Zanlı ifadeleri, Halil Falyalı suikastı sürecini adım adım ortaya koyuyor. Ancak ifadelerde adını şimdiye kadar görmediğimiz, Kuzey Kıbrıs’ta yakalanan gizemli bir şüpheli var: Cemil Önal.

İçerideki kilit isim

Yaklaşık bir ay geçti…

Halil Falyalı suikastıyla ilgili gözaltına alınan şüphelilerin ifadelerinden ve polisin tespitlerinden bir kronoloji ortaya çıktı. Bilgilerin soruşturma aşamasındaki iddialar olduğunu aklımızdan çıkarmadan adım adım irdeleyelim:

EYLÜL 2021 (SUİKASTTAN 4 AY ÖNCE)

Mustafa Söylemez, 1996’dan beri adamı olan Musa Çiçek’in İstanbul’da işlettiği kafeye geldi ve “Hazır ol. Bir mevzu var. Bir iki güne seni Kıbrıs’a götüreceğim” dedi. Musa Çiçek, iki gün sonra otobüs ile Alanya’ya gitti ve Mustafa Söylemez ile buluşup limana geçtiler. Girne kıyısında beyaz yattan denize atlayıp karaya çıktılar. Musa Çiçek 25 gün Girne’de kiraladıkları evde kaldı. Sadece Mustafa Söylemez, ara sıra dışarı çıkıyordu. Bir gün Mustafa Söylemez “Geri dönüyoruz, ekip dağıldı. Ekti beni şerefsizler” dedi. İstanbul’a döndükten bir süre sonra ise Falyalı için “Kendini tutuklatmış…” diye konuştu.

OCAK 2022

Veysel Sare, iki yıl Erol Evcil’in korumalığını yapmıştı. İfadesine göre; Erol Evcil’in yakın adamı Cengiz Şener, bir gün yanına uğrayıp “Seni Kıbrıs’a göndermek istiyorum. Erol Abin için gider misin” dedi. Daha sonra onu İstanbul’da Musa Çiçek ile buluşturdu. Birlikte Alanya’ya gittiler. Ama hava kötüydü, yerleştikleri otelde bir ay denizin durulmasını beklediler.

25 OCAK 2022

Suikast ekibinden Ömer Tunç tarifeli uçakla Kuzey Kıbrıs’a geldi. Ömer Tunç, suikast sırasında kullanılacak iki GSM hattını temin etmişti. Bu hatları İstanbul’da Ender Yıldız almıştı. Bunun için Abdurrahim Çelik’in kimliğini kullanmıştı.

ŞUBAT 2022

Deniz sakinleşince Veysel Sare ve Musa Çiçek’i alan tekne, gece karanlığında denize açıldı. Gizlice çıktıkları kıyıdan Girne Alsancak Kayanköy 5 Sitesi’ndeki eve gittiler. Herkesin ‘Dayı’ dediği Mustafa Söylemez bir gün sonra bu eve geldi. Veysel Sare, ‘Dayı’ ile ilk kez burada tanışmıştı. Birlikte evden çıkıp takım elbiseler aldılar ve otomobil kiraladılar. Ömer Tunç da bir otomobil kiralamıştı.

7 ŞUBAT 2022(SUİKASTTAN BİR GÜN ÖNCE)

GSM hatları, kiralık araçlar ve silahlar hazırdı. Veysel Sare’nin ifadesine göre; Ömer Tunç’un tarifiyle Çatalköy’e uzanan yolun kuytusundaki bir karanlığa park ettiler. Mustafa Söylemez silahları hazırlamıştı. Musa Çiçek, Halil Falyalı’nın sahibi olduğu Les Ambassadeurs Hotel ve Casino’nun kapısını gören bir noktaydı. Falyalı’nın yaklaştığını Ömer Tunç’a telefonla haber vermesi gerekiyordu. Ancak pusudakiler, haber gelmeden Falyalı’nın aracıyla geçtiğini gördü. Veysel Sare’nin iddiasına göre; Musa Çiçek tuvaletini yapmaya gittiği için Falyalı’nın yola çıktığını görmemişti. Böylesi bir suikast için inanılması zor bir acemilik.

icerideki-kilit-isim-988499-1.
Halil Falyalı

8 ŞUBAT 2022 (SUİKAST GÜNÜ)

Saat 09.00: Halil Falyalı siyah, büyük ciple Çatalköy’deki malikanesinden otele geldi. Burada gün boyu iş görüşmelerini yaptı.

Saat 14.37: Mustafa Söylemez, Ömer Tunç ile bir otelde buluştu.

