SORU:  Sendikalı olarak (TES-İŞ) İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı İGDAŞ’ta çalışmaktayız. İşlerin yoğunluğu bahanesiyle senelik

SORU:  Sendikalı olarak (TES-İŞ) İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı İGDAŞ’ta çalışmaktayız. İşlerin yoğunluğu bahanesiyle senelik izinler kullandırılmadığı için oldukça birikmiş izin günümüz mevcuttur. Emekli olanlara emeklilik işlemlerinde birikmiş izinlerin karşılığı nakdi olarak ödenmektedir. Bundan hareketle; İşçilerin birikmiş izinlerinin ederinin nakit olarak ödenmesi talebine, iş yeri hukukçuları tarafından uygun olamayacağı, kanuni olarak mümkün olmadığı şeklinde gerekçelerle olumsuzluk bildirilmiştir. Sorum şu; Zamanında kullanılmayan hak edilmiş izinlerin söz konusu biçimde maddi olarak ödenmesi mümkün müdür? Sendika bu konuda yapacağı ek bir protokol veya sözleşme maddesi ile bu sorunu çözebilir mi?
Sorum hemen bütün İGDAŞ çalışanlarını ilgilendirmektedir. Konuya dair bilgileriniz veya bildiğiniz emsal teşkil edebilecek uygulamalar var ise paylaşıp konuya ilgili bilgi verirseniz işimize yarayacaktır. Kolaylıklar diler, teşekkür ederim.
Bir Okuyucu/İstanbul
Yıllık ücretli izin hakkı 4857 sayılı İş Kanunu ve Yıllık Ücretli İzin Yönetmeliği ile düzenlenmiştir ve hemen belirtelim ki yıllık ücretli izinin kullanılması işverenin bir lütfü değildir: İş Kanuna göre yıllık iznin işçi tarafından kullanılması esastır ve yıllık ücretli izin hakkından vazgeçilemez. “İşyerinde işe başladığı günden itibaren, deneme süresi de içinde olmak üzere, en az bir yıl çalışmış olan işçilere yıllık ücretli izin verilir.”(madde 53) İşçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi, hizmet süresi; a) Bir yıldan beş yıla kadar (beş yıl dahil) olanlara on dört günden, b) Beş yıldan fazla on beş yıldan az olanlara yirmi günden, c) On beş yıl (dahil) ve daha fazla olanlara yirmi altı günden az olamaz. Ancak on sekiz ve daha küçük yaştaki işçilerle elli ve daha yukarı yaştaki işçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi yirmi günden az olamaz. Yıllık izin süreleri iş sözleşmeleri ve toplu iş sözleşmeleri ile artırılabilir.
Yıllık izinlerin bölünmeden kullanılması esastır!
Yani tüm yıl boyunca çalışmış bulunan işçi herhangi bir kesinti olmaksızın yıllık izni süresince dinlenme hakkına sahiptir. Bu kural iş kanununca açıkça hükme bağlanmıştır. “Yıllık ücretli izin işveren tarafından bölünemez.” Yukarıda saydığımız yıllık izin sürelerinin işveren tarafından sürekli olarak verilmesi zorunludur. Bunun istisnası, tarafların anlaşmasıdır. Öngörülen izin süreleri, tarafların anlaşması ile bir bölümü on günden aşağı olmamak üzere en çok üçe bölünebilir. İşveren tarafından yıl içinde verilmiş bulunan diğer ücretli ve ücretsiz izinler veya dinlenme ve hastalık izinleri yıllık izne mahsup edilemez. Yıllık ücretli izin günlerinin hesabında izin süresine rastlayan ulusal bayram, hafta tatili ve genel tatil günleri izin süresinden sayılmaz. Yıllık ücretli izinleri işyerinin kurulu bulunduğu yerden başka bir yerde geçirecek olanlara istemde bulunmaları ve bu hususu belgelemeleri koşulu ile gidiş ve dönüşlerinde yolda geçecek süreleri karşılamak üzere işveren toplam dört güne kadar ücretsiz izin vermek zorundadır. İşveren, işyerinde çalışan işçilerin yıllık ücretli izinlerini gösterir izin kayıt belgesi tutmak zorundadır.
Yıllık izin Ücreti Peşin!
