Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı ofis ve başkanlıklarının Kamu İhale Kanunu’na tabi olmadan mal ve hizmet alımı yapabilmesine olanak sağlayan bir karar aldı. Buna göre süreç, ilansız ve teminatsız, istenilen şirketle yürütülebilecek

‘İç kabine' denilen ofisler de ihale kanunu dışında: AKP ihaleye takılmıyor

NURCAN GÖKDEMİR nurcangokdemir@birgun.net @nurcangokdemir

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘iç kabinesi’ olarak isimlendirilen Cumhurbaşkanlığı ofis ve başkanlıklarına da kamu ihale sistemi dışına çıkarak mal ve hizmet alımı yapma yetkisi verildi.

24 Haziran sonrası Beştepe’de görev yapmaya başlayan ve ülke politikasına yön veren ofis ve kurulların ‘ihale süreçlerine takılmadan’ alım yapabilmesine olanak sağlayan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi yürürlüğe girdi.

İstediği şirketi davet edebilecek
Bu kapsamda, 703 sayılı KHK ile tanınan istisnaların uygulanmasına ilişkin karara göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bağlı olan ofisler ve başkanlıkların, Türkiye’nin tanıtımı, ülkedeki yatırımlar, finans kaynaklarının artırılması veya dijital dönüşüm ve teknolojik gelişimin sağlanması amacıyla yapacakları mal ve hizmet alımları ihale sistemi dışına çıkarıldı. Ofis ve başkanlıklar ihale açmadan mal ve hizmet alımını doğrudan, istediği şirketleri davet ederek ya da pazarlık yöntemiyle yapabilecek.

Araştırma ve geliştirme de ihalesiz
Ayrıca, finansmanının tamamı Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından karşılanacak ve sonuçlarından kamu kurum ve kuruluşlarıyla yükseköğretim kurumları, özel sektör ve sivil toplum kuruluşları, ikili veya çoklu işbirliği yapılan ülkelerin faydalanacağı her türlü araştırma ve geliştirme faaliyeti için ihtiyaç duyulan hizmet alımları için de ihale açılmayabilecek.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ofis ve başkanlıklarla araştırma ve geliştirme faaliyetleri yürüten kuruluşları kamu ihale sistemi dışına çıkartan bu kararı Kamu İhale Kanunu’nun ‘İstisnalar’ başlıklı maddesi altında yer alan 12 ayrı alanda istediği düzenlemeyi yapma yetkisine dayanarak aldı.

Yolsuzluğa zemin hazırlıyor
Bu karar, kamu ihale düzeninde yolsuzluklara zemin hazırladığı gerekçesiyle eleştirilen pek çok usulün önünü açmış oldu. Buna göre ilan edilmeden, geçici teminat alınmadan başvurulan ‘doğrudan alım’, idare tarafından belirlenen isteklilerin çağrıldığı ‘davet’, ihale konusunun özgün ve karmaşık olduğu gerekçesiyle belirlenen şirketlerle görüşülerek yapılan ‘ilanlı pazarlık’ yöntemiyle mal ve hizmet alımının yolu açıldı.