CHP Muğla Milletvekili Burak Erbay, Muğla’da yapılmak istenen ve doğa tahribatına neden olacağı öne sürülen projeler için, “El insaf. Yuh olsun yahu! Artık yuh olsun demek istiyorum. Artık yeter. Ben, buradan AKP’li yöneticilere seslenmek istiyorum. Muğla’ya yazık ediyorsunuz. Buna hakkınız yok” dedi.

İhaleye çıkan koylar için protesto: Muğla’ya yazık ediyorsunuz

Muğla’nın Dalaman ilçesindeki Sarsala Koyu'nda, Muğla’da ihaleye çıkan koylar için çevreciler tarafından eylem düzenlendi. Eyleme CHP Muğla Milletvekilleri Burak Erbay, Suat Özcan ve CHP Dalaman İlçe Başkanı Sezer Durmuş, İYİ Parti İlçe Başkanı Bahadır Bakırcı, Demokrat Parti İlçe Başkanı Mükerrem Demirkıran da katıldı.

CHP Muğla Milletvekili Burak Erbay, Muğla’da doğaseverlerle birlikte, doğa tahribatına neden olacağı öne sürülen projelerle ilgili basın açıklaması yaptı.

Erbay, şunları söyledi:

“Göreve geldiğimiz günden beri her ortamda beraber olduk. Yakın zamanda Akköprü’de, orada da beraber olduğumuz arkadaşlar var. Üç, dört gün önce Bodrum’daydık. 800 tane ağacı kestiler ne Bodrum Belediyesi’ne sordular ne Büyükşehir’e sordular. Milas’ta 30 bin kişilik konut alanı yapacaklarmış, bununla ilgili proje üretiyorlar. Yani gittiklerini bildikleri için ‘nereyi talan edebiliriz, nereden üç kuruş para kazanabiliriz’ bunun derdine düşmüş durumdalar. Ama Muğla aşıkları olarak hep beraber mücadele etmek zorundayız. Bakın Milas’taki proje, ‘30 bin kişilik’ deniyor. Daha fazlası, azı var mı bilmiyorum ama olmaz. Orası gerçekten korunması gereken alanlar. ÇED süreçleri nasıl devam etti, nasıl izin verildi bilmiyoruz. Orada daha sadece mevcut yapılarla ilgili bile içme suyu sıkıntımız var, altyapı sıkıntımız var, yol sorunumuz var. Bunu yapan şirkete de sesleniyoruz. Biz, daha mevcut, bu topraklarda büyümüş, bu topraklara aşık yaşayan dostlarımızın ihtiyaçlarını karşılayamıyoruz. Biz, sen para kazanasın diye kendi suyumuzdan mı fedakarlık yapacağız? Kendi yollarımızdan mı fedakarlık yapacağız? Kimse bizden bunu beklemesin. Sonuna kadar karşı olacağız.

Menteşe’de yapılmak istenen çimento fabrikası… ÇED raporu nasıl verildi bilmiyoruz. Olamaz, kabul edilemez. İki tane baraj var; gittim, gördüm. Zeytinlikler var. Dünya artık çimento fabrikasından vazgeçerken Muğla’nın göbeğinde çimento fabrikası olamaz. Buna karşı direnmek zorundayız.

“ORAYA HİDROELEKTRİK SANTRALİ YAPILDIĞINDA BUNDAN SONRA ESAS OLAN O ŞİRKETİN KAZANCI OLACAKTIR”

Buraya gelmeden önce Köyceğiz’deydim. Orada da binlerce narenciye üreticisinin tarlasını sulayan suyun geldiği Namnam Çayı’nın üzerine hidroelektrik santrali yapmak istiyorlar. El insaf. Yuh olsun yahu! Artık yuh olsun demek istiyorum. Artık yeter. Ben, buradan AKP’li yöneticilere seslenmek istiyorum. Muğla’ya yazık ediyorsunuz. Buna hakkınız yok. Bakın o Namnam’dan gelen suyla binlerce dönüm arazi sulanıyor. İnsanlar, atalarından, dedelerinden gelen o topraklarda yıllardır narenciye yetiştiriyor. Ama biz biliyoruz ki oraya hidroelektrik santrali yapıldığında, bundan sonra esas olan o şirketin kazancı olacaktır. Yarın bir gün o topraklar da susuzluk varmış, onların su ihtiyacı varmış; onu ilgilendirmez. Biz buna müsaade etmeyeceğiz.

Muğla’nın topraklarını talan ettirmeyeceğiz. Biz, Muğla olarak ülke ekonomisine zeytinimizle, çam balımızla, narenciyemizle, balığımızla zaten katma değer sağlıyoruz. O sizin talan projelerinize karşı, o dağlarımızı peşkeş çekiyorsunuz ya maden şirketlerine, ona karşı mücadele edeceğiz.”