Saat 16.30: Musa Çiçek, Alsancak’taki evden çıktı. Ondan kısa süre sonra Veysel Sare, dolmuşla Girne’deki bir marketin önündeki buluşma noktasına gitti.

Halil Falyalı oteldeyken keyifliydi. Korumalarının ifadesine göre; bir olumsuzluk yaşanmamıştı.

Saat 17.00: Silahlar bagajında olan beyaz otomobilin direksiyonuna Veysel Sare geçti. Yanına Mustafa Söylemez oturdu. Ömer Tunç onları bir süre diğer kiralık otomobille takip etti. Çatalköy’e yaklaştıklarında durdular. Ömer Tunç kullandığı aracı ağaçların arasına park edip Veysel Sare’nin kullandığı otomobile geçti. Geri dönerek pusu için seçtikleri dar yola geldiler. Güvenlik kameralarının görmediği bir noktaydı. Dar yolun bir tarafı ağaçlı tepelik diğer tarafı taştan örülmüş bahçe duvarıydı. Ömer Tunç ve Mustafa Söylemez’in üzerinde koyu renk kıyafetler vardı. Siyah eldivenler giydiler. Yüzlerini cerrahi maskelerle kapattılar.

Saat 18.30: Halil Falyalı otelin kapısında bekleyen siyah cipe bindi. Şoförü Murat Demirtaş’ın kullandığı ciple otelden çıkarken iki korumasının bulunduğu araç onları takip ediyordu.

Ömer Tunç’un telefonu çaldı, arayan Musa Çiçek’ti. Falyalı’nın onlara doğru geldiğini söyledi. Mustafa Söylemez, Veysel Sare’ye aracı yolun ortasında durdurup dörtleri yakması talimatı verdi. “Yoldan çekilme” diye tembihlerken Ömer Tunç’un bagajdan çıkarıp uzattığı kalaşnikofu almıştı. Ömer Tunç diğer kalaşnikofun namlusuna mermi sürdü. Tepede, ağaçların arasında gizlendiler. Birkaç dakika sonra virajı dönen siyah cipin farları göründü.

Saat 18.45: Cip, yolun ortasındaki arkası dönük otomobile 50 metre mesafede durdu. Veysel Sare ifadesinde “Dikiz aynasından kel bir adamın yaklaştığını gördüm. Uzaklaştım, bir, iki el havaya ateş açtığını gördüm” dedi.

Tam o anda iki makineli tüfekle ateş açıldı. Zırhsız cip isabet eden onlarca mermiyle sarsıldı, delik deşik olan aracın içinde Falyalı ve Murat Demirtaş kanlar içindeydi. Bir iddiaya göre; Mustafa Söylemez aracın yanına gelip Falyalı’nın başına yakın mesafeden tabancayla da ateş etti.

Bu noktada Veysel Sare ile koruma Türkistan Gülce’nin ifadesi çelişiyor. Kuzey Kıbrıs’ta çok sayıda suç kaydı olan Türkistan Gülce ifadesinde o anı şöyle anlattı:

“Yolda dörtleri yanan aracı görünce Halil Abi’nin şoförü Murat durdu ve korna çaldı. Biz de arkasında durduk. Bizim arabanın kapısını açtığım anda tek tek tabanca ile ateş açıldı. Hemen arkasından da makineli tüfekle Halil Abi’nin arabası tarandı. Dizlerimizin bağı çözüldü.”

Veysel Sare’nin havaya ateş açtığını söylediği ‘kel adam’ tarifine Türkistan Gülce uyuyor. Ama o ateş açmadığını söylüyor. Polis ise iki korumanın havaya ateş ettiğini tespit etti. Korumaların aracına hiç ateş açılmaması da şüphe doğurmuştu.

Türkistan Gülce ise ifadesine şöyle devam etmişti:

“O araç hızla kaçtı. Hemen Halil Abi’nin arabasına koştum. Kapıyı açıp baktığımda Halil Abi’nin alnından vurulduğunu gördüm.”

Saat 18.55: Veysel Sare’nin kullandığı otomobil hızla ilerliyordu. Ömer Tunç’un ağaçların arasına park ettiği aracın yanında durdu. Veysel Sare’nin ifadesine göre; Tunç ve Söylemez silahlar ellerinde diğer araca geçti. O da otomobili bir sokakta park edip minibüsle Alsancak’taki eve döndü.

Saat 19.00: Tunç ve Söylemez, iki kalaşnikof ve bir tabanca ile şarjörler pusunun kurulduğu yere 1 kilometre uzaktaki bir dere yatağındaki menfeze gizlediler.