İşveren, yıllık ücretli iznini kullanan her işçiye, yıllık izin dönemine ilişkin ücretini ilgili işçinin izine başlamasından önce peşin olarak ödemek veya avans olarak vermek zorundadır. Yıllık ücretli izin süresine rastlayan hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri ayrıca ödenir. İş sözleşmesinin, herhangi bir nedenle sona ermesi halinde işçinin hak kazanıp da kullanmadığı yıllık izin sürelerine ait ücreti, sözleşmenin sona erdiği tarihteki ücreti üzerinden kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Bu ücrete ilişkin zamanaşımı iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren başlar. İşveren tarafından iş sözleşmesinin feshedilmesi halinde bildirim süresi, işçiye verilmesi zorunlu yeni iş arama izinleri yıllık ücretli izin süreleri ile iç içe giremez. Çalışan sayısının 100’den fazla olduğu işyerlerinde işveren veya işveren vekilini temsilen bir, işçileri temsilen iki kişi olmak üzere toplam üç kişiden oluşan izin kurulu kurulur. Kurula işveren temsilcisi başkanlık eder. Kurulun başkanı dışında kalan işçi üyeleri ve yedekleri işyerinde sizin durumunuzda işyeri sendika temsilcileri tarafından seçilir. Bu kurul izinlerin düzenlenmesi ve kullandırılmasından sorumludur. Ayrıca işveren, işyerinde çalışan işçilerin yıllık ücretli izinlerini gösterir izin kayıt belgesi tutmak zorundadır.
Sizin de genel olarak fark edeceğiniz gibi tüm düzenlemelerde yıllık iznin kullanılması esastır. Dolayısıyla iznin kullanılmasının engellenmesi yasaya aykırıdır. Bu durumda sorulması gereken diğer bir soru işveren yıllık ücretli izin kayıtlarını nasıl tutmaktadır sorusudur. Yıllık izinleri kullanmadığınız halde kullandığınıza dair imza atmaya zorlanıyor musunuz?
Bu ayıp ortadan kaldırılmalı!
Diğer yandan yıllık izinlerin ücret olarak ödenmesi bu genel hükümlere göre ancak işçinin emekliliği ya da işten ayrılması ile mümkün görünmektedir. Muhtemelen işyerinizdeki hukukçular bu hükümden bahsetmektedirler. Ancak işyerinizde TES-İŞ Sendikası örgütlü. İş kanununun bu konuyu düzenleyen maddelerinde de “Yıllık izin süreleri iş sözleşmeleri ve toplu iş sözleşmeleri ile artırılabilir” hükmü yer almaktadır. Sendikalar toplu sözleşmelerle öncelikle üyelerinin yasal haklarının kullandırılması, ardından bu hakların yasalarda tanımlanan düzeyin üzerine çıkarılmasından sorumludurlar, temel işlevleri de budur. Dolayısıyla sendikanız öncelikle sizin yıllık izinlerinizi kullanmanızı sağlamak için hareket geçmelidir. Bu konuda sendikanız avukatları ile temasa geçmenizde fayda var. Daha önceden kazanılmış olan yıllık izin haklarının ücret olarak TES-İŞ ile İGDAŞ arasında yapılacak bir anlaşma ile bir kereliğine işçilere ödenmesinin önünde bir engel yoktur. Yine sendikanın TİS’e koyacağı ek bir madde ya da bir ek protokolle daha sonraki döneme dair yapılacak bir düzenleme yıllık iznin ya o yıl itibariyle işçiye kullandırılması ya da ücretinin o yıl içerisinde işçiye ödenmesini içermelidir.  Zira yıllık izinler ya da ücretleri o yıl içerisine ait olarak görülmektedir. Tüm bunlardan daha da vahim olanı memleketimizin sendikal hareketine dair bu durumun yarattığı izlenimdir. Türk-İş Genel Başkanlığını yürütmekte olan Mustafa Kumlu’nun aynı anda genel başkanlığında bulunduğu TES-İŞ Sendikasının örgütlü olduğu İGDAŞ’da işçilerin en temel haklarından kabul edilen yıllık ücretli izin haklarının kullanılamaması en hafif tabirle ayıptır. Bu ayıbın ortadan kaldırılmasını bekliyoruz.