Sizi ön saflarda gördük, Beyefendi…
Merak ettik…
Ölenlere acımaya mı gittiniz?
Yoksa şiddeti lânetlemeye mi gittiniz?
İş olsun diye mi gittiniz?
Biraz da yanlarında durayım, imaj tazeleyeyim diye mi gittiniz?
Size kimse söylemedi mi?
Yanında durduğunuz politikacıların çoğu o gösteride bulunmayı hak etmiyordu… Merhamet etmek kendilerine yakışmıyordu…
Elli yıldır uyguladıkları sosyal politikalar, azınlıkları gettolara hapsetmişti… Son yirmi yılda işsizlik ödeneğini sıfırlamışlardı. Birkaç yıl önce Libya semalarında Arap Fuarı düzenlemişlerdi. Savaş uçakları görücüye çıkmıştı… Alıp satmışlardı; yollarını bulmuşlardı… Gettolardaki Mağripli çocukların geleceği bütün planlamaların dışında kalmıştı…
Evet, onlar orada olmayı hak etmemişlerdi…
Ama sizinki özel bir durum…
Siz hiç hak etmiyordunuz…

Sizi bir yürüyüşte gördük. Beyefendi…
Maazallah gözünüze biber gazı sıkacaklar, ipek teninize plastik mermi değecek diye çok korktuk…
Neyi protesto ediyordunuz. Beyefendi?
Şiddeti mi?
Salman Rüşdi’ye yapılanları mı? Taraftarlarınızın Aziz Nesin’e yaptıklarını mı?
Sivas’ı mı protesto ediyordunuz?
Kendi kendinizi mi? Sevan Nişanyan’a yaptıklarınızı mı? Hrant Dink’e yaptıklarınızı mı?
Yoksa siz de gaza gelip bir kısım Müslüman’ın şiddet uygulayabileceğine mi inanmaya başladınız?
İslam tarihinin, tıpkı Hıristiyanların tarihi gibi kanlı bir didişme olduğunu mu hatırladınız?
O didişme sırasında ölen on binlerce insanı anmaya mı çalıştınız?
Birinci Selim’i mi hatırladınız?
Kuyucu Murat Paşa’yı rüyanızda mı gördünüz? Uyanıp nefret mi ettiniz?
Size ne oldu Beyefendi?
Maske gibi yüzünüz bize yetiyordu. Niye ikinci bir maske taktınız? Ne gerek vardı?
Dünyayı bir aidiyetler ve öçler dünyası olarak algılamıyor muydunuz?
Daha dün Suriye’ye girmiyor muydunuz?
Alevilere İslâm’ı öğretmiyor muydunuz?
Rojava düştü düşecek demiyor muydunuz? Zil takıp oynamıyordunuz?
Ne oldu da bu hale geldiniz Beyefendi?
Sizi ön saflarda gördük, Beyefendi… Ön saflara sızmak için epeyce çaba harcadınız; onu da gördük.
Yanında durduklarınıza pek yakışıyordunuz…
Arkadakilerle, özgürlük isteyen yüz binlerce insanla tek bir benzerliğiniz yoktu…
Siz orada çıkarları temsil ediyordunuz…
Yığınlarsa ifade özgürlüğünü…

İşiniz zor Beyefendi…
İşiniz zor; çünkü Asr-ı Saadet’in İslamı, karşınızda artık yamalı bir bohçaya dönüşmüş olarak duruyor…
Bu bohçayı, evlere hapsedilmesini istediğiniz kadınlar elden ele, sokak sokak, çocuklar gibi büyüterek taşıyorlar…
İçinde bomba var Beyefendi…
İçinde bomba var.