Saat 19.10: Mustafa Söylemez, kiralık otomobilden inip mont ve ayakkabılarını Doğanköy’de attı.

Saat 19.59: Ömer Tunç, Girne’deki Lord’s Palace Hotel’e gitti. Saldırıda kullandığ�� lüks marka eldiveni otoparktaki çöp konteynerine attı.

9 ŞUBAT 2022

Saat 03.20: Mustafa Söylemez, Ercan Havalimanı’ndaydı. Saat 04.00’te havalanan THY uçağıyla İstanbul’a gitti. Bu sırada Kuzey Kıbrıs polisi olay yerine yakın MOBESE’lerden kiralık araçtaki Ömer Tunç’u tespit etmişti.

Saat 04.00: Ömer Tunç, Lord’s Palace Hotel’in casinosunda kumar oynuyor, sabaha kadar dikkat çekmeyip adadan ayrılmanın planlarını yapıyordu. Çevresini saran sivil polisleri fark edip kaçmaya çalıştı ama yakalandı. İlk şüpheli gözaltına alınmıştı. Kamera kayıtları incelendiğinde çöpe attığı eldiven tespit edildi.

Saat 09.00: Mustafa Söylemez, İstanbul Bakırköy’deki bir kahvaltı salonunda Metin Süs ile buluştu. Metin Süs’ün Sedat Peker’in adamı olduğu iddia edildi. Mustafa Söylemez’in, Metin Süs’ün telefonundan kardeşi Mehmet Faysal Söylemez’i aradığı öne sürüldü.

Saat 20.00: İstanbul’da Mustafa Söylemez ve iki adamı gözaltına alındı. Mustafa Söylemez’in Ercan Havalimanı’nda bıraktığı kiralık otomobilde saldırıda kullandığı öne sürülen eldiven bulunmuştu.

10 Şubat 2022: Polis, Girne Alsancak Kayanköy 5 Sitesi’ndeki eve operasyon düzenledi. Veysel Sare ve Musa Çiçek yakalandı. Küvetin altına gizlenmiş bir tabanca vardı.

13 Şubat 2022: Suikastta kullanılan silahlar ve Mustafa Söylemez’in attığı mont ve ayakkabı bulundu.

Cinayetten bir hafta sonra burada aktardığımız ifadelerde adı geçen tüm şüpheliler gözaltına alınmıştı. İstanbul’da gözaltına alınan Mustafa Söylemez, Mehmet Faysal Söylemez, Cengiz Şener, Abdurrahim Çelik, Ender Yıldız tutuklandı. Diğer isimler Kuzey Kıbrıs’ta tutuklu.

HALİL FALYALI’NIN YAKININDAKİ İSİM

İfadelerde hiç adı geçmeyen ama Kuzey Kıbrıs’ta yakalanan gizemli biri var: Cemil Önal. İstanbul’daki soruşturma evrakında örgüt üyesi olmakla suçlanıyor.

Cemil Önal, resmi kayıtlarda Halil Falyalı’nın çalışanı olarak görünmüyor. Ancak Halil Falyalı’nın eşi Özge Falyalı, Cemil Önal’ın, eşiyle çok yakın çalışan bir kişi olduğunu söyledi. İddiaya göre; Cemil Önal, Halil Falyalı’nın yasadışı bahis organizasyonunda kilit noktada duruyordu. Yani bu kişi, Halil Falyalı’ya yönelik suikastta içerideki büyük bağlantı olabilir.

Üstelik Atakan Irmak’ın haberine göre; Cemil Önal’ın, Mehmet Faysal Söylemez ile temasının olduğu iddia ediliyor. Bu habere göre; Cemil Önal’ın uçuş bilgileri, Mehmet Faysal Söylemez’in cep telefonunda bulundu. Ayrıca Mehmet Faysal Söylemez ile Cemil Önal’ın telefonlarının İstanbul Şişli’deki Söylemez Hukuk Bürosu yakınlarından aynı anda baz sinyali verdiği iddia ediliyor.

Özetle; Cemil Önal’ın vereceği bilgiler, suikastın arkasındaki karanlık ilişkileri ortaya dökebilir.

Mustafa Söylemez, sorgularında susma hakkını kullanmış, sadece suçlamaları kabul etmediğini söyledi. Mehmet Faysal Söylemez de sadece kardeşinin suçlanması nedeniyle bu olayda şüpheli yapıldığını, olaylar hiçbir ilgisinin olmadığını savundu.