 77’sinin, Meclis’in yasalaştırdığı 113 yasanın da 79’unun içerdiği aykırılıkların iptal istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu.

Anayasa Mahkemesi, 27. yasama dönemi, yasa ve cumhurbaşkanlığı kararnamelerine yönelik olarak uzun sürelerde çok az karar verdi. Yürürlüğe giren 384 düzenlemeden iptali istenilen 162 başvurudan yalnız 53’üne ilişkin karar verildi. Bunların 29’u ret, 24’ü ise kısmen iptal kararı oldu. Ayrıca kararların tamamında, yürürlüğün durdurulması istemleri reddedildi.

Türkiye, dünya basın özgürlüğü endeksinde 180 ülke arasında 153’üncü, hukukun üstünlüğü endeksinde 139 ülke arasında 117’nci sıraya geriledi. Parti başkanlığı yoluyla devlet başkanlığı ve yürütmenin dört yıllık uygulaması bir yandan 2017 Anayasa kurgusunun iflası ve iktidarlarının da sonunu getirdi, diğer yandan da seçimde geri sayımın başlamasıyla demokratik parlamenter sistemin haklılığını pekiştirdi ve kamuoyunda yurttaşlar tarafından da talep edilir hale geldi.”

(ANKA)