İçişleri Bakanlığı’na 2,5 milyon TL tazminat: Tüm sorumluları tekrar yargılayın
Boşanmak istediği erkek tarafından öldürülen Hülya Şellavcı davasında, İçişleri Bakanlığı’nın 2,5 milyon TL’lik tazminata mahkûm edilmesi aileyi bir nebze rahatlattı. Aile ihmali olan sorumluların da yargılanmasını istiyor.
Sibel Bahçetepe
sibelbahcetepe@birgun.netİzmir 3. İdare Mahkemesi, 2 yıl önce boşanmak istediği Kaffar Yeğin tarafından öldürülen Hülya Şellavcı davasıda geçen günlerde önemli bir karara imza attı. Mahkeme, defalarca kolluk kuvvetlerine ve ilgili merciilere başvurmasına karşın idarece yaşam hakkının korunmadığı ve kusurlu davranıldığı gerekçesiyle İçişleri Bakanlığı'nın Şellavcı’nın yakınlarına 2,5 milyon TL tazminat ödemesine hükmetti. Şellavcı’nın damadı ve ailenin avukatı Ensar Aktürk, kararın emsal teşkil ettiğini belirterek “Kayınvalidem pek çok kez şikâyetçi olmuştu, uzaklaştırma kararları aldırmıştı, hiçbiri uygulanmadı. Kolluk kuvvetlerinin çok büyük ihmalleri var. İhmali olanların yeniden yargılanmasını istiyoruz’’ dedi.
İzmir'de yaşayan 2 çocuk annesi Şellavcı, 21 Ekim 2022’de Kaffar Yeğin tarafından vurularak katledildi. Yeğin, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Şellavcı’nın korunmasında görevlerini ihmal ettikleri iddia edilen 12 polis ise açılan davadan beraat etti. Yaşananların ardından avukat Ensar Aktürk, yaşam hakkını korumadığı gerekçesiyle İçişleri Bakanlığı aleyhinde tazminat davası açtı. Mahkeme, bakanlığın aileye manevi tazminat ödenmesine hükmetti.
İHMALLER ZİNCİRİ
Avukat Aktürk, kadın cinayetlerindeki cezasızlık politikasına dikkat çekerek ‘‘Davadaki amaç, İçişleri Bakanlığı’na bağlı birimlerin yani kamu idari kurumlarının kusurlu davranışlarının ve ihmallerinin olmasıydı. 2,5 milyon TL manevi tazminata hükmetti. Tazminatın bizim için hiçbir önemi yok. Yoksa değil 2,5 milyon TL, 25 milyon veya 250 milyon TL de olsa, aile yakınlarının acısını hiçbir şekilde hafifletmez. Tazminatın sorumlu kişilerin tespit edilip, o kişilerden rücu edilmesini istiyoruz’’ dedi. Mahkemenin kararında idarenin çok ağır ihmali ve kusuru bulunduğuna dikkat çektiğini söyleyen Aktürk, ‘‘Emniyet görevlilerinin cezai anlamda belki kusuru olmasa dahi idari anlamda hizmet kusurunun olduğu tespit edildi. Hülya Şellavcı, 21 gün içerisinde 5 kez farklı karakollara başvuruda bulundu. Buna rağmen herhangi bir önlem alınmadı’’ diye konuştu.
Aktürk, şöyle devam etti: ‘‘Görevi ihmal eden 12 polis ile ilgili ceza davası açıldı ancak kapatıldı. Asliye Ceza Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hatalı olduğunu ve bu nedenle yeniden yargılama yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Bunun için Anayasa Mahkemesi’ne başvuruda bulunduk. Hülya Şellavcı, yaşamak istediğini ve tehdit altında olduğunu her seferinde belirtmiş, buna rağmen korunmadı. 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun uygulanabilse aslında yeterli bir kanun. Ama uygulanamadığı için bir amaca hizmet etmiyor. Sonuç olarak maalesef tedbir kararı almasına rağmen öldürülen kadınlar ortaya çıkıyor.’’
H.K.G. DAVASI ERTELENDİ
BirGün’ün ortaya çıkardığı İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı kurucularından Yusuf Ziya Gümüşel’in kızı H.K.G.’yi 6 yaşındayken ‘evlendirmesi’ ve H.K.G.’nin yıllarca cinsel istismara maruz bırakılmasına ilişkin sanıkların yeniden yargılanmaya başlandığı davanın ikinci duruşması dün İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
Gizlilik kararı olan davada cezanın artırılması gerekçesiyle bozulan karara ilişkin mütaala verildi. Duruşma 16 Temmuz’a ertelendi. Mahkeme 23 Ekim 2023'de sanık Kadir İstekli’nin 30 yıl, Yusuf Ziya Gümüşel’in 20 yıl ve Fatıma Gümüşel’in ise 16 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar vermişti. Kararın ardından H.K.G.'nin avukatı, sanıkların avukatı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın avukatı ve Cumhuriyet savcısı dosyayı istinafa taşımıştı. Dosyayı inceleyen mahkeme kararın esas yönünden bozulmasına karar verilmişti.