İHD insan zinciri oluşturdu
ZEYNEP KURAY
İHD İstanbul Şubesi, 1 Eylül Barış Günü dolayısıyla Galatasaray Meydanı'nda insan zinciri oluşturdu. Polis ablukası altında gerçekleştirilen eylemde, barış sembolü oluşturan insan hakları savunucuları, Kolombiya-FARC, İspanya-ETA örneklerini vererek, Türkiye ‘de barışın, Kürt sorununu demokratik temelde ve müzakere yoluyla çözümünden geçtiğini mesajını verdi.
İstanbul’da 1 Eylül Dünya Barış günü polis ablukası gölgesinde kutlandı. Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelen İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi üyeleri polis ablukası ve inşaat engelli içinde barış sembolü oluşturup, insan zinciri yaptı. Türkçe, Kürtçe, İngilizce, Fransızca, Japonca, Ermenice, Rumca tüm dillerde barış yazılı dövizler taşıyan insan hakları savunucuları, meydanda barış sembolü oluşturarak, “Savaşa hayır barış hemen şimdi” diye haykırdılar. Cumartesi ve Barış Annelerinin ön saflarda yerini aldığı eylemde, açıklama İHD İstanbul Şubesi Genel Başkanı Gülseren Yoleri tarafından okundu.
‘ÇOĞULCU DEMOKRASİ İÇİN BARIŞ ŞARTTIR’
Barış hakkının önemine değinerek sözlerine başlayan Yoleri, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından, “Kutsal barış hakkı” olarak nitelendirilen barış hakkının bireyler ve haklar açısından bir insan ve dayanışma hakkı olduğunu vurguladı. Türkiye ‘de barış dair söylenecek ve yapılacak çok şey olduğunu hatırlatan Yoleri, Türkiye’nin çatışma üreten anti-demokratik, otoriteri, yer yer totaliter özellikler taşıyan anayasal ve yasal sisteminden çıkması ve demokrasiye yönelmesi gerektiğini altını çizdi. Barış içinde bir Türkiye’nin ancak insan hakları ve özgürlüklerine dayanan bir anayasal ve yasal sisteme sahip olmaktan geçtiğini kaydeden Yoleri, “ Çoğulcu demokrasi için barış şarttır. Yurttaşların tümünün özgürlüklere ve onura sahip olması eşitliğin temeldir” dedi.
SAVAŞIN BİLANÇOSU
Bu çerçevede Kürt sorunun derhal diyalog ile çözülmesi gerektiren kaydeden Yoleri, barışçıl ve demokratik çözümü konusunda gerek Oslo süreci olarak nitelendirilen süreç, gerek Dolmabahçe Mutabakatı olarak nitelenen 2013-2015 tarihleri arasındaki sürecin, kendi içinde eksik yanları bulunsa da, doğru, yerinde ve olumlu yönde atılmış adımlar olduğunu vurguladı. 24 Temmuz 2015 tarihinde başlayan silahlı çatışmalı sürecin yoğunlaşarak devam ettiğine işaret eden Yoleri, çatışmaların bilançosunu şöyle aktardı: “Türkiye genelinde yaşanan çatışmalarda 477 asker, 251 polis ve 43 köy korucusu yaşamını yitirirken, 978 asker, 773 polis ve 79 köy korucusu yaralandı. Türkiye genelinde yaşanan çatışmalarda, bin 55 HPG’li, 243 YPS/YPS-JİN üyesi ve 9 TAK üyesi yaşamını yitirdi. Çatışmaların ortasında kalan 53 sivil yurttaş yaşamını yitirirken, 80 sivil yurttaş da yaralandı. Yine bu süreçte sokağa çıkma yasakları ilan edilerek kentler abluka altına alındı ve Şırnak’ın İl Merkezi başta olmak üzere bir çok ilçe çok büyük yıkımlara maruz kaldı.”
Yoleri, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) verilerini göre, 16 Ağustos 2015’ten bu yana devam eden iki yıllık süreç içerisinde toplam 11 il ve en az 45 ilçede resmi olarak tespit edilebilen en az 252 süresiz ve gün boyu sokağa çıkma yasağı gerçekleştirildiğini ve bu ablukadan 1 milyon 809 bin kişinin etkilendiğine dikkat çekti. Abluka altında alınan ve yıkıma tabii tutulan kentlerde ise zorla yerinden edinen insan sayısının en az 500 bin civarında olduğunu belirten Yoleri, 2016 yılında yargısız infaza tabii tutulan insan sayısının 536 olduğunu ve bu insanların çoğunun sokağa çıkma yasağının ilan edildiği yerlerde yaşandığını işaret etti.
‘BARIŞ KÜRT SORUNUNU DEMOKRATİK TEMELDE ÇÖZMEKTEN GEÇER ’
Kolombiya-FARC, İspanya-ETA örneklerini gösteren Yoleri barışın mümkün olduğunu bir kez daha dile getirdi. “Kutsal barış hakkını savunmak bir görevdir” diyen Yoleri, “ Bunun için Türkiye , Kürt sorununu demokratik temelde ve müzakere yoluyla çözmeyi başarabilmelidir” dedi.
Açıklamanın ardından insan zinciri oluşturan insan hakları savunucuları, barış için her türlü katkıyı sunmaya hazır olduklarının mesajını verdiler.
